Uluslararası Darbe ile Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu

Uluslararası Darbe ile Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu

Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Tarık El-Haşimi:- "Türk halkı, hain 15 Temmuz darbe girişimine karşı nasıl bir karşı duruş sergilediyse Arap halkının kahir ekseriyeti de aynı onurlu duruşu sergiledi. Arap dünyasının gönlü sizin gönlünüz gibidir" -

İSTANBUL (AA) - Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Tarık El-Haşimi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan istatistiklere göre, birkaç Arap ülkesi dışında tüm Arap coğrafyasının darbeye karşı net bir duruş sergilediğini belirterek, ''Türk halkı, hain 15 Temmuz darbe girişimine karşı nasıl bir karşı duruş sergilediyse Arap halkının kahir ekseriyeti de aynı onurlu duruşu sergiledi. Arap dünyasının gönlü sizin gönlünüz gibidir.'' dedi.

İstanbul Üniversitesi, Türkiye Hukuk Platformu ve Uluslararası Hukukçular Birliği tarafından, İÜ Prof. Dr. Cemil Bilsel Salonu'nda düzenlenen, "Uluslararası Darbe İle Mücadele Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu"nda konuşan Irak'ın eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Tarık El-Haşimi, 15 Temmuz 2016'da hain darbe girişimini lanetlediğini belirterek, Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Türk halkını, darbeye karşı duruşundan dolayı tebrik etti.

AK Parti'nin Türkiye'de ekonomi ve siyasi alanda köklü değişimlere imza attığını ifade eden Haşimi, AK Parti'nin özellikle siyasetle halk arasındaki o kalın duvarları kaldırdığını ve İslam dünyası ile arasındaki tarihi bağı yeniden onardığını söyledi.

Arap dünyasında,15 Temmuz darbe girişimine karşı duruşun tarihe utanılacak bir anekdot olarak not edileceğine dikkati çeken Dr. Haşimi, şöyle devam etti:

''İki, üç Arap devleti dışında tüm Arap ülkelerinin darbe karşısında tutumları ileride utanılacak bir tutumdur. Darbe sırasında resmi olarak Türkiye devletinin yanında olduklarını açıklamalarına rağmen, o resmi beyan hakikati saklayamıyor. Ama Katar başta olmak üzere darbe karşısındaki duruşları hakikaten samimi bir duruştu.

Özellikle demokrasiye yeni geçen Arap ülkelerinde darbeyi küçük protestolarla kınadılar. Açık, sarih bir şekilde askeri vesayeti reddedip Türkiye'nin yanında duran tek ülke Katar'dı. Darbe girişiminin ilk saatlerinde Katar Emiri Türkiye'yi aradı bütün halkıyla tüm ekonomisi ile Türkiye'nin yanında olduğuna dair destek verdi ve darbe girişimini en sert şekilde protesto etti.''

-Darbe karşısında Arap halkı Türk halkı ile aynı duruşu sergiledi''

Arap dünyasında,15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, darbe girişimine karşı Arap coğrafyasının tavrının ortaya konulduğunu aktaran Dr. Haşimi, şöyle konuştu:

''Bazı Arap devletleri sona oynadı, bekledi. Darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanınca ufak tefek açıklamalarda bulundular. Fakat darbeye karşı Arap halkını, iktidarlarından ayırarak düşünmek lazım. Darbe girişiminden sonra yapılan araştırmalar şöyle bir tablo ortaya koydu; Arap halkının yüzde 87'si darbeye karşı durdu. Bunların yüzde 13'ü Türkiye'nin yanında yer aldığını belirtiyor ama iç işlerine karışmıyoruz şeklinde bir tavır sergiledi.

Yani Türk halkı,15 Temmuz denilen hain, alçak darbeye karşı nasıl bir duruş sergilediyse Arap halkının kahir ekseriyeti de aynı onurlu duruşu sergiledi. Arap dünyasının kalbi de gönlü de sizin yanınızdaydı. Onlar Türkiye'nin, demokrasinin yanında saf tuttular.

Darbe girişiminde Arap ülkeleri gibi Avrupa Birliği ülkeleri ve NATO da sempati ile bakmadı maalesef. Türkiye devletinin yanında yer almadılar. Darbeyi ilk andan itibaren reddeden, protesto eden bir yaklaşım ortaya koymadılar. En azından bugün bunu burada çok rahatlıkla söyleyebilirim. Arap halkının gönlü sizin gönlünüz gibidir. Tabii Türkiye'nin 15 Temmuz'daki duruşu, Türk halkının darbeye karşı bedenlerini ortaya koyarak onurlu bir duruş sergilemeleri, bütün Arap coğrafyasına örnek model oldu. Artık, Araplar da 'Biz hak, hukuk ve meşruiyet için bunu başarabiliriz' demeye başladılar.''

-"İslam dünyasında direnme bilinci oluştu"

Katar Vakfı İslami İlimler Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Muhammed El-Moctar El-Shinqiti ise İslam dünyası haritasının bir hilal şeklinde olduğunu ve bu hilalin tam kalbinde, tam ortasında Türkiye ve birkaç Arap ülkesinin yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin İslam coğrafyasında jeopolitik olarak önemli bir yer kapladığını belirten Prof. Dr. Shinqiti, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İslam coğrafyası ayrıca bir kuş şeklindedir ve kuşun baş kısmı Türkiye'ye denk geliyor. İster hilal teorisine göre ister kuş teorisine inanalım, şunu görüyoruz; Türkiye'nin İslam dünyasındaki jeopolitiği son derece önemli. İslam'a ve İslam dünyasına karşı hiç bir sempatisi olmayan Batı dünyası bile Türkiye'nin İslam coğrafyasındaki öneminin farkındalar ve her defasında da istemeseler de bunu dile getirmek durumunda kalıyorlar.''

Moritanyalı Prof. Dr. Muhammed El-Moctar El-Shinqiti, Türkiye'nin geçmişi, kültürü, coğrafyası ve ekonomisi ile İslam dünyasına liderlik yapacak potansiyele sahip olduğunu kaydetti.

İslam dünyasının 15 Temmuz darbe girişimine karşı tepkisini daha iyi anlamak için, Türkiye'nin İslam dünyasının geri kalanı için ne ifade ettiğini anlamak gerektiğini vurgulayan Shinqiti, şöyle devam etti:

''Türkiye'de darbe girişimi olduğunu duyduğumda ilk tepkim; 'Bu darbe girişimi başarısız olur' şeklindeydi. Çünkü Turkiye'nin siyasi kültürü, anayasal kültürü halk bilinci artık darbelere izin vermez. Türkiye'de herkes darbeye karşı durdu. Ama Mısır'da siyasi elitin, tabakanın büyük bir bölümü askeri darbeye destek verdi. Bu nedenle Mısır'daki darbe başarılı oldu, Türkiye'deki olmadı. Türkiye'deki askeri darbe girişiminin başarısız olması İslam dünyasına da umut verdi. İnsanlar kendi kaderleri için her türlü askeri diktaya karşı direnebilirler bilincini oluşturdu.''








AA

Kaynak:Haber Kaynağı