Yazar dostlarla Sarıveliler’den Fariske’ye

TYB Konya Şubesi olarak her yıl birkaç yere “Yazılacak Çok Şeyimiz Var” adı altında gezi düzenleriz. Bu yıl ilk gezimiz Sarıveliler’e oldu. Güzel bir gezi oldu, bahar güzelliğiyle başladı, bahar güzelliğiyle bitti. Benim için biraz buruk, içimi acıtan bir gezi oldu ama olsun. Nasılsa sık sık yolum düşer o taraflara, burukluğumu acımı dindiririm bir şekilde. Burukluğun nedenini de söyleyeyim, içimde kalmasın. Yaptığım gezilerde bir yerleşim yerine, bir obaya gideceksem özellikle çocuklar için bir şeyler alırım yanıma. Özellikle de kitap götürürüm, bu çocuklar için güzel armağandır. Bu kere Program hep çocuklarla ilgiliymiş, bunu öğrenememiştim geziye çıkmadan önce.

Sarıveliler’deki program uçurtma şenliğiymiş, yanımız yöremiz çocuklarla doluydu. Çukurbağ’da saç böreği ikram ettiler, köy okulunun bahçesinde yedik. Gül yüzlü çocukların, hoş geldiniz, demelerini görmeliydiniz. Akşam son programımız ise Göktepe Yatılı Bölge Okulunda çocuklar arasındaydı.

Başta yazar arkadaşlar Hüzeyme Yeşim Koçak, Melahat Ürkmez, Nazmi Zengin, Aziz Ayva, Osman Bozdemir, Mustafa Ertaş, Saffet Yurtsever, Ali Işık, Ömer Lütfi Ersöz, Salih Sedat Ersöz ve şube başkanımız M. Ali Köseoğlu olmak üzere kalabalık bir gurup düştük yollara.

İlk durağımız Hadim’de Hadimi Hazretlerinin mekânının karşısındaki parktı. Hadim Müftüsü Ahmet Demirel’in ikramı çaylarımızı içtikten sonra onu da yanımıza alarak hareket ettik. Ahmet Demirel kitaba, yazara çok yakın duran bir insan. Zaten onu ilk kez kitap fuarında tanımıştım, öğrencileri toplayıp gelmişti fuara.

Sarıveliler’in girişinde kalabalık şenliğe başlamak için bizi bekliyordu. Uçurtma şenliğinin yanı sıra birde ağaç dikme kampanyası düzenlenmişti.  Torunum İrem ile benimde birer dikili ağacımız oldu. Şenlik bitiminde belediye başkanı Hayri Samur mükellef bir kahvaltı ikram etti konuklarına. Yediğimiz her şey doğaldı ve Sarıveliler’de yetişen ürünlerdi. Belediye olarak bir Karacaoğlan anıtı yaptırmışlar, yakında bir törenle dikeceklermiş. Bu ara Karacaoğlan’ın mezar taşını da gördük.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Dalkılıç ile geçtiğimiz yıl Niğde gezimizde tanışmıştık. Çukurbağ köyüne giderken o da katıldı aramıza. Aslında üç genç öğretmenle birlikte rehberimizdi o. Rehberden yana şanslıydık aslında. 1960 lı yıllarda yazdığı Tekerleğin Değmediği Yer adlı kitabıyla doğup büyüdüğü yerleri ülkemiz gündemine taşıyan yazar/eğitimci Mustafa Ertaş’ta aramızdaydı.

Çukurbağlı gül yüzlü kadınlarımız konuklarına saç böreği, bulgurca, ayran hazırlamışlardı. Değişik bir tarhana çeşidi bulgurca, patates, irmik, soğan, kıyma, baharat bir arada yoğruluyor, gaygana büyüklüğünde hazırlanan parçalar saç üzerinde pişiriliyor.

Yemek yerken yanımıza gelen Ceren ile iki arkadaşının bunca yazarı bir arada görmenin sevinci ve şaşmıhlıkları görmeye değerdi. Üçü de okumayı çok istiyorlardı ve üniversitede girecekleri bölümü bile şimdiden seçmişlerdi.

Fariske (Göktepe) sık gittiğim beldelerimizden biri. Hem tarihi hem doğası ile saklı bir cennet. İlkin Büğlü şifalı çamurunu sonra köristanı gezdik. Akşam yemeğinde ise Göktepe Yatılı Bölge Okulu öğrencilerinin konuğuyduk. Yemekten sonra yazar arkadaşlar kendilerini tanıttılar ve kısa birer konuşma yaptılar. Konuklarını ilgiyle dinleyen çocukların sevinci görmeye değerdi. O küçük dostlarıma birer kitap armağan edemedim, ilk fırsatta bu borcumu ödeyeceğim. 

img_5043.jpg

img_5051.jpg

img_5074.jpg

img_5080-001.jpg

img_5164.jpg

img_5181.jpg

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum