Mayıs ayı içinde yazdığım bu yazı bu günlerde karşılığını bulduğu için bu yazımı bu gün tekrar yayınlamak istiyorum. Trafik komisyonundan çıkan kararla ana arterler üzerine park metreler kurulacak, uzun süreli parklar artık olmayacak. İşletme hakkı da Ereğlispor’a ihale ile verildi. Hayırlı olsun diyorum. Doğru olan bu, ücretler de makul olursa kimse sıkıntı etmeyecektir. Tepkiler de olacak elbette, ama alışmak lazım. İşte Mayıs ayı içinde olan kazalardan sonraki yazım:

Ereğli artık kendini aşmış bir ilçedir. Bunun bilinmesi için tekrar tekrar anlatılmasına gerek yoktur. Her alanda gelişmişlik yaşanırken nedense yol kenarına park eden araçlara çözüm bulunamadı. Havaların ısınması ile motosiklet ve bisikletlere daha sık binilmesi trafik yoğunluğunu artırdı.

Ereğli’de son günlerde sıkça maddi hasarlı ve can kaybı olan kazalar meydana geliyor. Bunun sebebi yayalar, sürücüler, bisikletliler, motosikletliler demek yanlış olur. Ama bu kazaların oluşumunda en büyük suç, ana arterler üzerindeki yollara park edilen araçlardır. İnsan hayatı kadar ucuz olmamalı, bu araçlar ana arterler üzerindeki yollardan kaldırılmalı, bunu kim yapacaksa bir an önce yapmalı…

Otopark isteniyorsa, otopark çalışması yapılsın… Ama acilen bu araçlar cadde üzerindeki yollardan kaldırılsın. Nasıl ki, ağır tonajlı araçlar şehir merkezine sokulmuyor, bisikletler kaldırım kenarlarına park ettirilmiyor, bu araçlar da kaldırılsın.  Son bir ay içinde olan kazalarının ana sebeplerinin başında bu cadde üzerindeki araç parkları oluşturuyor.

Ereğli merkezindeki yolların durumu belli, yollar maalesef dar, Akbank karşısındaki yol iki araç yan yana geçemeyecek kadar dar. Anıt Caddesi’nden İstasyon Caddesi’ne kadar olan yol kenarı parkları kaldırılarak trafik akışı sağlanmalıdır. Çok acil durumlar için belirlenecek 50’şer metrelik alanlara park metreler konarak kısa süreli parklara imkân sağlanabilir. Ayrıca bu park metrelerle de bir çok gence istihdam sağlanabilir.

Havaların ısınması ile şunu iyi biliyoruz ki, bisikletli ve motosikletli sürücüler de çoğalacak, kazalar haliyle de artacak. Bisikletli ve motosikletliler binmesin demeye kimsenin hakkı yok.

Bu araçları satarak, bu araçları tamir ederek geçinen insanlar var. Ama sürücüler bisikletli ve motosikletli insanlara saygı göstermek zorunda, yol hakkı benim diye üzerine üzerine gitmemeli, onlar da kenara çekilmek isterken yol kenarında park eden araçlara çarpmamak için arkadan gelen araçların altına giriyorlar.

İstasyon Caddesi Esnaf Sitesi önünde yaşanan bir kaza buna örnek. Henüz solladığı motosikletliyi hesaba almayarak sağa dönmek isteyen araç motor üzerinde bulunan bayan ve erkeğin hayatını tehlikeye düşürmüştür. Neden? Çünkü motor ve bisikletleri hesaba almıyorlar.

Lafın özü, ana arterler üzerindeki araç parkları kalkmadıkça kazalar artacak. Can kaybı ve mal kaybı olmaya devam edecektir. Ereğli halkı da bu araçların ana caddeler üzerine park etmesini istemiyor.

Yol kenarlarına kurulacak parkmetrelerle bu iş çözülebilir, kurulacak park metrelerin başında duracak 15–20 insana ekmek kapısı açılır. Buradan da Ereğlispor’a müthiş bir gelir kapısı açılır. Tabii ki bunları Ereğli Belediyesi denetler. Kimsenin arpalığı olmaz böyle bir işletme.

Bu konu üzerinde komisyon kurulup çalışmalara hemen başlasın, birçok annenin gözü yaşlı, yüreği yaralı bırakılmasın…  (15 Mayıs 2005)