"Yakınmasız yaşam süren kalp hastası oruç tutabilir"

"Yakınmasız yaşam süren kalp hastası oruç tutabilir"

Memorial Hastanesi Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Avcı:

İSTANBUL (AA) - Memorial Hastanesi Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, gördüğü tedaviyle yakınmasız aktif yaşam süren kalp hastalarının, beslenme ve ilaç saatlerini düzenleyerek, oruç tutabileceklerini bildirdi. 

Avcı, yaptığı yazılı açıklamada, oruç tutmanın, sindirim sistemini dinlendirdiği için, vücutta diğer organların kanlanmasını sağladığını belirterek, bu sürede kemik iliğinin uyarılarak, kan yapımının arttığını belirtti.

Ramazanda vücudun birikmiş zararlı maddelerden temizlendiğini, bağışıklık sisteminin güçlendiğini, kalp, damar, kanser gibi hastalıklara karşı direncin arttığını vurgulayan Avcı, oruçla karaciğer ve tüm sindirim sisteminin dinlenme şansı bulduğunu aktardı.

Günsel Şurdum Avcı, ramazanda şeker hastalarında kan şekeri, hipertansiyon hastalarında kan basıncı kontrolünün kolaylaştığını belirterek, şunları kaydetti:

"Kanda yağ düzeyleri düşüyor, yararlı kolesterol yükseliyor. Vücutta depolanmış yağlar eriyor, birkaç kilo zayıflanıyor. Kemik iliği uyarılıyor, kan yapımı artıyor. Vücut birikmiş zararlı maddelerden temizleniyor, bağışıklık sistemi güçleniyor. Kalp, damar, kanser gibi hastalıklara karşı direnç artıyor. Orucun bir ibadet olarak tutulması ve kudretli bir varlığın himayesine girildiğine inanmanın verdiği güven ve huzur, oruç tutanlara büyük moral ve mutluluk vermektedir."

- Kalp hastalarına öneriler

Kalp hastalarına durumlarını değerlendirmesini öneren Avcı, şu bilgileri verdi: 

"Gördüğü tedaviyle yakınmasız aktif yaşam süren hastalara, beslenme ve ilaç saatleri düzenlenerek, oruç tutabilecekleri güveni verilmeli. Koroner kalp hastalığı olup, geçirdiği baypas ameliyatı ya da balon-stent tedavisinden sonra, eforda veya eforsuz, göğüs ağrısı yakınmaları yeniden ortaya çıkmış olan, ritmik masaj tedavisi görmemiş ve bu yakınmalardan kurtulma şansı bulamamış, kullandığı birçok ilaca rağmen yakınmaları devam eden ve kalp krizi riski olan hastalar oruç tutmamalıdır. Ayrıca, önceden geçirdiği kalp krizleriyle kalp yetersizliği başlamış, eforda ya da eforsuz, nefes darlığı yakınması, vücutta su toplanması ve kilo artışı olan kalp hastaları da oruç tutamazlar. Yüksek tansiyonu olup, kullandığı ilaçlara rağmen kan basıncı sık sık yükselme ve düşme gösteren hastalar ile şeker hastaları da oruç tutmamalıdır."

Kalp hastalığı olsun olmasın, oruç tutan herkesin, ramazan boyunca beslenmesine özen göstermesi gerektiğine işaret eden Avcı, abartıya kaçmadan günlük ihtiyaç olan protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve minerallerin alınmasını, iftar ve sahurda yavaş yavaş ve az miktarlarda yenilmesini önerdi. 

 Memorial Hastanesi Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, sahurda, proteinden ve liften zengin, süt, yoğurt, kefir, peynir, yumurta, hurma, çörek otu, ceviz, badem, fındık, kuru baklagil, tahıl, esmer ekmek, esmer pirincin tercih edilmesi gerektiğini aktararak, kabızlık sorunu olanlara da hurma, kırmızı pancar ve kefir gibi lifli ürünleri iftar ve sahurlarda bolca tüketmesini tavsiye etti. 

Prof. Dr. Avcı,  saatlerce boş kalmış midenin hızla ve aşırı derecede, özellikle de yağlı ve şekerden zengin besinlerle doldurulmasının ve iftar sonu ardarda sigara içilmesinin, sağlık için ciddi tehlike olduğuna dikkati çekerek, "Bunun, gizli kalp hastalarında ani kalp krizine, ani kan basıncı yükselmelerine ve felç durumuna yol açabileceği unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Kaynağı