Akciğer kanserinde "kombine tedavi"
Akciğer kanseri tedavisine, kemoterapi ve radyoterapiye immünoterapinin de eklenmesiyle hastaların sağ kalım oranlarında üç kat artış sağlandığını bildirildi. - Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Önceki Dönem Başkanı Prof. Dr. Özkök:- "Araştırma, lokal tüm
LEFKOŞA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği eski Başkanı Prof. Dr. Serdar Özkök, akciğer kanseri tedavisine kemoterapi ve radyoterapiye immünoterapi yönteminin de eklenmesiyle hastaların sağ kalım oranlarında üç kat artış sağlandığını bildirdi.
Prof. Dr. Özkök, KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da bir otelde düzenlenen Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi'nde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akciğer kanseri tedavisinde mesafe katedildiğini ortaya koyan önemli bir çalışma yapıldığını söyledi.
Akciğer kanseri tedavisinde daha başarılı sonuçlar alınması için bilimsel araştırmaların sürdüğünü aktaran Özkök, "The New England Journal of Medicine isimli bilimsel dergide yayımlanan çalışmada, standart radyoterapi ve kemoterapi tedavisine eklenen immünoterapi tedavisi ile üç kat daha uzun süre hastalıksız sağ kalım elde edildi." dedi.
Özkök, 3. evre akciğer kanseri hastalarında standart tedavinin radyoterapi ve kemoterapi olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
"Radyoterapiyle kemoterapi uygulamalarıyla elde edilen sonuçların daha da iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Bu konuda yapılan ve sonuçları yayımlanan bu araştırma, 700'ün üzerinde hasta ile gerçekleştirildi. Bu hastalardan bir kısmı sadece kemoterapi ile radyoterapi aldı. Bu hastaların üçte ikisi de kemoterapiden 15 gün sonrasında immünoterapi de gördü. İmmünoterapi uygulanan grupla karşılaştırma yapıldı. Sonuçta, iki grup arasında hastalıksız sağ kalımın sadece kemoterapi ve radyoterapi alanlara oranlara üç kat daha uzun olduğu gösterildi."
Çalışmaların sürdürüldüğünü, yöntemin hangi hastalarda ve hastalığın hangi evrelerinde daha etkili olduğunun tespit edilmeye çalışıldığını ifade eden Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Araştırma, lokal tümörü olan, metastaz yapmamış 3. evre hastalarına uygulandı. Bu sonuçlar oldukça yüz güldürücü. Yakın zamanda artık belli hasta gruplarında üçlü tedaviler olabilecek. Çünkü, genetik ve tümörün yapısına bağlı bakılıyor ve bunların içinde bazı değerlere bakılıyor. İlgili değerlerin ve genetik yapısının yüzdesinin fazla olması, bu tedavilerden daha fazla fayda görebileceği konusunda araştırmalar sürüyor."
- Akciğer kanseri hala birinci sırada
Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı verilerine göre, akciğer kanserinin Türkiye'de erkeklerde birinci, kadınlarda beşinci sırada görüldüğünü belirten Özkök, hastalığın en büyük nedeninin sigara kullanımı olduğunu vurguladı.
Özkök, akciğer kanserinde kanser tarama çalışmalarıyla erken teşhise yönelik çalışmalar yapıldığını ancak başarılı sonuçlar alınamadığının altını çizdi. Hastalığa genellikle ileri evrede ve ancak başka organlara yayılma söz konusu olduğunda tanı konulabildiğini dile getiren Özkök, bu nedenle teşhisten sonraki sağ kalım sürelerinin kısa olduğunu belirtti.
Hastalığın tedavisinde radyoterapi, cerrahi ve sistemik tedaviler olan kemoterapi, hedefe yönelik ve immünoterapi ilaçlarının tek başına ya da kombine olarak kullanıldığını anlatan Özkök, "Cerrahi erken evrelerde, sistemik tedaviler ise daha çok lokal bölgesel yayımı olmuş ya da başka organlara hastalığın yayıldığı durumlarda kullanılabilmektedir." diye konuştu.
- "Tümörü tamamen yok edici dozlarda tedavi uygulanabiliyor"
Özkök, radyoterapinin akciğer kanserinin tedavisinin tüm evrelerinde kullanılabildiğini ve teknolojideki hızlı gelişmelerle birlikte radyoterapi tekniklerinin de geliştiğini ifade ederek kanser tedavisinde daha az yan etki ile tümörü yok etmeye yönelik tedavi modellerinin uygulanmaya başladığını anlattı.
Akciğer kanseri tedavisinde başarısızlığın en büyük nedeninin tümörlerin solunumla hareket etmesinden kaynaklandığını kaydeden Özkök, "Yan etkilerin yüksek olma olasılığı, yüksek radyoterapi dozlarına çıkılamamasına ve de tümör kontrolünde başarısızlıklara neden olmaktaydı. Günümüz radyoterapi tekniklerinde artık tümörün solunumla hareketi izlenebiliyor, tümörün çevresindeki normal akciğer dokusu korunabiliyor ve dahası tümörü tamamen yok edici dozlarda tedavi uygulanabiliyor." diye konuştu.
"Stereotaktik Ablatif Radyoterapi veya Stereotaktik Radyocerrahi" ismi verilen bu yöntemle, anestezi ve cerrahi uygulanmadan en az cerrahi kadar başarılı sonuçlar elde edilebildiğini ifade eden Özkök, radyoterapi ile kemoterapinin belli bir bölgedeki ileri akciğer kanserlerinde standart olarak kullanıldığını belirtti.
- İmmünoterapi nedir?
İmmünoterapi, kanserle mücadelede radyoterapi ve kemoterapi dışında kişinin kendi bağışıklık sistemini de devreye alan bir yöntem olarak tarif ediliyor. Vücut direncinin desteklenerek kanser hücrelerini yok etmeye yardımcı olan yöntem, son yıllarda birçok kanser türünün tedavisinde kullanılmaya başlandı.
İmmünoterapi ile vücudun bağışıklık sisteminin kanserli hücrelere karşı daha kesin, etkili ve güçlü saldırılar yapması sağlanıyor. Bu yolla kanserli hücrelerin büyüme ve yayılmasının durdurulması ile hücrenin tamamen ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
AA
Kaynak: