Yılmaz Özdil öteki taraftan bildiriyor!
Defne Joy Foster'ın yanına gitmiş. Kimler yokmuş ki... Sabancı mı dersiniz, Çetin Emeç mi Türkan Saylan mı?
Şöyle anlatıyor Yılmaz Özdil öte alem notlarını:
"Defne’ye gittim.
Sohbete...
Hepinize selamı var.
En önce Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Orsan Öymen ve Ufuk Güldemir gelmiş yanına... Çetin Bey, her zamanki gibi zarif, "ardından yazılan iğrençlikler için, basın mesleği adına senden özür dileriz" demiş... Abdi bey de, iman tahtasındaki mermi deliklerini gösterip, "bozma moralini kızım" demiş, "benim katilimi bile ekrana çıkarıp sırtını sıvazladılar, boş ver."
Defne ağlamaklı olmuş tabii.
Bi bakmış ki, Vehbi Koç’la Sakıp Sabancı geliyor, ellerinde kırmızı karanfil, yanlarında Erdal İnönü... Sakıp ağa meşhur esprileriyle yüzünü güldürmüş Defneciğin...
Hatta, Erdal Bey kendisi için "E.T." diye yazdıklarını hatırlatıp, "siyasette hırsızlık yapmadığım için beni uzaylıya benzettiler herhalde" deyince, o her daim ciddi Vehbi Bey bile basmış kahkahayı.
(...)
Tam o anda! Ayağa kalkmış herkes...
Türkan Saylan.
Sarılıp, öpüşmüşler...
"Boşver güzel kızım" demiş, "benim arkamdan fahişe dediler, dinsiz dediler, terörist dediler, sen bu ülkenin çocuklarının kalbinde çiçek gibi açtın, üzme kendini."
Türkiye’nin en popüler mekânı neresidir diye sorsalar bana...
Zincirlikuyu’dur.
Hepsi orada...
Ve, "son durak" derler oraya.
Halbuki, sadece yukarda saydığım değerlerini değil, örfünü, âdetini, insanlığını yitirdi bu ülke... Rahmetlinin ardından kötü söz söylememe geleneğini yitirdi. Aklını yitirdi.
Asıl "son durak" budur.