İnsan hayıtının başlangıcı ve sonu, olmaya, yerleri ve gökleri yataran, ezelden ebede var olan, Yüce Allah, kainatı yaratırken bazılarımızı farklı yaratmıştır. Farklı özelliklerde ve farklı derecelerde. Peygamberler, veliler, evliyalar, Salihler ve keramet ehli bazı insanlar. Bunların canlı örnekleridir.

Bana tahsis edilen bu köşede fırsat buldukça bu insanlara sunulan insan üstü yeteneklerden, kerametlerden örnekler sunmaya çalıştım. Sıra geldi Üveysi Veli Ladikli Hacı Ahmet Elma Hazretlerine…

Hacı Ahmet Elma, Konya’nın Sarayönü İlçesinin Ladik Kasabası doğumlu, orada büyümüş, olgunlaşmış, ve yaşamını tamamlamıştır.

Sağlığında çeşitli vesilelerle buluşmalarımız olmuştur. Nebilik sırlarının sahibi Allah dostu herkesin dostu Hacı Ağabey, Mehmet ve Emine’den doğumludur. Seksen bir yaşında iken hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ricali gaye, gerektiğinde hal ve hareketleri görünmeyen TAYYİMEKAN ALLAH DOSTU…

Ladik kasabısnda büyük mezarlıkta yatmaktadır. Ziyaretçiye açıktır.

Sağlığında duasını aldım. Safrasında yemeğini yedim. Fotoğrafında gördüğünüz gibi uzunca boylu, nurani yüzlü, çok misafirperver, şakayı seven, saygılı bir insan.

Kendisini yetiştiren, Manevi duayeni Hacası Hızır Aleyhisselamı ve vuslat yollarının açın Yüce Mevlamı’za ne kadar şükretsek az gelir. Nebilik kervanına eriştikten sonra da kendisine saygımız hiç değişmemiştir.

Hacı ağabey askerlik görevini yaparken ömrünü savaş meydanlarında geçirmiş, Hicaz cephesinde Arabistan çöllerinde.

Şimdiki İsrail’in işgalindeki Yahudilerin ellerinde bulunan Gazze şehri civarında.

İsterseniz ötesini ağzından çıktığı gibi Hacı Ahmet Elma’dan dinleyelim.

“Gazze şehri civarında Türkiye savaş halinde. İngiliz askerleri ile meşhur casusları Lavrens endeksli. Pusuya düşürülmüş olan Türk askerleri kıstırılmış. İmha edilmiş. Buna rağmen ağır yaralarına rağmen ölenlerin arasına saklanmıştım. Kurtulmayı beklerken Kerem Sahibi Yüce Allah’ın kudreti ile Hızır aleyhisselamın beyaz atı ile imdadıma yetişildi.

Önceleri düşman sanmıştım. Önceleri korkmuştum. Fakat korkma dedi. Şehitler arasından kucakladı beni çıkardı. Beyaz ata bindirdi ve en kısa zamanda Türk karargâhına yakın bir yerde attan indirdi. Ve dedi ki, “Seni kumandana götürecekler parolayı soracaklar” Parolayı öğretti.

Dediklerini yaptım ve kurtuldum. Kıtama kavuştu”  Dedi.

 Devam edecek…