Koronavirüs dünyayı tehdit etmeye devam ediyor. Çin’in Wuhan kentinden çıkarak tün dünyaya yayılan virüs nedeniyle vaka ve ölüm sayıları gün gittikçe artıyor. Dünya genelinde virüse yakalanan insan sayısı 3 milyon 130 binin üzerinde.

Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 220 bin civarında. Salgın Çin menşeli olarak ortaya çıkmasına rağmen; şu an itibariyle Çin’de vaka sayısı yok denecek düzeyde.

Çin’den sonra virüsün merkezi ilk olarak Avrupa, sonrasında ise Amerika Birleşik Devletleri oldu. Korona virüs tehdidini göz ardı ederek tedbir almakta geciken İtalya, İspanya ve İngiltere ve ABD gibi ülkeler bu ihmallerinin faturasını ağır ödüyorlar. Dünyanın sayılı büyük ekonomilerinin sağlık sistemleri neredeyse çökmüş durumda.

Son günlerde İtalya, İspanya ve İngiltere’de vaka ve ölüm sayılarında az da olsa bir düşüş yaşanırken; Amerika Birleşik Devletleri’nde sayılar hızla artmaya devam ediyor.

Türkiye’deki durumun diğer ülkelere bakıldığında çok iyi seviyede olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni de tedbirlerin erkenden alınmış olması. Ülkemizde vaka sayısı 115 bin sayısını geçmişken; salgın nedeniyle hayatlarını kaybedenlerin sayısı ise 3 binin üzerinde.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yapmış olduğu son açıklamalara göre alınan tedbirler sayesinde vaka ve ölüm sayılarında düşüş yaşanmaya devam ediyor.

Özellikle iyileşip taburcu edilen hasta sayılarında ciddi bir artış var. İyileşen hasta sayıları, günlük tespit edilen hasta sayısının iki katına çıkmış durumda. Yoğun bakım ve entübe hasta sayısında da düşüş yaşanıyor.

Bu tablonun pozitif olarak devam edebilmesi için, alınan tedbirlere harfiyen uymamızın ne kadar önemli olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıkıyor.

Koronavirüs vakalarının görülmeye başlanmasıyla birlikte hastalığın tanı ve tedavisi için yapılan test sayısının hastalığın kontrol altına alınmasında en büyük etken olduğu ortaya çıktı.

Test sayısının fazla yapılması, hastalığa yakalananların tespit edilip izole edilmesini, aynı zamanda temas halinde olduğu insanlarında karantinaya alınmasını sağlayarak virüsün yayılma zincirinin kırılmasındaki en büyük etken oluyor.

Test sayısının fazlalığı laboratuvarların yaygınlığı ile de doğru orantılı. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı, ülke genelinde 44 ilde 73 adet olan Covid-19 tanı laboratuvar sayısını, 21 ilde 31 tanı laboratuvarı daha ekleyerek, 65 şehirde 114’e çıkardı. Tanı laboratuvarı olmayan 16 ilde ise çalışmalar sürdürülüyor.

Erzincan’da covid-19 tanı laboratuvarı olan iller arasında yer alıyor. Türkiye’de koronavirüs tanı laboratuvarlarının olduğu şehirler şöyle: Adana, Adıyaman, Afyon, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Muş, Niğde, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Yalova, Yozgat, Zonguldak ve Van. Covid-19 tanı laboratuvarının olmadığı şehirler: Ağrı, Artvin, Bilecik, Burdur, Çankırı, Gümüşhane, Mardin, Nevşehir, Uşak, Kırklareli, Siirt, Şırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır ve Osmaniye.

Laboratuvarın olmadığı şehirlerde yapılan testler çevre illerdeki merkezlere gönderiliyor. Sağlık Bakanlığı bu şehirlerin de en kısa sürede tanı laboratuvarlarına kavuşması için çalışmalarını sürdürüyor.