Yoğun iş hayatı dolayısıyla vücudun fiziksel ve zihinsel olarak yeterince dinlenememesi, monoton ve değişime kapalı bir yaşam tarzı benimsenmesi gibi nedenlerle ortaya çıkan Tükenmişlik Sendromu, günümüzde çalışan pek çok kişinin muzdarip olduğu bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Vücutta aşırı yorgunluk hissi ve mutsuzluk gibi belirtilerle kendini gösteren bu sağlık sorunu, kişinin iş hayatında olduğu kadar, aile ve eş ile olan ilişkilerinde de çeşitli sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Uzmanlar bu rahatsızlıkla doğru beslenerek başa çıkılabileceğini söylüyor.

Çikolata: Stresin bir numaralı düşmanı. Kendinizi kötü hissediyorsanız hemen bir parça çikolata yiyin. Çikolata flört etmek gibi bir şey. Bir parça yemek yeterli, mutluluk hormonu "seratonin" anında beyinde dolaşıma çıkıyor.

Dondurma: Çok yenirse şişmanlatıyor, az yenirse mutluluğa mutluluk katıyor. Dondurma yaşlanmayı önlüyor. Beslenme uzmanları dört mevsim tüketilmesini öneriyor.

Makarna: Çok ağır soslarda yenilmediği sürece enerji veren ve mutlu eden besinler arasında yer alıyor. Kafa sakinliği sağlıyor.

Muz: Kokusuyla bile mutluluk taşıyan tam bir endorfin deposudur. Kendinizi, güçsüz ve sinirli mi hissediyorsunuz, hemen bir muz yiyin. Kalsiyum ve magnezyum içeren bu meyve strese karşı bire bir.

Üzüm: Kırmızı ve beyaz üzüm yiyen herkes gülücükler saçar. Üzümde yüzde 20 oranında direkt olarak kana karışan şeker vardır. Hem yorgunluğu alır hem karar verme ve özgüveni artırır.

Portakal: C ve B vitamini açısından zengin olan portakal, insana dinamizm veriyor. Kokusuyla bile insanı uyaran portakal içeriğindeki mineraller sayesinde yüz güldürüyor.

Susam: Simit mutluluğa giden yolda önemli bir yere sahip. Yağ ve protein içeriyor. Susamdan elde edilen tahin, tükenmişliği ve ataleti yok ediyor.

Domates: Domatesin içerisinde bol miktarda bulunan likopen, beyinde depresyonun önlenmesinde de rol oynuyor. Domateste ruh halinize iyi gelen folik asit, magnezyum ve demir bulunuyor.