Bozkır, Çağlayan, Dere ve Sorkun Belediyeleri'nin ortak yatırımı olacak 'Çarşamba Çayı'nın Temizlenmesi Projesi' 26 Haziran'da ihaleye çıkıyor. Toros Dağları'nın yıldızı bir türlü parlatılamayan Bozkır'ın en önemli projelerinden biri olan Çarşamba Çayı'nın evsel ve endüstriyel atıklardan kurtarılması için yapılması gereken kanalizasyon şebekesi ve arıtma tesislerinin ilk adımı olan projelerin çizilme işlemi son aşamaya geldi. İller Bankası Genel Müdürlüğü'nün Bozkır Postası Gazetesi’nde 4 Haziran 2006 tarihinde ilan ettiği projenin 180 gün içerisinde tamamlanmasıyla 44 kilometrelik kanalizasyon şebekesinin yapımına başlanacak. Yapılacak çalışmaların sonunda Toros Dağları’nın yıldızı bir daha sönmemek üzere parlayacak.

Hafta içerisinde iki günü Bozkır’da geçirdim. 1 Haziran’da yayına başlayan sanal dünyadaki www.bozkirinsesi.com’unun altyapı sorunlarını gidermek ve fotoğraf arşivini zenginleştirmek için ilçeyi karış karış gezdim. Bu arada Bozkır Belediye Başkanı Mehmet Akif Ülker’le bir gece geç saatlere kadar hizmetlerini konuştum. Öncelik “Çarşamba Çayı” idi. “Niye bu konu?” diye merak edeceklere peşin söyleyelim. O coğrafyada doğan, büyüyen herkes bu çayın nimetleriyle beslenir. Suyu dağlardaki küçük tarlacıklara bereket saçar. Çapalarla ekilen ve merkeplerle çekilen ürünler şükür dualarına kapı açar. Hepimiz orada yüzmeyi öğrenip, şiirlerimizle aşklarımızı, düşlerimizi bütünleştirmişizdir. Neyse biz gelelim esas meseleye. Sayın Ülker’den öğrendiğim gelişmeleri tüm yerel basınımıza aktardım. Yansıttığım bilgileri habere değer bularak sütunlarına alan ve kamuoyuna aktaran Memleket, Yeni Meram, Konya Postası, Manşet ve Yeni Konya Gazeteleri’ne duyarlılıklarından dolayı teşekkür borcumu kayıtlara geçiririm… Bozkır’a hizmet için Ankara’daki makamlara adeta kamp kuran başkan Mehmet Akif Ülker’in gelişmelerle ilgili yansıttığı bilgiler yüzümüzü güldürdü. “Çarşamba Çayı”nın kurtarılması konusunda AK Parti’nin başta bölge sorumlusu Muharrem Candan olmak üzere tüm Konya milletvekillerine, İller Bankası Genel Müdürlüğü uzmanlarına da şükranlarımız var.

Bu ve diğer bölge sorunlarıyla ilgili olarak Ankara yollarında bir çok ayakkabı eskiten  Belediye Başkanı Mehmet Akif Ülker, “Elli altı bin nüfuslu Bozkır İlçemize bağlı Karacahisar Köyü'nden doğarak Konya Ovası'nın hayat kaynaklarından Apa Barajı'na ulaşan 65 kilometre uzunluğundaki Çarşamba Çayı; Karacahisar Köyü'nün yanı sıra Sorkun, Dere ve Çağlayan Beldeleri ile ilçemizin evsel ve endüstriyel atıklarıyla kirleniyordu. İller Bankası Genel Müdürlüğü'ne 19 Haziran 2004 tarihinde yaptığımız başvuru olumlu sonuç verdi. Uzun yıllardır ilçemizin en önemli sorunlarının başında yer alan Çarşamba Çayı'mızın temizlenmesi işi için geceli gündüzlü çalışmalarımız sonunda Konya milletvekillerimizin destekleri ve çabaları olumlu sonuç verdi. Girişimimiz son aşamaya geldi. Bozkır'ın 25 yıldır çözülemeyen bu sıkıntımıza çözüm üreterek projenin çizim aşama ihalesine gelmesini sağlayan başta sayın Muharrem Candan olmak üzere tüm milletvekillerimize ve İller Bankası Genel Müdürlüğü bürokratlarımıza hemşerilerim adına şükran borçluyum. Yapılacak proje ihalesi sonunda 180 gün içerisinde hazırlanacak proje, ana şebekenin yapılması ve arıtma tesisinin kurulması işinin ilk adımını oluşturacak. Bozkır'ı ve suyun Apa Barajı'na ulaşacağı başta Sorkun, Dere, Çağlayan, Yolören, Pınarcık, Kuşça'daki bahçelerinde suyu kullanan sevgili hemşerilerimiz de tertemiz suyla bahçelerinde meyve ve sebze yetiştirebilecektir. Ayrıca, Mavi Boğaz güzergahı da kirliliğin pençesinden kurtulmuş olacaktır. Sistem tamamlandığı zaman bölge ve yerleşim alanları pis kokudan arınmış olacak. Apa Barajı da tertemiz suya kavuşacak.” diye konuştu.

Bozkır’ın gençleri, yaşlıları, bozkır çocukları yıllar öncesinde olduğu gibi Çarşamba Çayı’nda yüzecekleri, serpme ağlar veya oltalarla balık tutacakları, kuracakları sofralarla piknik yapacakları günlerin özlemini çekiyor. Yakında hasret bitecek. Yıllar önce olduğu gibi Çarşamba Çayı ve çevresi renklenecek, şenlenecek. Yüzlerdeki burukluk sevince dönecek, etli bulgur pilavları yenecek, buz gibi ayranlar içilecek, Toros Dağları’nın yıldızı parlamaya, çevresine ışık ve umut saçmaya başlayacak. Bu yolda emek verenlere, çile çekenlere, alın teri dökenlere yürek dolusu teşekkür, kucak dolusu sevgi gönderiyoruz.