Akneli cilt yapısının stres düzeyini artırdığı belirlendi
Türkiye'de yapılan bilimsel araştırmayla, akne gelişiminin stres ve depresyon seviyesini artırırken, aşırı stresin ise akne oluşumuna zemin hazırladığı ortaya konuldu- Araştırmada, akne tedavisiyle ciltteki izleri yok edilen hastalarda, tedavi öncesinde g
ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türkiye'de yapılan bilimsel araştırmayla, akne gelişiminin stres ve depresyon seviyesini artırırken, aşırı stresin de akne oluşumuna zemin hazırladığı belirlendi.
Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Recep Dursun başkanlığında yapılan ve ilk sonuçları ulusal bilimsel dergilerde yayımlanan, "Stresin akne ve depresyon, akne ve depresyonun ise stres üzerindeki etkisi" araştırmasıyla, akne sorunu tedavi edilen ve ciltteki izler yok edilen hastalarda, tedavi öncesinde belirlenen stres düzeyinin yarı yarıya azaldığı tespit edildi.
Birçok ulusal bilimsel dergide makale olarak yayımlanan araştırma sonuçları, yurt dışına da gönderilecek.
Doç. Dr. Recep Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cildin, vücudu koruyan, şekil veren, vücuda kimlik kazandıran öneme sahip olduğunu, genetik ve çevresel faktörlerden etkilendiğini söyledi.
Yaşam koşulları, ekonomik sorunlar, iş hayatı, şehir yaşamı gibi çevresel faktörlerin cilt sağlığının bozulmasında büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Dursun, "Bu faktörler stres üzerindeki en önemli etkenlerdir. Stres de deri hastalıklarının gelişmesini ya da mevcut sıkıntıların artmasını sağlar." dedi.
Dursun, sinir sistemindeki bozukluklarda stres ve depresyonun gözle görülür etkilerinin cilt üzerinde ortaya çıktığını vurgulayarak, "Özellikle genetiği yatkın kişilerde, ailevi sorunlar, iş yeri problemleri, terör, ekonomik sıkıntılar gibi pek çok neden kaygı, stres ve depresyona neden olmaktadır. Stres ve kaygı, deride, ürtiker (kurdeşen), alerjik ya da sinirsel egzamalar, sedef, genel veya saçkıran denilen bölgesel saç dökülmeleri, saç ve deri koparma, tırnak yeme, ağız yaraları gibi sağlık sorunlarına yol açmaktadır." diye konuştu.
- Stres ve depresyona bağlı kaşıntı
Stres ve depresyona bağlı kaşıntılı ve alerjik hastalıklarda kaşıntı ve alevlenmelerin genellikle akşamları daha çok arttığına işaret eden Dursun, şunları kaydetti:
"Özellikle çocukluk çağında yaşanan korku, kıskançlık, endişe ve üzüntüler deri hastalıklarını erken yaşlarda tetiklemekte ve ilerleyen yaşlarda daha ağır seyretmesine neden olmaktadır. Ayrıca stres ile hormonal yapı değişiyor ve bağışıklık sistemi baskılanıyor. Bu da iç organ hasarlarıyla birlikte deride başka hastalıkların ortaya çıkmasına yol açıyor. Strese bağlı hormonal değişiklikler deride yaşlanmayı artırıyor, lekelenmeleri çoğaltıyor (melazma) veya azaltıyor (vitiligo-ALA hastalığı), aşırı kıllanmaya neden oluyor, saç, tırnak gelişim bozukluklarına yol açabiliyor. Bağışıklık sistemindeki bozulmalar da deri iltihaplarını, uçuk çıkışını, sivilce artışını sağladığı gibi kollajen doku hastalıklarını tetikleyebiliyor."
- "Tedavi sonrası stres düzeyi yüzde 50 azalıyor"
Stresin cilt hastalıkları üzerine etkisine yönelik yurt içi ve yurt dışında önemli çalışmalara imza atıldığını anlatan Dursun, başkanlığındaki bir ekip tarafından "Stresin akne ve depresyon, akne ve depresyonun ise stres üzerindeki etkisi" başlıklı bir bilimsel araştırma yaptıklarını söyledi.
Dursun, araştırmanın, görev yaptığı Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı bünyesinde gerçekleştirildiğini dile getirerek, araştırmada stres ve depresyon ile akne gelişiminin birbirinin hem nedeni hem de sonucu olup olmadığının incelendiğini belirtti.
Doç, Dr. Dursun, araştırma sonucuna ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Cildinde aknesi bulunanların bu durumu bir stres kaynağı yapabildiği ortaya konuldu. Cildinde belirgin aknesi bulunan ya da akneye bağlı iz kalan kişiler, bu durumun kendilerinde öz güven kaybına neden olabildiği, fiziksel açıdan kötü hissetmelerini sağlayabildiği ve dışarı çıkmaktan kaçınabildiklerini belirtti. Bu gibi durumlara bağlı olarak sosyal yaşamdan uzaklaşabildiklerini ifade ettiler. Araştırmada toplumdan izole bir yaşamın içinde olan kişilerin bu durumla baş edemediklerinde psikolojik dengelerinin bozulabildiği gösterildi. Özellikle kadınlarda erkeklere göre ciltte akne bulunmasının daha fazla stres yarattığı ve depresyon nedeni olduğu belirlendi. Akne ve stresin birbirini olumsuz etkileyen sarmal etki yarattığı, akne oluşumunun stresi, stresli yaşam biçiminin de akne gelişimini etkilediği ortaya konuldu."
Araştırmanın ikinci aşamasında ise akneye bağlı stres düzeyi artan grup ile aşırı stres, kaygı ve depresyona bağlı akne gelişen gruptakilerin tedavi edildikten sonra da tekrar incelendiğini anlatan Dursun, "Bu aşamada ilk olarak tedavi öncesi akne bulunan kişilerde stres düzeyleri belirlendi. Daha sonra aynı kişilerin, ciltleri akneden temizlenerek tedavi edildi ve stres düzeylerine bir kez daha bakıldı. İki sonuç karşılaştırıldığında tedavi edilerek akneden arındırılmış ve aknenin oluşturduğu iz önemli ölçüde yok edilen kişilerde stres düzeyinin yüzde 50 düştüğü, daha sosyalleştikleri ve yaşama bağlandıkları tespit edildi." şeklinde konuştu.
Kaynak: