Fahri Kubilay
AİLE HEKİMLİĞİ NE ZAMAN?
AİLE HEKİMLİĞİ NE ZAMAN?
Halk arasında insanların hastane için söylediği meşhur bir lafı hatırlatmak istiyorum. “Allah hiç kimseyi ne hastaneye düşürsün nede hastaneleri başımızdan eksik etsin”.
Son yıllarda sağlık konusunda neredeyse devrim yapıldı yıllardır devam uygulamalarda birçok değişim sağlandı, hiç kimse bunları görmemezlikten gelemez ama buna rağmen hastanelerdeki yoğunluk nedense bir türlü azalmıyor.
Hele hele, H1N1 olayından sonra hapşıranın hastaneye koştuğu bir ülkede hastane koridorlarını boş görmek mümkün değil…
Hastanelere gelenlerin yüzde 95'i ayakta tedavi oluyormuş. Mahallesinde sağlık ocağı olmasına rağmen basit bir ilaç yazdırmak için hastaneye koşan insanlar çoğunlukta.
Acil polikliniğin önünde izdiham yaşanıyor, onlarca insan sıra beklerken çalışanlara Allah kolaylık versin. Acil servislerin önü Adeta ana baba günü gibi. Bu kalabalıkta birde kaza olayı gelirse ki ,nitekim geliyor da gerisini sen düşün.. Kan revan içinde gelen bir trafik kazasındaki yaralıyı o kalabalık, çoğunluğu ilaç yazdırmak için sıra bekleyenler maile film seyreder gibi izliyorlar. Daha sonra kısa metraj film yapıp etrafına o anı anlatıyorlar. Tüm hastanelerinin durumu birbirinin aynı… Çalışma koşulları ne hastayı nede sağlık çalışanını mutlu etmiyor.
Pekâlâ, ne yapacağız bu işin önüne nasıl geçilecek; Sağlık bakanlığı bu çalışmayı da yapmış, uygulanan ülkelerde aile hekimliğimden memnuniyet yüzde 98’miş… Madem her yüz insandan doksan sekizi bu sistemden memnunsa bizde neden hemen bu uygulamaya geçilmiyor? Avrupa ülkelerinde şimdiye kadar başarı ile uygulanmış ve halada uygulanan bir sistem.. Nedir bu aile hekimi diye sorulacak olursa “Aile hekimi anne karnındakinden ailenin en yaşlısına kadar bütün aile fertlerinin sağlığı, sağlık sorunları ve hastalıklarından sorumludur.
Aile hekimi, aile bireylerinin ikametlerine genellikle yakındır ve kolay ulaşılabilir konumdadır. Hizmet verdiği toplumu her yönüyle tanır; aile, çevre ve iş ilişkilerini değerlendirir.
Ailenin bütün bireylerinin sağlık durumlarını, yaşama koşullarını, dolayısıyla koruyucu sağlık uygulamalarının ve sağlık eğitiminin bu bireylere nasıl uygulanabileceğini en iyi bilen kişidir” deniyor.
O zaman ortaya şöyle bir tanım çıkar Aile hekimliği ülkelerin gelişmişlik işaretlerinden, kalkınmayla doğru orantılıdır, doğrumu efendim?
Sağlık alanında ülkemizin durumunun son yıllarda yapılan onca yenilik ve devrim niteliğindeki uyulmalarla dolu dedik ve aile hekimliği hususunda gerekli çalışmaları yapmış dedik.
Sağlık hizmetlerinin herkese eşit ve etkili bir şekilde ulaşabilmesi için ülkemizde atılması gereken en önemli adımlardan birisi sağlık hizmetinin olması gereken basamakta verilmesidir denmiş.
Aile hekimliğinden esas kastedilen, bireylerin ve aile fertlerinin ikametlerinin yakınlarında ya da kolaylıkla ulaşabilecekleri bir yerde bulunan, ilk başvuracakları ve sağlık hizmetini alacakları hekimlik uygulamasıdır denmiş.
Eeee Türkiye’de birçok ilimizde başarılı şekilde uygulaması da var.
Şimdiye kadar Konya’nın da 2008 yılının ikinci yarısında aile hekimliğine geçeceğini bekliyorduk, açıklamalar hep bu yöndeydi...2008 bitti, 2009 yılının sonuna geldik uygulamaya ne zaman geçileceğini hala bekliyoruz...
İnsanların neredeyse tamamına yakının memnun olduğu aile hekimliği uygulamasına geçmek neden hep ertelenip, öteleniyor. Şöyle bir soru sormak hakkımız değil mi: Aile hekimliği vatandaşın işine geliyorsa o zaman kimin işine gelmiyor?