UNESCO Türkiye Milli Komite Başkanı Oğuz:
"Türkiye'de son dönemde zorlamalarımızla mirasımız 15'e çıkmış ve bu durum ülke açısından bir eksikliktir. Türkiye'nin mirasını hem koruma hem de uluslararası topluma tanıtma bakımından geç kalmış durumdayız"
İSTANBUL (AA) - UNESCO Türkiye Milli Komite Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, "Türkiye'de son dönemde zorlamalarımızla mirasımız 15'e çıkmış ve bu durum ülke açısından bir eksikliktir. Türkiye'nin mirasını hem koruma hem de uluslararası topluma tanıtma bakımından geç kalmış durumdayız." dedi.
UNESCO Kültürel Miras ve Kültürel Kimlik konferansında aday öğretmenlere UNESCO ve çalışmaları hakkında sunum yapan Oğuz, kültürel mirasın ve kültürel kimliğin aktarılmasında herkesin sorumluluğu bulunduğunu özellikle de eğitimcilerin sorumluluğunun herkesten daha fazla olduğunu anlattı.
Oğuz, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya gibi ülkelerin miras listesinde 45-50 civarında mirasa sahip olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de son dönemde zorlamalarımızla mirasımız 15'e çıkmış ve bu durum ülke açısından bir eksikliktir. Türkiye'nin mirasını hem koruma hem de uluslararası topluma tanıtma bakımından geç kalmış durumdayız. Her yıl bir miras ancak dünya listesine girebiliyor. Dolayısıyla 60. mirasımızı 60 yıl sonra dünya miras listesine kaydedebileceğiz. Yani daha kolay mirasların kaydedildiği dönemleri biraz ihmal etmiş bulunmaktayız. Türkiye'nin doğal ve kültürel çeşitliliği çok ama listede tek miras Tuz Gölü. Miraslara daha duyarlı olmamız gerekiyor. Bu anlamda Türkiye'de kültürel miras duyarlılığı oluşmaya başlamıştır. Tarihi bir eser yandığında hemen basın büyük bir dikkatle bu tarihi eserimizin yandığını haber yaparak bizi mobilize etmeye çalışıyor. Herhangi bir müteahhit buldozerle Topkapı'nın duvarlarını yıkıp 'Burası rezidans olur, harika bir manzarası var' deyip 40 katlı bir bina yapmaya teşebbüs etmiyor."
UNESCO'nun 2003 yılında Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi hazırladığını dile getiren Oğuz, bu sözleşmeyle halk edebiyatı, masal, hikaye, fıkra, geleneksel tiyatro, müzik icra edenler ve toplumdaki evlenme, cenaze gibi uygulamaları da UNESCO'nun korumak istediğini aktardı.
Somut olmayan kültürel varlıkların korunmasında öğretmenlere büyük görev ve rol düştüğünü vurgulayan Oğuz, "Somut olmayan 12 mirasımız dünya listesine girdi. 110 miras da ulusal listede var." dedi.
Mirası koruma duyarlılığının çok önemli bir konumda olduğunu, eğitim kurumlarının koruma yaratmada rol oynadığını dile getiren Oğuz, "Kültürel mirasa ulusal düzeyde en üst düzey koruma şekli medya ama medya bunu doğru şekilde yapmalı. Somut miraslarda 'Saya Gezme, Koç Katımı, Mayıs Yedisi, Çiğdem Günü' gibi yerli kültürel miras unsurlarının unutulmaya yüz tuttu. Somut kültürel miraslarımıza sahip çıkarken Meddahlık, Karagöz, Nevruz, Aşıklık ve daha birçok somut olmayan kültürel mirasımıza da sahip çıkılmalı." diye konuştu.
Prof. Dr. Öcal Oğuz, ekranlardaki dizilerde, reklamlarda ve televizyon programlarında medyanın, somut olmayan kültürel miraslar konusunda yaptığı yanlışlara da değindi.
AA
Kaynak: