Konya Ticaret Odası seçimleri öncesinde aday olacağı yönündeki gelişmeler karşısında “Selçuk Öztürk ve Seyit Karaca aynı” diye bir yazı yazmıştım...

Aday olmadığını öğrendikten sonra da “Seyit Karaca kazandı!” diye bir başka yazı daha kaleme almıştım...

Seyit abi, benim ne kadar samimi olduğumu bilir...

Bu yazıları ‘ona’ karşı olduğumdan değil, onu ‘sevdiğimden’ dolayı kaleme aldığımı da hissetmiştir.

Açıkça söyleyeyim: Seyit Karaca, dâhil olduğu ortama değer katan bir isimdir...

***

2013’ün 1. ayında bu sütunlarda yayınlanan yazımda demiştim ki:

Konya, Seyit Karaca’nın bugün yaptığını unutmamalıdır…

Karaca, her zaman diğeri adına vazgeçen olmamalıdır.

Bu yüzden…

Önümüzdeki süreçte öne çıkacak ‘hizmet makamları’ için benim favori adayım Seyit Karaca’dır.

***

O zaman ne yazmışsam bugün de arkasında duruyorum...

Seyit Karaca bu süreçte Konya’nın ‘marka’ aday adaylarından biridir...

Son 10-15 yılda Konya’nın aldığı hizmetlerin arka planında 50 isim varsa 1’i Seyit Karaca’dır...

40 isim varsa yine 1’i Seyit Karaca’dır...

10 isim varsa yine 1’i Seyit Karaca’dır.

***

İnşallah bu süreçte hak edenler, listede güzel bir yer bulurlar...

Yaptıkları her şeyi, yapılan işin 10 katı gösterenler karşısında Seyit Karaca’nın mütevazılığı daha yücedir...

AK Parti’nin yetkili organlarına düşen de bu ‘inceliği’ görerek vekil olacakları değil, aday adayı olsun-olmasın milletin vekili olacakları listeye koyma inceliğini sergilemektir.

***

Dün ziyaretimize gelenler arasında Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’ndan istifa ederek AK Parti’den aday adayı olan M. Atilla Şirin de vardı...

Atilla Bey, her daim ‘nezaketini’ aldığı aile terbiyesinin bir meyvesi gibi yanında taşır.

Onun da özellikle sosyal hizmetler alanındaki tecrübesi önemli...

Kaderine de razı...

***

Atilla Bey, rahmetli Servet Buzcu’yu hatırlattı...

Rahmetlinin yaptığı gayretli çalışmaları birlikte bir kez daha gözümüzün önüne getirdik...

Nihayetinde ‘dünya hayatı’ geçici...

Geçici olana gösterilen heves de kontrol altında tutulduğu sürece insana zarar vermez.

Atilla Bey, bu seviyeyi iyi koruyor...

Ona da bu süreçte bir kardeşi olarak içtenlikle ‘başarı’ diliyorum...

Görelim Mevla’m neyler...