Mustafa Yiğit
2011 nihayet bitti
2011 yılı bitti.
İyisiyle kötüsüyle bitti demek isterdim, ancak daha çok kötüler aklımda kalanlar.
Açlık, sefalet, deprem, terör ve bütün bunların getirdiği ölüm haberleri neredeyse 2011 yılının tamamına hakim oldu.
Bu yıl terör hiç hızını kesmedi.
Hatta geçen yıllara oranla daha da arttı.
Sivillere yönelik terör de güvenlik güçlerine yönelik terör de gündemimizden hiç düşmedi.
Teröre verdiğimiz şehit sayısı geçmiş yıllara oranla çok daha yüksek boyutlara ulaştı.
Bir gün içinde 10-20 şehit haberini aldığımız oldu…
Bu yaşananlar tüm milleti derinden yaraladı, çoğu defa söyleyecek söz bulamadık. İsyan ettik, sustuk, protesto ettik, ama gidenler gelmedi maalesef…
Ve Van depremini yaşadık…
Kalbimiz, yüreğimiz yıkıntılar altında kalanlar için attı.
Dualarımız onlarla birlikteydi.
Tüm Türkiye birlik ve beraberlik içinde Van’a yardım oldu yağdı.
Somali’deki dram başka açıdan bizi vurdu.
Açlıktan ölen insanları gördük…
En sağlıklı bebeğini yanına alıp, hasta olanı bırakmak zorunda kalan annenin dramına şahit olduk…
Keşke olmasaydık.
İnsanlığımızdan utandık…
Sömürü düzenini kuran ve devam ettirenlere lanet okuduk…
Arap baharını yaşadık…
Yıllarca yakın ilişki içinde olduğumuz, samimi görüntüler verdiğimiz liderlerin diktatör olduğunu bu baharla öğrendik(!)
Haçlı seferleri başladı diyenlerin insafına bıraktık Afrika’yı, Ortadoğu’yu…
Dünya, bir zamanlar dostumuz olan sonra diktatör olduğunu öğrendiğimiz liderlerin halk tarafından linç edilmesini televizyonlardan izledi.
2011’in ilk aylarında Ankara'nın Organize Sanayi Bölgesi patlamalar meydana gelmiş 17 kişi ölmüştü.
2011 yine bir ölüm haberiyle kapattık.
Kaçakçılık yaptığı söylenen 35 vatandaş Uludere sınırını geçerken terörist zannedilip operasyon kazasına uğradı.
2012’yi ölümlerle değil güzel doğumlarla anmak dileğiyle…