Fahri Kubilay
Yüksekokula farklı bir bakış
Seydişehir meslek yüksek okulu kuruluşundan bu yana geliştirilmesi hususunda sürekli gündem oluşturdu. İşler kötüye gitmeye başladığı an bu Meslek Yüksek Okulu gündeme gelir, bugünkü şartlarda da birinci sırada ki yerinden düşmesi mümkün değil…
Seydişehir meslek yüksek okulu ilçemize sağladığı ekonomik katkı bakımından olması gerekenin gerisinde kaldı... Seydişehir’in dörtte biri kadar nüfusu olan yerlerdeki meslek yüksek okullar kadar Seydişehirli meslek yüksek okulundan istifade edemiyor.. Seydişehir gibi orta öğretimde kalitenin üst seviyede olduğu bir ilçede yüksek okulunun istenilen sinerjiyi sağlayamaması gerçekten şaşırtıcı bir durum değil mi?
Buradan birilerini suçlayarak ucuzculuğa kaçmayacağım. Zaten şu ana kadar Türkiye de en iyi yapılan iş bu. Öyle basit, öyle sığ bir şekilde yapılıyor ki bu iş ülkenin yararıymış, insanların geleceğiymiş hikâye. Birinin ak dediğine doğruda olsa diğeri kara diyebiliyor... Ülke menfaatine yönelik yapıcı bir eleştiri kültürü maalesef gelişmemiş. Böyle bir ortamda bir şeyleri taştırmakta oldukça zorlaşıyor…
Elhasıl, Seydişehir meslek yüksek okulunda sorunların o kadar çok olduğunu Yeni atanan müdür beyin basına yansıyan açıklamasından öğreniyoruz. Değerli hocam Seydişehir kamuoyunda her zaman konuşulup bir türlü çözülmeyen konuları tek tek sıralamış... Öğrenci sayısı artırılsın, dört yıllık açılsın yeni bölümler getirilsin, fabrikanın müdüriyet binası meslek yüksek okuluna verilsin gibi şeyler...
Diğer taraftan ilçede bin beş yüz öğrenci var. Sosyal aktivite yapacak alan yok öğrenciler şehre en yakın yerler olan Konya’ya Antalya’ya sosyal aktiviteli geziler düzenliyor. Demek ki burada tek taraflı suçlu aramamak gerekiyor. Bizler şimdiye kadar hep yapılsın, yapsınlar üzerinden cümleler kururduk ve sonuç hiçbir şey yapılmadı. Kim yapacak bunları pekâlâ bu işleri.
Birileri bu laftan alınabilir birileri bana kızabilir ama ben bu tespiti yapmak zorundayım. 1500 öğrencinin eğitim gördüğü iki yıllık bir meslek yüksek okuluna siz müdür atıyorsunuz oda haftada bir gün Seydişehir’e geliyor böyle bir yönetim anlayışı ile ancak bu kadar olur. Okul açıldıktan buyana bu okul böyle yönetilmedi mi? Bundan önceki yönetim ve ondan önceki yönetim vs bana göre temel sorun okulun Seydişehir’le bir türlü ünsiyet kuramaması değil mi?
Seydişehir in hangi önemli gününde meslek yüksek okulunun müdürleri Seydişehir’de yer alıyor hangi sivil toplum örgütünü hangi ekonomik kuruluşları hangi iş adamının hangi esnafın kapısını çalarak ben yüksek okul müdürüyüm dediler. Sen haftada bir geleceksin oda kabullerle o güne ayarlanmış toplantılarla örgenciye yönelik konferanslarla geçecek haydi güle güle…
Seydişehir’le iç içe yaşamadan Seydişehir’in sorunlarını, Seydişehir’in yapısını, Seydişehir’in isteklerini, Seydişehir’in ne düşündüğünü bilmeden bu işler ancak böyle olur.
Şimdiye kadar böyle bir anlayışı göremedik ama bundan sonra okulumuzun başına Seydişehirli birinin atanması ile böyle bir çalışmaya mutlaka ihtiyaç olduğunu değerli müdürümüzün yaptığı açıklamadan çıkarıyoruz.
Seydişehir meslek yüksek okulu mutlaka hak ettiği yeri almak zorunda ve bunu yapacak olanlarda bellidir. Hem Seydişehir’in hem de yüksek okulun buna çok ihtiyacı var.