Dijital İletişim Uzmanı Doç. Dr. İlknur Doğu Öztürk, "deepfake" teknolojisinin gün geçtikçe artan bir güvenlik tehdidi oluşturduğuna dair uyarılarda bulunuyor. Bu teknoloji, yapay zekâ ve dijital ortam kullanarak gerçek dışı videolar üretebiliyor, bu da kişisel ve toplumsal güvenliği riske atabilir.

Öztürk, ses ile dudak hareketlerinin tutarsızlığı, üretilen sesin tonundaki farklılıklar, mimikler ve kelimelerin uyumsuzluğu gibi ipuçlarının şu anda deepfake videolarını ayırt etmek için kullanılabildiğini belirtiyor. Özellikle sosyal ağlarda karşılaşılan videoların gerçekliğini sorgularken, göz hareketlerinin önemli bir ipucu olduğunu vurguluyor.

Deepfake teknolojisinin eğlence amaçlı kullanımının ötesinde, kişisel kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık, şantaj, linç, taciz gibi kötü niyetli amaçlar için de kullanılabileceğine dikkat çeken Öztürk, bu teknolojinin bilgi kirliliği, dezenformasyon ve manipülasyon gibi sorunlara da zemin hazırlayabileceğini belirtiyor. Ayrıca, uluslararası krizlerde kamuoyunu yanıltma, manipüle etme ve hatta belirli grupları provoke etme riski bulunduğunu ifade ediyor.

Doç. Dr. İlknur Doğu Öztürk, deepfake videolarının gerçekliğini sorgularken dikkat edilmesi gereken detaylara da değiniyor. Ses ile dudak hareketlerinin tutarsız oluşu, üretilen sesin tonundaki farklılıklar, mimikler ve kelimelerin uyumsuzluğu gibi ipuçlarının, şu anda bu teknolojiyi tespit etmeye imkân verdiğini belirtiyor. Özellikle göz hareketlerindeki anormalliklere odaklanarak deepfake videolarını ayırt etmek mümkün olabilir.

Uzmanlar, bu gelişen teknolojinin doğru şekilde kullanılması için gerekli önlemlerin alınması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.