Hüseyin Altunbaş
Ülkemizi pazarlayamıyoruz vesselam
Ülkemizi pazarlayamıyoruz vesselam
Bir haftalık Avrupa gezimizi tamamladık ve yeniden sizlerle birlikteyim. Almanya, Fransa ve İsviçre’yi kapsayan bilimsel bir organizasyon için yaptığımız gezi, pazarlama bilmediğimizi bir kez daha kanıtladı.
Kesinlikle daha iyi ürün de üretseniz eğer pazarlama bilmiyorsanız o kaliteli ürünün hiçbir kıymeti olmaz. Değersiz bir mal olur.
Hatırlayın mal mısın marka mısın lafını!
Bizim hikayemiz de aynen böyle. Maalesef ki sadece kaliteli mal üretmeye çalışıyoruz. Malımıza değer yükleyip marka yapmayı beceremiyoruz.
Ülke olarak da öyle! Ülkemiz kesinlikle ülke pazarlaması ile daha etkili hale gelebilecektir. Yöneticilerimiz pazarlamayı öğrenmelidir. Başka çare yok.
Gittiğimiz organizasyonda üç ülkenin pazarlamasına yönelik pazarlama ekibi kurulmuş. O pazarlama ekibi hedefler belirlemiş. Bütçeler ayırmış. Sponsorluklar almış. Ve organizasyonu gerçekleştirmiş. Dünyanın her tarafından 150-200 bilim adamını da davet etmiş. Belediye başkanı protokol konuşmasını yapıyor. Pazarlama yöneticisi ardından daha detaylı sunum yapıyor.
Bizde böyle mi yapılır ya? Belediye başkanları veya protokoldekiler laf ola beri gele konuşmaları yapar, sıkıcı açılış nihayet yapılır, herkesin kasıntı rol kesmesi de biter ve yaptık mı yaptık olur. Dağılın!
Maalesef ki bu ve buna benzer şekilde etkinliklerimiz gelip geçmiştir.
Kime neyi nasıl pazarlıyoruz soran var mıdır!
Artık ülkemizi ve de Konya şehrimizi ciddi ciddi pazarlayalım. Şehir pazarlaması Konya’yı bambaşka bir şehir yapacaktır. Artık yeter! Konya’nın bir pazarlama ekibi kurulmalıdır. Yurt dışından örnekleri yetkililer incelesin ve Konya’nın konumlandırmasını yapsın. Yetkililerden bunu bekliyoruz artık.
Havaalanı Reklam Panoları
Yurt dışı gezisinden gelince Konya Havalimanındaki reklam panoları gözümüze çarptı. Özellikle iki önemli otelimizin reklam iletişimlerini inanılmaz facia buldum. Oteliniz yıldızlı olabilir ama reklamlarınızda o yıldızı taşıyacak. Reklamlar pansiyon reklamları gibi!
Dedeman otel diyorki, şehrin tek 5 yıldızlı oteli. Doğru mu? Tabiî ki de değil. Güya şehrin merkezinde diyerek zeki bir hamleyle rakibe gol atıyor. Rixos’da bunu yiyor. Artık şehrin merkezi, kıyısı, arkası, önümü kaldı. Her yer merkez. Rixos şehrin banliyösünde mi yani! Bunu kabullenen ve ses çıkartmayan Rixos’un reklam sorumlusu nerdesin!
Bu yanlışlığa karşın Rixos ne yapıyor ya?
Hemen yanıbaşındaki Rixos reklamında Neden Rixos diye soru soruyorlar! Böyle saçmalık mı olur! Zaten insanların kafasında otel sorusu varsa üstüne bir de sen niye soru sorarsın ki! Sen onların sorularını reklamınla cevaplandıracaksın. Reklam insanların problemlerine çözüm sunmalıdır. Rixos reklamı ne yapıyor? Soruya soruyla karşılık veriyor. Ne kadar zekice değil mi?
Bir de reklamlarda bina gösterme egosundan ne zaman vazgeçeceğiz merak ediyorum.
Of of!
Mevlana törenleri başlıyor ve Açıkhava da iletişimleri başlamış. Önümüzdeki hafta analizlerimiz yoğun olacak anlaşılan.