Yeni Şafak yazarından Gülen'e şok yazı
Bizimle niye uğraşıyorsunuz Hocam? Bizimle uğraşmakta niçin ısrar ediyorsunuz? Ne adına, kimlerin hatırına?
Yeni Şafak yazarı Hakan Albayrak, Fethullah Gülen'e şoke eden bir açık mektup yayınladı...
Şaşırtan satırlar ve sert hitaplar var...
Adeta bir isyan bayrağı gibi...
Ve bu yazı Yeni Şafak'ta "izinsiz" yayınlanamaz dedirtecek kadar da 'yüksek volümlü'...
Hakan Albayrak diyor ki;
Bizimle niye uğraşıyorsunuz Hocam?
Bizimle uğraşmakta niçin ısrar ediyorsunuz?
Ne adına, kimlerin hatırına?
Zât-ı âliniz ve cemaatiniz ile aramızdaki gönül bağını zedelememek için bizim gösterdiğimiz hassasiyeti siz neden göstermiyorsunuz?
Hakan Albayrak'a isyan bayrağı açtıran mevzu Mavi Marmara meselesi...
Öncesinde Gülen'in ABD ve İsrail'e verdiği mesajlara içerlemiş ama susmuş...
Ama bunu duyunca kendi deyimi ile "kan beynine sıçramış"...
Açık mektuptan o satırları okuyoruz;
"Geçenlerde evinizde ağırlayıp sohbet ettiğiniz gazeteci arkadaşlarımız "Fethullah Gülen bize Mavi Marmara'dakilerin 'Şehit olmaya gidiyoruz' diye yola çıktıklarını, bile bile ölüme gittiklerini, onların şehit sayılamayacağını söyledi" deyince kanımız beynimize sıçradı!
ŞEHİT SAYILMAYACAKLARINA NASIL HÜKMETTİNİZ
Hakan Albayrak bu satırların ardından mektubuna şöyle devam ediyor;
"Öncelikle şunu ifade edeyim ki biz 'bile bile ölüme' gitmedik. (...) Velev ki "Şehit olmaya gidiyoruz" diyerek gitmiş olalım; Gazzeli kardeşlerimizin mustarip olduğu korkunç ambargoyu yarmak niyetiyle yola çıkan, Allah yolunda mazlumların imdadına koşarken öldürülen dokuz arkadaşımızın "şehit sayılamayacağına" nasıl hükmedebiliyorsunuz?
3 HAZİRAN'DA ŞEHİTTİLER ŞİMDİ DEĞİL Mİ?
3 Haziran günü Mavi Marmara şehitleri için yayınladığınız taziye mesajında demiştiniz ki: "Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan, uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek ŞEHİT olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler, başta aileleri olmak üzere, milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm."
Bu mesajınızı tekzip mi ediyorsunuz?
Yoksa, "3 Haziran'da şehittiler ama şimdi değiller" mi diyorsunuz?
DURDUK YERDE NİYE İNCİTİYORSUNUZ
Arkadaşlarımız, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin de kabul ettiği ve dikkat çektiği gibi "tamamen gereksiz bir müdahale"de ve "taammüden" öldürüldüler. Dünya bunları tartışırken sizin durduk yerde şehitlik tartışması başlatmanızı, şehit arkadaşlarımızın aziz hatıralarına durduk yerde gölge düşürmeye çalışmanızı, onların ailelerini ve bütün Mavi Marmara camiasını durduk yerde incitmenizi nasıl izah edeceğiz?
Yazının tamamı için