A.Cenap Kendi
10. kuruluş yıldönümü münasebetiyle
Basın ahlak Yasasına sadık kalarak bu kutsal camiaya katıldığım tarihten itibaren aradan geçen her yıla bir halka ekledim. Bu defa GAZETEMİZ MEMLEKET ile de (71) yetmiş birinci halkayı yerine oturtmuş bulunuyorum.
Mutluluk duymamak mümkün mü? Her ne kadar bu Gazeteye katılışımın, Kalemşor arkadaşlarımla tanışmamızın mürekkebi kurumamış olmasına rağmen meslek Fonksiyonlarının dürtüsü ile bu mesleğe olan gönül bağımız Gazetemiz Memleket’in on yıl önceki kuruluşu ve geçen zaman içinde inkişafı ile ilgimiz devamedegelmiştir.
İçeriğindeki zenginlikleri ile övünülecek bir Gazete çıkarılmış ise ve daha o yıllarda yer yerinden oynamış ise, o halde…
Bu cesaret gerektiren teşebbüs, bu zihniyet bir değil binlerce okuyucusu ile elbette beni de ilgilendiriyor idi. Zira araştırmacı kimliğim ile gezmedik yer görmedik köşe kalmamıştı. Gittiğim bir çok yerlerde Gazetenin izlerine rastlıyordum. Geniş bir coğrafyada dolaştım ve dolaşıyorum ve diyorum ki:
Her ulu Çınar, yerini havasını suyunu severse iklimlerle kucaklaştığı yıllara hatta Asırlara meydan okuyabiliyor ise Okuyucu da eline aldığı Gazeteyi ve eklentilerini ve o zengin içeriği ile geçmiş ile geleceği buluşturmaya devam ettiği müddetçe, onuncu kuruluş yılını gördük, ömrümüz müsaade etmeyebilir ellinci yılını da yaşayan dostlarımız idrak eder inşallah.
Bu arada yakın bir tarihte karşılaştığım ve şahit olduğum Memleket Gazetesi ile ilgili bir anı var iletiyorum.
Bazı özel işlerim dolayısıyla sık sık Konya-Alanya arasında kendimin kullandığı arabam ile yolculuk yaparım. Seydişehir ile Akseki arasında yol kenarlarında sık sık dinlenme alış veriş yerleri var. Bir ay kadar önce yakıt ikmali için bir petrola girdim. Adetten oldu çay ikram ederler. Otururdum bir yere. Gördüm ki çayını içen bir yolcunun elinde Memleket Gazetesi var, Gözündeki gözlüğe ve yaşına rağmen gazetesini okumakta ayni zamanda hemşehri sıfatı ile bana da laf ulaştırıyor, Her şeyi ile mükemmel bir gazete diyor.
Sessizce ayağa kalktım arabamdaki sabah yola çıkarken getirilmiş olan gazetemi elime aldım adamın yanına yaklaştım, o gün benim de yazım çıkmıştı, Adama hediye ettim.
Aman efendim o ne iltifat. Görmeye değerdi. Tesadüf iyi ve güzel bir şekilde değerlendirilmiş oldu. Bu gazetenin İller bazında yerel Basının can suyu olduğunu, Basın ahlak yasasına sadık, attığı Manşete sahip, Tirajını katlamayı başarabilmiş, Astronomik boyutlardaki hedeflere sahip olabilme gayreti içinde olduğunu anlatma fırsatını buldum.
Haydi nice yüzyıllara demeden yerel basının başlangıcından bu güne, Kalem Tutan Ellerin bir listesini sizlerle buluşturup yazıma son vereceğim.
Mazhar Babalık, Afif Evren, Naci Gücüyener, Ziya Çalık, Adil Gücüyener, Sofu Tuğrul, Suat Abanazır, Adem Alemdar, İsmail Alemdar, Uğur Özteke, M. Ali Köseoğlu, Celalettin Kişmir, Namık Ayas, Seyit Küçükbezirci, İhsan Kayseri, M. Ali Uz. İbrahim Aczi Kendi, Ahmet Cenap Kendi, Cahit Öztelli, Mustafa Ataman, Fakir Usman, Feyzi Halıcı, Gaffar Tutaysalgır, Hasan Özönder, Mehmet Önder, Ali Rıdvan Bülbül, Aşık Mehmet Yakıcı, Yalçın Dikilitaş, İbrahim Sur, Mehmet Emin Parlaktürk, Muzaffer Tulukcu, Sefa Odabaşı, Turgay Bilge, Yılmaz Bilge, Muhlis Koner, Özgen Koner, Fethi Ferit Uğur, Sadettin Nüzhet Ergun, Mithat Şakir Altan, Şahabettin Uzluk, Kamil Uğurlu, Hacı Tahir Körükçü, Sabit Günbay, Halis Sungur, Ümit Sürmeli, Hüseyin Altay, Fahri Kubilay, Ahmet Taşgetiren, Arif Nüzhet Turgut, Muhsin Faik Dündar, Cemal Bardakcı.