TRABZON (AA) - TUĞBA YARDIMCI - Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Şeref Üyesi Prof. Dr. Emin Kansu, onkoloji tedavileri açısından Batı'da ne yapılıyorsa anında Türkiye'de de yapıldığını söyledi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (İLAFAR) tarafından organize edilen eğitim programlarına konuşmacı olarak katılmak üzere kente gelen Kansu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hem kan hem de kanser biliminde yetişen Türk hekimlerinin çok başarılı olduğunu belirtti.

Çok iyi seviyede yabancı dil bilen hekimlerin, alanlarına ilişkin dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiklerine dikkati çeken Kansu, bu uzmanların lisanları sayesinde hem Avrupa hem de Amerika'daki kongreleri izleyebildiklerini, basılı materyalleri değerlendirebildiklerini aktardı.

Kansu, Türkiye'de onkoloji ve hematoloji bilim dallarındaki başarının, yetişen bilim insanlarının çok yetkin olmasından kaynaklandığını anlatarak, "Bu çok önemli. Hematolojide şu anda 500'e, onkolojide 700'e, ışın tedavisi yani radyoterapide ise 800'e yakın uzman öğretim üyesi var. Tedavi merkezlerinin bulunduğu hastane sayısı açısından da oldukça artış var. Devlet hastanelerin dışında özel hastanelerde de onkoloji ve radyoterapi merkezlerinde sayıca çok artış oldu. O noktada bir sıkıntımız yok." dedi.

Sağlık Bakanlığının kanser tedavisiyle ilgili gelişmelere çok özen gösterdiğine dikkati çeken Kansu, "Yeni çıkan, biraz da pahalı dediğimiz ilaçları uygun geri ödemeleri hallettikten sonra hekimlerin kullanımına sunuyor. Bu da bizim için büyük şans. Eski yıllarda zordu çünkü ilaçlar pahalıydı ve Bakanlık daha ince eleyip sık dokuyarak hareket etmek durumunda kalıyordu." diye konuştu.

- "Yılda 1-2 yeni ilaç çıkıyor"

Kansu, dünyada kanser ölümlerinin devam ettiğini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu kaçınılmaz bir şey. Başlıca sebeplerinden biri sigara olmak üzere bütün ülkelerde sorun olarak devam ediyor. Bu nedenle kanser her ülkenin kendi içinde araştırmaları geniş yapabilecekleri bir öneme sahip. Kanser araştırmalarının en yoğun yapıldığı ülkeler Amerika, Kanada, İngiltere, Fransa, İsveç, Almanya ve Japonya. Bu ülkeler kanser araştırma geliştirme çalışmalarına bütçelerinden diğer ülkelere göre daha çok para ayırıyorlar."

İlaç geliştirme çalışmalarının uzun zaman aldığına işaret eden Kansu, şöyle devam etti:

"İlaç bulunduktan sonra hastanın yatağının yanına gelmesi yaklaşık 10-12 yılı buluyor. Bir ilacın keşfi hem zor hem de bizim hastaya güvenle verebileceğimiz kısmı zaman alan bir iş ama dünyada kanser araştırmalarına büyük bir yatırım var. Birçok büyük farmasötik sanayi firması son 15-20 senedir yeni ilaç araştırmaları yürütüyor. Her 5-6 ayda yani yılda 1-2 yeni ilaç çıkıyor. O da iyi bir şey kanser hastalarımız için umut kapısı."

Kök hücreler, hematopoez biyolojisi, eritropoetin, hematolojik malignansiler, kök hücre nakli, graft versus host hastalığı ile araştırma ve bilim konularında 200'ün üzerinde yayını bulunan Kansu, özellikle Anadolu'daki üniversitelerde görev yapan bilim insanlarını ve tıp öğrencilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenen programlara katıldığını söyledi.

Çok sayıda bilim ödülünün sahibi olan Kansu, 47 yıl fakülte hocalığı yaptığını anımsatarak, "Eğitimler sırasında mühim olan hocalardan çok gençleri uyarmak, biraz daha dinlemeye, o konu üzerine düşünmeye sevk etmektir. Bizim için her zaman esas olan öğrencidir." dedi.

Türkiye'nin yüksek bilim kuruluşlarından biri olan TÜBA'nın Şeref Üyeliğine 1997 yılında seçilen 73 yaşındaki Kansu, Amerika'daki özel bir üniversitenin Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümünde de ders vermeye devam ediyor.