Tüberküloz tedavisinde yeni molekül bulundu
Belçikalı ve Fransız bilim insanları, tüberkülozun tedavisinde çoklu ilaca direnç gösteren hastalarda başarıyı artıran ve hastalığa bağlı yan etkileri azaltan yeni bir molekül geliştirdi
ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Belçikalı ve Fransız bilim insanları, tüberkülozun tedavisinde çoklu ilaca direnç gösteren hastalarda başarıyı artıran ve hastalığa bağlı yan etkileri azaltan yeni bir molekül geliştirdi.
Tüberküloz tedavisi üzerine araştırmalar yürüten bilim insanları, on yılı aşkın süreyi kapsayan klinik araştırmalar sonucunda, "Bedakilin" isimli yeni bir molekül elde etti. Bilim insanları, molekülün tüberküloz tedavisinde ciddi bir sorun olan çoklu-ilaç dirençli kişilerde etkili olduğunu belirterek, bunun son 40 yılda geliştirilen ilk molekül olduğunu ifade etti.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nce (FDA), söz konusu molekül için iki yıldan kısa bir sürede onay verildi. Bedakilin molekülle veremde tedavi başarısının artırılması ve hastalığa bağlı ortaya çıkan istenmeyen sonuçların azaltılması hedefleniyor.
-Hastalığın en çok görüldüğü yerler
AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı'ndan aldığı bilgiye göre, tüberküloz bir grup bakteri tarafından oluşturulan ve değişik klinik görünümlere sahip, akciğerler dışında kemikler, eklemler, beyin, böbrekler, sindirim sistemi, omurga gibi organ ve sistemleri de etkileyen ciddi bir hastalık olarak tanımlanıyor.
İlaç duyarlılık testi yapılan toplam 4 bin 963 hastanın sonuçları incelendiğinde; hastaların yüzde 5,3'ünde çok ilaca direnç olduğu, çok ilaca direnç oranının yeni olgularda yüzde 3, tedavi görmüş olgularda yüzde 18,6 olduğu ifade ediliyor.
-Türkiye'de her yıl yaklaşık 12-13 bin kişiye verem teşhisi konuluyor
Bakanlık verilerine göre, Verem Savaşı Dispanserleri dışında Halk Sağlığı Müdürlüklerine bağlı olarak 19 Mobil Tarama Ekibi yurt genelinde tüberküloz tarama faaliyetleri yürütüyor. Türkiye'de 2005 yılında vereme yakalanan hasta sayısı 20 bin 535 olarak belirlendi. 2013 yılında ise toplam verem hastası sayısı 13 bin 409 olarak gösteriliyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 12-13 bin kişiye verem teşhisi konuluyor.
Türkiye'de tüberküloz kontrolü için Dünya Sağlık Örgütü tarafından yürütülen küresel kontrol programına paralel olarak Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı uygulanıyor. Verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz yapılıyor. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, Bakanlık tarafından temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılıyor.
-Tüberküloz nasıl bulaşır?
Hasta bir kişiden hava aracılığı ile sağlam kişiye bulaşan bakteri, nefes, öksürük, hapşırık, konuşma ile çevreye yayılıyor. Sağlıklı kişiler, bu mikropları nefesleriyle alıyor.
Hasta ile yakın ve uzun süreli teması olan kişilere bulaşma riski artıyor. Alınan mikroplar, kişiyi hastalandırmaksızın vücutta saklı kalıyor ve vücut direncinin düştüğü bir anda ortaya çıkıyor. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk iki yıl olarak belirtiliyor. İlk iki yılda yüzde 5, sonrasında yüzde 5 olmak üzere, yaşam boyu hastalık gelişme riski yüzde 10 olarak gösteriliyor. Tedavi başlandıktan sonra bulaşma hızla sona eriyor.
Yaklaşık 2-3 haftadan uzun süren öksürük halinde tüberkülozdan şüphelenilmesi ve mutlaka hekime başvurulması uyarısında bulunuluyor.
Tüberkülozun tedavisinde birden fazla ilacın düzenli ve yeterli süre birlikte alınması gerekiyor. Tedavinin her gün düzenli bir şekilde alınması önem taşıyor. Uygun tamamlanmayan tedavi ile ilaç direnci gelişebiliyor. Bu durum tedavi başarını olumsuz etkiliyor. İlaca dirençli hastaların tedavisi uzun sürüyor, daha çok yan etki yaratıyor, tedavi maliyetini artırıyor, bazen cerrahi müdahale gerektirebiliyor.
Kaynak: