Mustafa Yiğit
2015'e 3 kala...
Ömür takvimizden bir yılı daha tüketmiş bulunuyoruz...
Geriye dönüp baktığımızda bir yılın muhasebesini yapmak aslında o kadar da kolay değil...
Hem kendi kişisel tarihimiz hem de yaşadığımız ülkenin tarihi bırakın yılların günlerin bile çok hızlı ve çok olaylı geçtiğini bize gösteriyor...
Türkiye bu açıdan diğer ülkelere hiç de benzemiyor...Başka bir ülkede yirmi yılda yaşayacağınız süprizleri, tuhaflıkları, iyi ya da güzel şeyleri bu ülkede bir yılda fazlasıyla yaşarsınız...
Belki de Türkiye'yi cazip kılan budur...
Bir yıl içinde bu ülkede sarmaş dolaş olanlar, kanlı bıcaklı oluverirler...
Kanlı bıcaklı olanlar, can ciğer kuzu sarması olmuş bir şekilde resim verirler ve kimse de bu nasıl oldu demez...
Siyaset, sanat, spor hayatı farketmez...
Kimin hangi safta durduğunu analiz etmeniz için kilolarca pskioloji, sosyoloji, siyasi tarih kitabını okuyup yutsanız da bu grift ilişkileri çözemezsiniz...
O yüzden bu ülkenin siyasi tarihi üzerine herhangi bir şey söylemek için çok yetkin olmak bile yeterli olmayabilir...
Türkiye'de sadece siyaset, sanat , spor değil kişiler de bir yıl içinde büyük dönüşümler yaşar...
Fırsatlar ülkesidir adeta...
Ekmeğe muhtaç olanlar bir bakmışsınız, mültimilyarder olmuş....
Mültimilyarderler bir bakmışsınız bir kuru ekmeğii arar olmuş..
Bir yıl önce itibarına değer biçilemeyen şahsiyetler en itibarsız adam durumuna düşmüş, beş para etmez adamlar muteber kişiler oluvermişler...
Evet 2015'e 3 kala bu tespiti yaptıktan sonra şöyle krnolojik bir geçmiş taramasına geçebiliriz....
2014 pek de iyi anılacak bir yıl değildi, aslında...
Siyaset oldukça sert bir üslubu kullanmaya devam etti..
İnsanlar arasındaki çatışma duygusu daha da yoğunlaştı...
Siyasi hasımlar insanların kadim duygularını sömürmeye devam ettiler....
Mart ayında yerel seçimler yapıldı..
Cumhurbaşkanını ilk kez halk seçti...
Yeni seçilen cumhurbaşkanı saraya yerleşti ve saray Türk siyasetinin yeni tartışma sembolü oldu..
Konya'dan bir cumhurbaşkanı çıktı, Konyalılar mutlu ve mesut oldular...
Ancak yapılan iki seçim de maalesef insanların daha mutlu olmasını sağlamadı...
Soma, Ermenek maden faciaları, Akşehir'deki mevsimlik işçileri taşıyan münibis kazası ve pek çok felaket ardı ardına geldi...
7-8 Ekim olayları milletin, “ne oluyoruz, bu çözüm süreci dedikleri şey bu muydu” sorusunu sormasına sebep oldu...
Dışarıda ise adını duyduğunda ürperdiğiniz garip örgütler İslamofobi'cilerin ekmeğine yağ sürmeye devam eden görüntülerle bütün inananları derinden yaraladı..
Irak, Suriye, Filistin'de değişen bir şey yoktu...
Musul, Kerkük, Doğu Türkistan yine ağlamaya devam etti....
Futbol'da Fenerbahçe şampiyon oldu...Ancak 3 Temmuz'dan bu yana belini doğrultamayan Türk futbolu kan kaybetmeye, seyirci kaybetmeye devam etti. Bunun tek istisnası Konyaspor ve Konya Stadyümuydu...
Arda'nın takımı Atlatico Madrid'in İspanya şampiyonluğu belki de spordaki en önemli mutluluk kaynağımız oldu...
2014 yılında tek teşekkür belki de Arda Turan'a gitti...
İnşallah 2015'i yalnızca Arda tesellisiyle kapatmayız...
Memleketimiz huzurlu ve birlikteliğin güzelliğini tadan bir atmosfere girer...
2015'de buluşmak üzere..Sağlıcakla....