Bu ismi her gördüğümde Teo’ya Mektuplar kitabı gelirdi aklıma nedense. Geçtiğimiz yıl oğlum, sekizinci sınıf olup, sürecin içine dahil olduğu zaman konunun Teo ile bir ilgisinin olmadığını daha net olarak anlamaya başladık. Stres yedinci sınıfta başlıyordu aslında. Yedinci sınıf konularını bir an önce bitirip sekizinci sınıf ilk dönem Teog konularına giriş yapabilen öğretmen, öğrenci ve okullar başarılı sayılıyordu. Yetmiyor, yedinci sınıftan sekizinci sınıfa geçilen tatil sürecinde de sekizinci sınıf teog kitapları, kursları, özel dersler vs. ile geçiliyordu. Teog çalışması eylül ayında başlamıyor. Eylüle kadar Teog konuları en az bir kez bitirilmiş oluyor, okul açıldığında ikinci tekrar yapılıyordu. Çocuklar, aileler, öğretmenler için de zorlu, maliyetli bir süreç. Biz oğlumuzu özel okuldan alıp, iyi bir devlet okuluna yazdırıp, konu eksiklerini özel ders ile kapatarak sınava hazırlanması için destekledik. Sınav soru test vs kitapçıkları ekstradan bir maliyet çıkarıyordu. Doğru. Yayıncılık alanında müthiş, karlı bir sektör. Bunlar, sınavın olumsuz özellikleri sayabileceğimiz başlıcaları. Liste daha da uzatılıp detaylandırılabilir. Ancak bütün bu handikaplarına rağmen sınavı bir anda kaldırdım demek bu yukarıda sayılan sıkıntılardan daha büyük bir belirsizliğe ve sıkıntıya yol açmıştır. Bu kesin. Herhangi bir hazırlık çalışma yapmadan, olmadan, hatta Milli Eğitim bu yıl ilk defa teog’da sorulacak açık uçlu soru örneklerini yayınlamışken, sildim bitti tavrı sanıldığının aksine sevince değil öfkeye neden olmuştur. Hemen ilk akla gelen soru şimdi ne olacak? Nasıl bir sınav yapılacak? Sınav yapılacaksa mevcudu neden kaldırdık? İlk akla gelen ve cevabı beklenen sorular. Yerine gelecek olanın ismi değişecek, konusu vs değişecek ama yine bir ölçme ve değerlendirme olacak muhakkak. O zaman bu kaos neden? Hiç ölçme ve değerlendirme yapılmadan bir yerleştirme yapılması daha büyük tartışma doğurup haksızlıklara yol açacaktır. Hiçbir haksızlık olmasa dahi insanlarda haksızlığa uğradım duygusu oluşacağı muhakkak… Eğer bir anda akla gelen ve hemen uygulamaya geçirilen bir karar değilse yaz dönemi boyunca bunu açıklamak, kamuoyunu bilgilendirme ve kabullendirme, uygun alternatifler üretmek, tartışmak için yeterli? zaman olabilir, aileler ve yayıncılar kendini buna göre ayarlayabilirdi. En azından, bu sene, psikolojik olarak bu sınava gireceğini düşünerek kendini, çalışma şartlarını vs hazırlamış olan öğrenci, öğretmen, ailelere bu sınav son kez yapılacak denilebilir ve geçiş sağlanabilirdi. Olmadı. Bir anda artık yapılmayacak dendi ve bitti. Sekizinci sınıf öğrencisi ve velisi olmak istemezdim, Allah onlara sabır versin. Büyük bir belirsizlik uçurumuna itildiler maalesef. Bakalım nasıl çıkış yolu bulunacak… yazık oldu gençliğe.

Yapılan en yanlış temellendirmelerden birisi de “geçmişte böyle bir sınav mı vardı” olsa gerek. Dertlerimiz, kaygılarımız aynı. Gençler sosyal kültürel beceriler geliştirsin, bunlara zamanı kalsın, kendisiyle barışık, mutlu, aktivitelerle zenginleştirilmiş bir eğitim alsınlar, eyvallah. Buna kimsenin bir diyeceği yok. Sınavın kalkması bunları sağlayacak mı? Felsefi kurguda hata var ve eğitim alanındaki bir hata bütün toplumu olumlu ya da olumsuz anında etkiliyor. Gerekçelendirmedeki zayıflık, geçmişte bu sınavlar yoktu, yakışmadı. Geçmişin okul yapısı, sayısı, çeşitliliği, öğrenci ve veli profili eğitimi etkileyen sosyal kültürel bir çok etken ile bugünü aynı kefeye koymak...

 Artık dönüşü yok... Teog kalktı. Ben Teo’ya mektupları okuyabilirim rahatlıkla. Milli Eğitim Bakanımız merak etmeyin, kaygılanmayın demiş. Ailelerin yüreğine soğuk bir su serpilmiş ve rahatlamışlardır muhakkak. Ben gülümsedim sadece…