Yola çıkma zamanı

Tatil zamanı diyenlerden misiniz? Tatili bilinen kocaman bir otelde, kitlesel kutlama halinde geçirenlerden misiniz, yoksa köşe bucak Türkiye’yi merak edenlerden mi? Çocuklarla birlikte Türkiye’yi keşfetme zevki yaşayanlar için güzergah önerebilirim. Bu güzergah için Yenikapı-Bandırma feribotuna arabanızla binmeniz gerekiyor. Bandırma’ya inince moraliniz bozulmasın! Çünkü Bandırma toz toprak, çirkin ve bozuk yoluyla insanı ürküten bir manzara. Bu yolu Balıkesir’e kadar çekmek zorundasınız maalesef. Yaz aylarında en yoğun tatilci trafiğinin olduğu yol güzergahının korku filmi gibi olmasını anlamak mümkün değil elbette. Susurluk ayranı belki korkularınızı dindirir.

Balıkesir’den sonra Ayvalık’a gelince bile çok sevinmeyin, yine yol yapımı var. Kabakum’a kadar bu korku filmi platosunda seyrederek tatile başlayacaksınız. Ayvalık, geçmişin izlerini silmeyen bir kent. Eski kültürün yapılarını, yaşam tarzlarını bulabilirsiniz. Cunda Adası dahil ortalıkta zeytin, zeytinyağı kokusu burnunuza çarpar durur. Balıkçılar Cunda (Alibey Adası)’da sabahları ağlarını çeker gelir sahile. Taze balık kokusuna karışır kedi mırıltıları... Akşamları sakızlı dondurma kokusuna dayanamazsınız zaten. Adaya girerken güneşin kavurduğu otların iç bayıltan kokusuna iyot kokusu eşlik eder. Islak toprağın yanık kokusu, yosun, ot ve çam kokusuna iğde çiçeklerinin baygın kokusu cevap verir. Kumru çekişleri uykuları bölerken, zeytin fabrikalarının ağır kokuları pas gibi yapışır ortalığa.

Adada semazen heykeli görünce şaşırmayın. Rumca konuştuğundan Giritlilere, biz adalılara inat semazen döner herkesin gözü önünde. 1924’te ise Lozan Antlaşması sonucu her şeyini bırakıp gelenlerin anısına yapılmıştır semazen heykeli. Çünkü adalara yerleştirilenler Konya/Karaman’dan götürülmüş Türklerdir. Dilleri çift olsa da yürekleri tek kalan bu insanların çoğu Bektaşi, Mevlevi ağırlıktaydı. Mora Yarımadası, Mevlevi tarikatının Mevlevihaneleriyle şenlenmiş bir yerdi. İstanbul’a şeyh olmuş dönmeler bile vardır tarikatlar tarihimizde. Hoşgörümüzün gerçek olduğu zamanlardır o zamanlar. Semazen heykeli, mübadiller ve şehitler anısına yapılmıştır. Ege’nin en güzel ağaçlarını seyrederek geçin yollardan. Zeytin, asma ve incir ağaçlarının kokusuna bulanmış toprakların keyfine varın. Burhaniye’de “Dalından sebze toplatılır” yazısı ne kadar doğal yaşamdan kopuk olduğumuzu anlatır gibi. Bir uyarı levhası sanki. Yerelde ne çok değer var kimsenin farkında olmadığı. Formasyon almadığı için sonuca gidemeyen, biraz elinden tutulsa buluşları patentle satılacak ne çok insan tanıdım bakir topraklarımızda. Kimya meraklısı İbrahim Bey, 60 yaşında. Masal gibi okunan kimya kitaplarını beğenmeyen, çocuklara laboratuvar bile vermeyen eğitimi eleştiren İbrahim Bey, Amerika’da olsa hemen markalanıp pazarlanır. 30 çeşit dağ meyvesinden tatlı, meyve suyu, marmelat ve reçel yapıyor. Kapari çiçeğinin meyvesini turşu yapmış, ‘Gebere bir gençlik aşısıdır.’ diyor. Alıç marmelatı, sirkesi yine pek marifetli. Damarları açıyor, kalp ritmini düzenliyormuş. Karadut tatlısı ise mutlaka yenilmeli.

Şeftali bahçeleri, zeytinlikler ve çam kokusuna bulanmış güzergah deniz mavisiyle buluşuyor hep. Ayvalık tostu, Şakran böreği, Susurluk çiğ böreği, sakız reçeli derken yol boyu tat ve yemek çok. Aliağa’ya geldiğinizde çirkin yapılaşma ve keşmekeş içinizi daraltabilir. Büyük Çiğli’yi görünce “beterin beteri var” demekten kendinizi alamazsınız. Çöp içinde her yer. Dağıtılmış bir oda görünümünde ortalık. Menemen’e gelince çocukken söylediğim tekerleme aklıma gelir hep: “Menemen ben bu işe gelemem.”. Gerçekten çirkin yapılaşma bütün çocukluk düşlerimi götürmüş durumda. Yol boyu bütün kamyonların, tankerlerin neredeyse istisnasız egzozundan korkunç kara dumanlar salarak şerit değiştirdiğine tanıklık ettim. Herkese iyi tatiller diyorum. Türkiye’yi keşfedin bence.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.