STK’lardan Sağduyu çağrısı
Konya Sivil Toplum Kuruluşları Başkan Vekili Muhsin Görgülügil, Türkiye'de yaşayan insanların İslam inancı ile yoğrulduklarını belirterek, “Bizim kardeşlik harcımız ümmet bilincidir. Tüm ülke insanlarını hukuk içinde huzura sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi
Konya'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve şube başkanları Konya Öğretmenevi'nde bir araya gelerek son aylarda yaşanan terör olaylarıyla ilgili, “sağduyu çağrısı”yaptı. Toplantıya kanaat önderleri de katılarak birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Toplantıda açıklama yapan Konya Sivil Toplum Kuruluşları Başkan Vekili Muhsin Görgülügil, “İnsanoğlu birbirleriyle tanışıp kaynaşmaları için kabileler halinde yaratılmış, hiçbir ırkın diğer bir ırka üstünlüğü olmadığı Hz. Peygamber tarafından ilan edilmiştir. Yüce Rabbimiz, “mü'minler ancak kardeştir...” buyururken, Hz. Peygamber'de, insanların bir tarağın dişleri gibi eşit olduğunu, 'Müslümanların kardeş olduğunu', kardeşlerin kendileri için istediğini diğer kardeşi için de istemesinin ve birbirlerini sevmesinin bir zorunluluk olduğunu ümmetine öğretmiştir. Bir tarağın dişleri gibi eşit olma anlayışı, insanları birleştirmiş, İslam dinine iman, insanları birleştirmiş, ümmet olma bilinci, insanları birleştirmiş, ırkçılık asabiyeti ise insanların arasını açmıştır. Bu bilindiği için insanların arasını açmak isteyenler daime ırkçılık asabiyeti üzerine oynamışlar, ırkçılık temeline dayanan kavgaları hep teşvik etmişlerdir. Bunun neticesinde ise, insanların sonuçsuz kavgalarından kendi egemenlik alanlarını genişletmeyi hedeflemişlerdir” dedi. Terör örgütlerinin hiçbir şekilde haklı gerekçelerinin olamayacağının altını çizen Görgülügil, “insanların huzurunu bozmalarının hiçbir haklı gerekçelerinin olmadığını, yolları kesmenin, elektrik-doğalgaz tesislerine zarar vermenin, sivilleri kaçırmanın ve öldürmenin, terörü şehir merkezlerine taşımanın, doktorları kurşunlamanın, ambulansları yakmanın, rızkı peşinde olan esnafı kepenk kapamaya zorlamanın asla tasvip edilmeyeceğini, eğer bir hak aradıkları iddiasında iseler, bu yöntemlerin asla bir hak arama yöntemi olmadığını, kayıtsız-şartsız silahları bırakmaları gerektiğini, eğer silah bırakmazlar ise mutlaka kaybedenin kendileri olacağını hatırlatıyoruz” diye konuştu. Ferit Hepokur-Memleket