Uzmanından sıtma ilaçları koronavirüs için koruyucu değil uyarısı
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay:- "Tedavi süresini kısaltarak hastaların toparlanmasına ve iyileşmesine yardımcı oluyor. Bununla beraber bunların hiçbirinin koruyucu olarak kullanımı söz konusu değil. Bu ilaçların, insanlarda koruyucu olduklarına dair herhangi bir kanıt sunmuyor"- "(Tansiyon ilaçları) Koronavirüs hastalarından bugüne kadar elde edilen veriler, bu ilaçları kullanma ile hastalığın seyri, iyileşme veya ölüm arasında herhangi bir anla
ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisinde şu an için kullanılan ilaçların tedavi süresini kısaltarak, hastaların toparlanmasına ve iyileşmesine yardım ettiği, ancak hiçbirinin koruyucu olarak kullanımının söz konusu olmadığı belirtildi.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya başta olmak üzere birçok ülkede Kovid-19 tedavisine ilişkin ilaç ve aşı çalışmalarına yönelik çalışmalar yapıldığını söyledi.
Etkinliği kanıtlanmış bir ilaç tedavisinin henüz bulunmadığının altını çizen Uzbay, önceki günlerde esas olarak sıtma tedavisinde kullanılan iki ilacın, koronavirüs salgınında koruyucu olduğuna dair haberlerin yer aldığını anımsattı. Uzbay, bu durumda, fiyatı ucuz olan bu ilaçlara talebin arttığına işaret ederek, "Bazıları bunları stoklayarak ilaçların karaborsasını oluşturdu. Sağlık Bakanlığı erken davranarak, yerinde bir kararla bu ilaçlara el koydu ve kullanımlarını kontrollü reçeteye tabi kıldı." dedi.
- "Koruyucu olarak kullanımı söz konusu değil"
Söz konusu ilaçların asıl kullanım alanlarının hastalık belirtileri ortaya çıktıktan sonraki dönem olduğunu anlatan Uzbay, şunları kaydetti:
"Bu dönemde, tek başına veya başka antiviral ilaçlarla birlikte kullanılabilirler. Bunların dışında bazı belirli antiviraller de biri veya birkaçı birlikte tedavide kullanılıyor. Gerek salgının ilk başladığı Çin'den ve gerekse virüsün yayıldığı diğer ülkelerden gelen tedavi sonuçlarına göre hastaların çoğu, bu ilaçlarla yapılan tedaviye cevap veriyor. İlaçlar tedavi süresini kısaltarak hastaların toparlanmasına ve iyileşmesine yardımcı oluyor.
Bununla beraber, bunların hiçbirinin koruyucu olarak kullanımı söz konusu değil. Sıtma ilaçlarının koruyucu olduğuna dayanak yapılan bilgiler kısıtlı, vücut dışında gerçekleştirilen hücre çalışmalarına ya da hayvan çalışmalarına dayandırılmaya çalışılırken, bu ilaçların insanlarda koruyucu olduklarına dair herhangi bir kanıt sunmuyor. Sağlıklı kişilerin, bu ilaçları ezbere kullanması, kendilerine zarar verebilir, çünkü bunların görme, böbrekler ve karaciğerler üzerinde bazı kişiler için ciddi zararlı etkileri söz konusu."
- "İlaç stoklanması gerçekten ihtiyacı olanları zor durumda bırakıyor"
Bu risklerin ancak hekim tarafından değerlendirilebilineceğine dikkati çeken Uzbay, "Öte yandan bu ilaçların farklı kullanım alanları da var. Stoklanmaları, hastalık sırasında gerçekten ihtiyacı olanları zor durumda bırakıyor. Geçtiğimiz günlerde bu ilaçlara ihtiyaç duyup bulmakta zorlanan insanlar oldu." dedi.
Prof. Dr. Uzbay, sosyal medyada yayılan konulardan birinin de tansiyon ilaçlarına ilişkin olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bazı sözde bilimciler tarafından tamamen akıl yürütme yoluyla speküle edilen başka bir bilgi de tansiyon ilaçlarının virüsün vücuda girişini kolaylaştırdığı ve hastalık seyrini şiddetlendirdiği şeklinde oldu. Koronavirüs hastalarından bugüne kadar elde edilen veriler, bu ilaçları kullanma ile hastalığın seyri, iyileşme veya ölüm arasında herhangi bir anlamlı bağlantı ortaya koymamıştır.
Kardiyoloji ve farmakoloji alanının uzman otoriteleri de ilaçların kesilmesinin kullanmak zorunda olanlar için daha büyük bir risk oluşturduğu konusunda hemfikirdir. Bu nedenle hastaların kesinlikle ilaçlarını kesmeden normal yaşantılarına devam etmeleri gerekmektedir."
- "Okaliptus yağının koruyucu olduğunu gösteren tek bir kanıt yoktur"
Prof. Dr. Uzbay, bir başka spekülasyonun da bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yönelik olduğunu söyledi.
Bu konulardaki açıklamaların kanıta dayalı bilgileri içermesi gerektiğinin altını çizen Uzbay, şu değerlendirmede bulundu:
"Bazı sözde bilimciler, koronaya karşı kelle paça çorbasından, C vitaminine, zerdeçaldan çeşitli bitki ekstresi kombinasyonlarına kadar koruyucular önerdi. Bir anda bu tip koruyucuların reklamları arttı. Halen televizyonlarda okaliptüs yağının elbiseye damlatılmasının asansör gibi dar alanlarda, kalabalıkta bile virüse karşı koruyucu bir kalkan oluşturduğunu ima eden reklamlar yayımlanıyor. Okaliptüs yağının bir miktar antibakteriyel etkisi olmakla beraber antiviral etkisi yoktur. Koronaya karşı koruyucu olduğunu gösteren tek bir kanıt bulunmamaktadır. Bu tip reklamlar ile kriz ortamında sahte bilgi ile kar amaçlanmaktadır. RTÜK'ün bunları takip etmesi ve halkın kandırılmasına izin vermemesi gerekir."
Kaynak: