Uludağ Ekonomi Zirvesi
P&G Türkiye Üst Yöneticisi Tankut Turnaoğlu:- "Enerjiyi ve suyu, üretimi artırarak en az yüzde 20 azaltmayı hedefliyorduk, bunu şu anda yüzde 25'le yakalamış durumdayız. Sera gazlarını yüzde 20 azaltmayı amaçlıyorduk, onu da şimdiden yüzde 22'yle yakaladı
BURSA (AA) - P&G Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Tankut Turnaoğlu, "Enerjiyi ve suyu, üretimi artırarak en az yüzde 20 azaltmayı hedefliyorduk, bunu şu anda yüzde 25'le yakalamış durumdayız. Sera gazlarını yüzde 20 azaltmayı amaçlıyorduk, onu da şimdiden yüzde 22'yle yakaladık." dedi.
Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde moderatörlüğünü Alternatif Bank CEO'su Kaan Gür'ün üstlendiği "Sürdürülebilirlik ve Amaçlı Şirketler" oturumunda konuşan Turnaoğlu, sürdürülebilirliğe önem veren şirketlerin finansal olarak da bundan gelir sağladıklarını söyledi.
Firma olarak 2010 yılında 2020 için hedefler belirlediklerini aktaran Turnaoğlu, "Hedeflerimize çoğu alanda da şimdiden gelmiş durumdayız. Enerjiyi ve suyu, üretimi artırarak en az yüzde 20 azaltmayı hedefliyorduk, bunu şu anda yüzde 25'le yakalamış durumdayız. Sera gazlarını yüzde 20 azaltmayı amaçlıyorduk, onu da şimdiden yüzde 22'yle yakaladık." ifadesini kullandı.
Turnaoğlu, markalardan, bütün ambalajlarının geri dönüştürülebilir ya da dönüştürülmüş ürünlerden yapılmaları yönünde beklentilerinin olduğunu dile getirdi.
Sürdürülebilirliğin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Turnaoğlu, şöyle devam etti:
"Çalışanların da sürdürülebilirlik konusuna katkı yapması lazım. Şu anda P&G'de yaklaşık 5 yıldır plastik su şişesi yok, sebillerden cam şişelere doldurarak tüketiyoruz. Sürdürülebilirlik çerçevesinde bizim için kadın-erkek eşitliği de önemlidir. Biz iki hafta önce, babalık iznini 8 haftaya çıkardık. Bunu açıkladığımızda babalar kadar annelerde mutlu oldular."
- "Yeşil binalar" projesi
Irak'ın ilk yerel yeşil tasarım ve inşaat inisiyatifi olan KESK'in kurucusu ve CEO'su Basima Abdulrahman da sürdürülebilir kalkınma odaklı çalışmaları çerçevesinde gerçekleştirdikleri "yeşil bina" projelerini anlattı.
Abdulrahman, yeşil binaların sadece görünüm olarak yeşil renkte olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade ederek, "Seçtiğimiz maddelerden, su ve enerji tüketimini kullanmaya yönelik uygulamalar, aynı zamanda havalandırma ve sirkülasyon oranının aslında içerideki ortamın kalitesinin oturan sakinler için iyileştirilmesidir." diye konuştu.
Basima Abdulrahman, şunları kaydetti:
"İklim değişikliğini ve sera gazı salınımlarını azaltma noktasında, doğru yatırımlar, bu binalara tasarım ve uygulama aşamasında yapılırsa başarılabilir. Bizler sadece enerji ve su kullanımının veya doğal kaynakların kullanımının azaltılmasından bahsetmiyoruz. Enerji harcamasının azaltılmasıyla çevremizi etkileyen sera gazlarını da azaltmış oluyoruz. Yeşil binalar, elektrik faturanızı yüzde 50, su faturanızı yüzde 25 azaltırken, varlık değerini yüzde 50 artırıyor. Kapalı ortamdaki çevre kalitesini iyileştirerek, aslında insan sağlığını iyileştirmiş oluyoruz, bu da işletmeler açısından faydaya dönüşüyor. Çünkü hastalık izni alanların sayısı da azalmış oluyor."
Kaynak: