MERSİN (AA) - Mersin'deki 9 bin yıllık Yumuktepe Höyüğü'nde, bu yılki arkeolojik çalışmalar sona erdi.

Milattan önce 7 binli yıllara uzanan geçmişiyle Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olarak öne çıkan Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğü'nde, İtalya'nın Lecce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığındaki 30 kişilik ekip, 2 ay boyunca kazı çalışması yaptı.

Caneva, bu yılki kazılarla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmaların güzel geçtiğini belirterek, bu süreçte kente sadece bir kere yağmur yağmasının işlerini kolaylaştırdığını söyledi.

Neolitik dönemden başlayan ve Orta Çağ'a kadar süren çok sayıda tabakanın kalıntılarını barındıran Yumuktepe'nin çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığını vurgulayan Caneva, "Değişik dönemlerin tabakalarında çalıştık. Bu sene Erken Neolotik, Erken Kalkolotik, Geç Kalkolotik, ilk Tunç ve Demir Çağ tabakalarında çalıştık ve her dönem için çok güzel sonuçlar çıktı." dedi.

Caneva, parça parça da olsa birçok mimarı kalıntının izlerine rastladıklarını ifade ederek milattan önce 6 bin 800'lü yıllara ait bir ev bulduklarını, daha önce buldukları tapınağa göre halkın yaşantılarını daha iyi anlama imkanı elde edeceklerini vurguladı.

Daha önceki yıllarda bir kısmı ortaya çıkarılan 7 bin yıllık kalenin devamını da bulduklarına işaret eden Caneva, şöyle konuştu:

"Höyüğün güney kısmında çalışmalar yaptık ve burayı açtık. Burada Erken Kalkolitik Çağ'daki kalenin devamını bulduk. Hiç kimse beklemiyordu bunu bulacağımızı. Daha önemlisi sadece kalenin devamı değil, ana giriş kapısını da bulduk. Bu çok önemli. Geçen senelerde burada olabileceğinden şüphelenmiştik ama bu sene belli oldu. Milattan önce 5 binli yıllarda bu kadar kompleks, organize, ileriye giden bir toplum olduğu biliniyordu ama şimdi elimizde bir materyal, örnek var."

Caneva, kalenin kullanılması ve sur duvarları nedeniyle höyükte güçlü bir yerleşim yeri olduğunu düşündüklerine dikkati çekerek gelecek yılki kazılarda buraya yoğunlaşacaklarını anlattı.

Caneva, kazı alanının ve ortaya çıkarılan önemli bulguların koruma altına alınacağını, restorasyon çalışmalarının tamamlandığı bölgelerin açık hava müzesine dahil edileceğini kaydetti.

AA