Piknik yaparken saldırıya maruz kalıp tüm ailesini yitiren Hüda’nız var mı sizin?
Bebelerinize süt temin eden fabrikanıza baskın yapılıp fabrikanızın tahrip edildiği oldu mu?
Topraklarınızın bir kısmından diğerine geçememeyi tattınız mı siz?
Sizi görmek için gelen ama geçiş noktalarına takılan çocuklarınız yakıcı çöl sıcağı altında bekleşti mi?
Gündüz havan topu, makineli tüfek sesleri altında okula gittiler mi?
İçe kapanma, görme ve konuşma zorluğu çektiklerini görüp ağladınız mı?
Güven kaybından dolayı artık çişlerini tutamamaları sizi sarstı mı?
Doğum yapacak eşiniz askerler izin vermedi diye, hastaneye ulaşamadan doğum yapmak zorunda kaldı mı?
Her bin yurttaşınızdan birinin akıl sağlığını yitirmesi sizi şok etti mi?
Karanlık, susuzluk ve korku duvarı sardı mı sizi?
Ölümün arkanızdan koştuğunu hissettiniz mi?
Bunlara karşılık ‘Hayya alel cihad’ sesleri yankılandı mı minarelerinizde?
Sürekli kötüyü beklemek ama buna rağmen şeytanın umutsuzluk mengenesini kırmak zorunda kaldınız mı?
Kadınlarınız, çocuklarınız işgalcilere karşı direndi mi?
Yüzlerce liseli öğrenciniz zulme karşı sesini yükseltti mi ülkenizde?
İşgalciye karşı elinde hazır tuttuğu taşla toprağa verdiğiniz çocuğunuz oldu mu sizin?
Sahi, her gün ahiretle iç içe yaşadınız mı siz?
Not: Heda-Der’in 13-23 Temmuz tarihleri arasında Kayalıpark alanında düzenlediği Mescid-i Aksa konulu sergiyi ziyaret edebilirsiniz.