Soma faciasının ardından travma belirtileri

Soma faciasının ardından travma belirtileri

EÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Coşkunol: "Ulusal travmadan birinci derecede etkilenenler madenden canlı kurtulanlar. Birlikte çalıştıkları arkadaşlarını kaybettiler, ölümle karşı karşıya kaldılar. Travma sonrası stres bozukluğ

İZMİR (AA) - EFSUN YILMAZ - Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol, Soma'daki maden faciasından canlı kurtulanların travma sonrası stres bozukluğuyla heyecan, huzursuzluk, sıkıntı, kapalı yer korkusu duyabileceğini, maden işçisi babasını kaybeden çocukların da çok korktuğunu ve uygun ortam sağlanmazsa sağlıksız ergenlik ve yetişkinlik geçirebileceğini söyledi. 

Coşkunol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Soma'daki maden faciasının ulusal bir travma olduğunu ve tüm ulusu etkilediğini belirtti. 

Faciadan birinci derecede canlı kurtulanların etkilendiğini ifade eden Coşkunol, arkadaşını kaybeden, ölümle burun buruna gelen kişilerde travma izinin çok ağır olabileceğini anlattı. 

Kurtulanların, travma sonrası stres bozukluğuyla heyecan, huzursuzluk, sıkıntı, gece madenle ilgili rüya görme, uyuyamama, ölüm düşüncesi, içine kapanma, mutsuz olma, major deresyon, uykusuzluk, iştahsızlık yaşayabileceğini, kapalı yer korkusu duyabileceğini anlatan Prof. Coşkunol, bu korkuyla baş etmek isteyenlerin alkol veya madde bağımlılığına yöneleme ihtimalinin olduğunu aktardı.

Madene yeniden girmek zorunda kalanlarda verim düşmesi yaşanabileceğine dikkati çeken Hakan Coşkunol, şöyle devam etti:

"Bu kadar korktuğu bir işe sosyal koşullar nedeniyle, başka iş bulamayacağı için gitmek durumunda kalmak öfke patlamalarına neden olabilir. O kişiyle sağlıklı görüşme yapılması gerekiyor. Belki aynı iş grubunda değil, başka iş grubunda bir süre çalıştırılması gerekiyor. Amaç, toplumun üretkenliğini sağlamak. O grubu bütün olarak ele alıp üretken şekilde topluma kazandırmaya çalışmalıyız."

Aynı madende çalışan ama o an madende bulunmayan işçilerin de zihinsel olarak faciayı yaşadığını kaydeden Coşkunol, "Arkadaşlarının çektiklerini onlar da yaşadılar. Sadece hayatını kaybeden 301 madenci ve ailesi değil diğer tüm çalışanlar hedef grubumuzu oluşturuyor" diye konuştu. 

- "Çocuklar örnek alabilecekleri bireyleri kaybetti"

Ailelerde yas olduğunu ve çocukların şu anda kesinlikle çok korktuğunu ifade eden Hakan Coşkunol, "Örnek alabilecekleri bireylerin kaybını yaşadılar. Eğer ailede iyi bir organizasyon söz konusu olmazsa çocuklar sağlıksız ergenlik ve yetişkinlik geçirebilirler" dedi. 

Psikososyal değerlendirme sonucu çocuklara yönelik özel programlar yapılabileceğini söyleyen Coşkunol, 10-16 yaşlarında ebeveyn sorumluluğunu almak zorunda kalan çocukların mutsuz ve sıkıntılı olabileceğini, ego gelişiminin de sağlıklı olamayabileceğini ifade etti. 

Çocukta travma izinin çok daha derin olabileceğini dile getiren Hakan Coşkunol, takıntılı olma veya alkol bağımlılığının da büyük kayıp yaşayan çocuklarda görülebileceğine dikkati çekti. 

- Sağlık, medya çalışanları ve tüm toplum etkilendi

Olaydan hemen sonra bölgeye koşan sağlık ve medya çalışanlarının da travmanın izini yaşadığını vurgulayan Coşkunol, "O kişilere müdahale edilirken onlar gibi hissettiler, empati duydular. Travma kapsamında bütün grubu ele almak gerekiyor. Bütün yurttaşların da aynı şekilde hissettiğini düşünüyorum, onların da ciğerleri yandı. Bu yüzden düzenli bilgi verilmesi büyük önem taşıyor" diye konuştu. 

Travmanın olumsuz etkisini azaltmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Hakan Coşkunol, "Bir travma olduğu zaman ki bu bir ulusal travmaydı, kendi değerlerimizin farkına varmalıyız, bunlara daha iyi tutunmalıyız, içsel unsurları fark etmemiz gerekiyor. Her travma bizi etkiliyor ama bir taraftan da daha güçlü yapıyor" dedi. 

 

Kaynak:Haber Kaynağı