Prof. Dr. Ali Akpınar
TANRI, KİMLERİN YANINDADIR?
Bir basın toplantısında şu sözler dile getiriliyordu: Bazı insanlar Tanrı’yı yanlarında zannediyorlar ve herkese tepeden bakıyorlar. Oysa Allah hepimizin Allah’ı.
Biz de bu yazımızda Tanrı kimlerin yanındadır, kimleri sever, kimlere destek verir, bunu açıklamak istedik. Elbette Tanrı’nın kimin yanında olduğunu Yüce Allah’ın Kendi sözlerinden anlamaya çalışacağız. Zira bugün herkes Tanrı adına konuşabiliyor, kendi düşüncelerini Tanrı’ya söyletme cesaretini gösterebiliyor. Hatta tanrı tanımaz yahut Yüce Allah’a inandığını söylediği halde O’na karşı görevlerini layıkıyla yerine getirmeyenler O’nun adına ahkam kesebiliyorla.
İşte Yüce Yaratıcının kendi sözlerinden, Allah ile beraber olanlar:
Bilin ki Allah, kendisini hesaba katarak yaşayan ve O’nun ölçülerine aykırı hareket etmekten sakınanlarla beraberdir.[1]
Allah, müttakîler ve güzel amel edenlerle beraberdir.[2]
Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.[3]
Demek ki Yüce Allah, kendisine karşı sorumluluklarının farkında olan, kendini hesaba katarak yaşayan, her türlü kötülükten sakınan ve hep iyilik ihsanda bulunan, kulluk bilinci içerisinde bir hayat yaşarken karşılaşabilecekleri güçlüklere katlanan kimselerle beraberdir.
Yüce Allah’ın onlarla beraber olması, onları sevmesi, onları koruması, onlara yardım etmesi, onları bağışlaması ve dünyada olduğu gibi ahrette de onlardan hoşnut olması ve onlara izzet ve ikramlarda bulunması anlamınadır. Zaten bu hususlar da ayetlerde açıklanmıştır:
Allah, müttakîleri sever.[4]
Doğrusu Allah, iyilik yapanları sever.[5]
Doğrusu Allah manen ve maddeten temizlenenleri sever.[6]
Allah sabredip yılmadan direnenleri sever.[7]
Allah, yapılması gerekenleri yaptıktan sonra Allah’a güvenen tevekkül ehlini sever.[8]
Allah, adalet sahiplerini sever.[9]
Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine perçinlenmiş bir bina gibi, saf tutarak çarpışanları sever.[10]
Buna göre Yüce Allah’a iman eden ve O’nun ayetlerinde açıkladığı bu hasletlere sahip olanlar Yüce Allah’ın kendileriyle beraber olduğuna inansınlar ve O’nun sevgisini O’nun yardımıyla tecelli edeceğini umut etsinler. O’nu tanımayanların ve O’nun ölçüleri doğrultusunda yaşamayanların ise O’nun sevgi, nimet ve yardımlarını beklemeye hakları yoktur. Zira Yüce Allah, bir kısım kullarına gazap da eder, azab da. Evet, herkes Allah’ın kullarıdır, ama kimi O’nun gözde kullarıdır, onlara yardım eder; kimi de O’nun gazabına uğrayan kullarıdır.
Allah, kendisine/kendi dinine yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir.[11]
Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a/Allah'ın dinine yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.[12]
Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur.[13]
Bu konuda Hasan Basri hazretlerinin şu tespiti son derece anlamlıdır: Kıyamet günü cehennemlik bir kişiyi, zebaniler ateşe doğru sürükleyip götürürken o kişi can havliyle ya rabbi, ya rabbi diye yalvarmaya başlar. Buna karşılık Yüce Allah, ona şöyle cevap verir: Sorun bakalım ona, onunla nereden tanışıyoruz ve Ben onun ne zaman Rabbi oldum?!
Demek ki Yüce Allah’ı bizimle beraber olmasına, O’nun sevgi ve yardımını hak etmeye yüzümüz olmalıdır.
Öte yandan Tanrı ile beraber olanların, O’nun kullarına tepeden bakma haklarının olmadığını yine Allah Kelamı Kur’ân şöyle ifade ediyor:
Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.[14]
Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.[15]
[1] 9 Tevbe 36.
[2] 16 Nahl 128.
[3] 2 Bakara 153.
[4] 3 Alu Imran 76, 9 Tevbe 4, 7.
[5] 2 Bakara 195, 3 Alu Imran 134, 148, 5 Maide 13,93.
[6] 2 Bakara 222, 9 Tevbe 108.
[7] 3 Alu Imran 146.
[8] 3 Alu Imran 159.
[9] 5 Maide 42, 49 Hucurat 9, 60 Mümtahıne 8.
[10] 61 Saf 4.
[11] 22 Hac 40.
[12] 47 Muhammed 7.
[13] 3 Alu Imran 160.
[14] 17 İsra 37.
[15] 31 Lokman 18.