Abdüllatif Şener’in karizması ve AK Parti’nin unuttukları

Refahyol koalisyonunda Erbakan tarafından Maliye Bakanı yapılınca, ‘hımmm demek ki kafası çalışıyor adamın’ demiştik. Ardından yenilikçi harekete de atladı ve ‘hımmm hakkaten zekiymiş’ dedik bir kere daha. Tayyip Erdoğan’ın kabinesine de Başbakan yardımcısı olarak adını yazdırdı ya ‘bu adamda iş var’ dedik. Adamımızda iş varıdı var olmasına da geldiği noktaya baktığımızda gözümüzde büyüttüğümüz kadar değilmiş, yarı yolda koydu ekibi, hem de en olmayacak yerde dedik ve defterden sildik attık!..

Geride kalan on yılda biriktirdiği tüm karizmayı, geçen seçim öncesi tüketmeye başlamıştı. Biraz biraz derken, son çıkışıyla ne varsa aldı gitti. Bir zamanlar Başbakan’ın özel kalemliğini yaptığı için Balıkesir’den vekil yaptığı Turhan Çömez’den hiçbir farkı kalmadı neredeyse...

Şöhretlerini kendi kendilerine kazanmış adamlar vardır...

Şöhretlerini bir başkasından dolayı kazanan adamlar olduğu gibi. Bu bizimkisi ikincisinden... Bir ikinci ya da üçüncü adam bilmelidir ki birinci adamlığa soyunmaması gerekir. Asla lider tribleri yapmamalıdır. Liderini yarı yolda bırakmamalıdır. Yoksa...

Abdüllatif Şener ismi kendi başına hiçbir şey ifade etmez. Yazın bir kenara, kuracağı veya içerisinde bulunacağı hiçbir siyasi oluşumda belirleyen olamaz. Lider olamaz. Oradan iş de çıkmaz...

Liderlik siparişle olmaz, çünkü...

...

AK Parti kurulduktan çok kısa bir süre sonra iktidara geldiğini ve iktidar olduktan hemen sonra yıllardır raflarda bekleyen onlarca sorunla boğuştuğunu çabuk unuttu. Çözdüğü problemleri, hızlandırdığı işleri...

AB’ne girmek için şimdiye kadar hiçbir hükümetin beceremediği randevuyu aldığını...

Binlerce kilometre yolun kıt imkanlarla birkaç senede bitirildiğini...

Sağlık sisteminin Avrupa’dan bile sistemli hale getirildiğini...

Uzun istikrar döneminin verdiği rahatlıkla yapılan milyarlarca dolarlık yeni yatırımları...

Peyderpey artan maaşlar, yok olma noktasına gelen enflasyon, düşen beyaz eşya ve otomobil fiyatları ve hemen herkesin ev, araba, eşya alarak uzun vadeli borca girdiğini...

AK Parti unuttu...

AK Parti kurmayları ülkeye son beş senede getirilen refahı unuttu...

Nasıl yani mi?

Liberal zannettikleri gazetecilerin aslında ne kadar darbe sever olduğunu unuttuğu için...

Hürriyet’i; Ertuğrul Özkök’ü hiçbir zaman memnun edemeyeceğini bildiği halde unuttuğu için...

Aydın Doğan’a her türlü ihaleyi verse de kıymetinin bilinmeyeceğini unuttuğu için...

TÜSİAD’ın ne yaparsan yap zamanı gelince seni satacağını bilmesine rağmen unuttuğu için...

ABD’nin işler iyi gidiyor diye menfaatlerini bir kenara bırakmayacağını unuttuğu için...

AB’nin neticede gidene ağam, gelene paşam diyeceğini unuttuğu için...

Kendisine oy verenlerin değil, oy vermeyip cart curt edenlerin sözüne itibar etmemesi gerektiğini unuttuğu için...

Demokrasinin, her alanda adam gibi işletilmediği zaman işe yaramadığını unuttuğu için...

İki ileri bir geri, mehter yürüyüşünün ciddi mevzuları bile sulandırdığını unuttuğu için...

Recep Tayyip Erdoğan karizmasının her seferinde işi götüremeyeceğini unuttuğu için...

Varlık sebebini, ortaya çıkış felsefesini unuttuğu için...

...

Hatırlaması için zor ve dar bir zaman aralığına sıkıştığı doğru, ama yine de iyi bir hatırlamayla toparlanabilir...

Hadi hatırla artık nereden nereye geldiğini ve unutma bir daha kimin kim olduğunu.

Sakın unutma, unutulur gidersin...