Hümeyra Uslu
Şansın Varsa İyileşirsin…
Geçtiğimiz hafta rahatsızlığımı yazmıştım. Maalesef günlerdir doktor doktor gezmeme rağmen daha dün teşhis konuldu benim durumuma. Ve daha dün tedaviye yönelik bir şeylere başlayabildik.
Bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız önce eğitim sisteminden başlayınız diye bir söz var. O kadar doğru ve ne yazık ki haklı bir söz ki… Geçen seferki yazımda da bahsetmiştim kimse yaptığı işin hakkını vermiyor diye… Günler sonra yine aynı şeyi ısrarla söylüyorum.
Özel hastanelere verdiğim paralardan bahsetmeyeceğim bile… Ama o kadar üzücü ki… Doktor diye şifa olsun vesile olsun diye gidiyorsunuz ve maalesef bu doktor daha elindeki görüntüdeki problemi bile göremiyor… Farklı bir doktora gidiyorsunuz hiçbir şey bulamıyor… Tabii siz o günlerde acıdan ağrıdan kıvranıyorsunuz.
Bu adamlar doktor olmuşlar bu adamlar uzmanlık almışlar… Lakin bu adamlar bizim derdimiz hakkında fikir bile yürütemiyor. Çok acı değil mi?
Bu şu demek; eğer birazcık şansın varsa belki iyileşirsin. Çok yazık.
O kadar üzüldüm ki ülkem adına… Doktor çıktı diye sevinmesin kimse yakını-akrabası için… Çünkü okulunu bitirmekle doktor filan olunmuyor.
25 gündür ne çektiğimi falan anlatacak değilim kaç tane ‘uzman’ doktora dert anlattığımı ben bilirim. Kırgınım şunları yazmak zorunda bırakanlara lakin bunlarınki doktorluk değil doktorculuk. Kızgınım efendim. Oturduğunuz koltukların, aldığınız diplomaların hakkını vermediğiniz, insanları umutsuz çaresiz öylece bırakıverdiğiniz sonra da kendinize “biz kaç yıl okuduk”lu filan övgüler dizdiğiniz için kızgınım.
Ülkem insanı için kızgınım. Saatlerce sıra bekleyen, derdine bir derman arayan vatandaşlarımız adına üzgünüm… Hasta insan çaresiz ama bir parça umudu olan insandır, hastalığının ne olduğu bilinememiş insan umutsuz ve ölüme terk edilmiş insandır…
MR görüntüsüne bakıp problemli koca noktayı göremeyen benim gözümde doktor değil doktorcuktur. Kusura bakmasın kimse. Muayene dahi etmeden, senin bir şeyin yok diyen doktor değildir, doktorculuk oynuyordur. Üzgünüm. Şu hayatta en önemli şey sağlık ama sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorlarımızın -en azından benim şu son bir ayda karşılaştıklarımın- durumu bu…
Evet genelleme yapmayı ben de istemiyorum. Çünkü yine çaremi bir doktorda buldum. Soru şu: Diğer gittiklerim neydi de bu doktorun gördüğünü göremediler peki? Diğer gittiklerim neydi de bu doktorun dokunduğu anda esas sorunu anladığı şeyi anlayamadılar peki?
Diyorum ya, bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız önce eğitim sistemlerini perişan ederek başlayın, diyen haklı. Biz bitmişiz. Biz hakikaten iyi bir durumda değiliz.
İşini hakkıyla yapan hiçbir doktora hiçbir sağlık personeline lafımız yok, olamaz. Haddimiz de değil. Lakin elindeki MR’ı bile doğru dürüst okuyamayan derdimize çare aramakla ilgili tek bir çaba sarf etmeyen, eli cebinde hasta muayene ettiğini düşünenler hem bizim hakkımıza giriyorlar, hem de meslektaşlarının…
Yine söylüyorum şikâyet değil benimki. Üzüntü. Ülkem için üzülüyorum. Şu koca şehirde 4-5 tane doktor ya var ya yok.
Ben çok kızgın ve öfkeliyim ama son gittiğim yerde derdim ve derdime dermanımı bulduğum için mutluyum, şükürler olsun. Bu vesile ile Uzm. Dr. Ayşe Bilgin hanımefendiye sonsuz teşekkür ediyorum. Derdimi kendi derdi bilip, çaresini arayıp paylaştığı için kendisine şükranlarımı sunuyorum.
Sonuç olarak diyorum ki Rabbim kimseye dert verip derman aratmasın. Sağlık en önemli şey… Her gün birkaç tur bunun için şükretmemiz lazım. Kötü tecrübelerle anlamadan önce kıymetini bilmek gerek.
Derdime derman olan Rabbime şükürler olsun, buna vesile olan Doktorumdan da Allah razı olsun.
Son söz, herkes kendine dikkat etsin, sağlıcakla kalın.