Çocuğumuz ‘öğretmen’ olsun istemiş veliler, fena mı?

Konya Anadolu Öğretmen Lisesi’ne vermişler…

Lisenin binası Karatay’da…

Fakat… Yurt binası olmadığı için bu okulun öğrencileri Selçuklu Görme Engelliler İlköğretim Okulu’nu kullanıyor… Okul, SÜ kampüsünün bile uzağında.

Karatay’daki bina ise Meslek Lisesi öğrencilerine tahsis edilmiş…

Çocuklarının öğretmen olmasını isteyen velilerin problemi dağı aşmış…

Bir kere okulun yurdu yok, şehir merkezinden de çok uzakta…

Aylık 200-250 TL servis ücreti ödüyorlar, tabi buraya gidecek servis şoförünü ikna edebilirlerse…

Konya Anadolu Öğretmen Lisesi Okul Aile Birliği yöneticileri 26 Kasım’da, yaşadıkları problemi Konya’nın eğitimden sorumlu Milletvekili Sami Güçlü’ye aktarmışlar.

Okullarına bir an önce yurt yapılmasını ve bu okulun öğrencilerinin kendi okullarında eğitim görmesinin sağlanmasını istemişler.

Hikâyenin öncesi bu şekilde.

Cumartesi günü eski bakanımız AK Parti Konya Milletvekili Sami Güçlü, İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Abdullah Büyükatıcıgil, Ali İhsan Yalçın, Karatay İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Ergun, Konya Anadolu Öğretmen Lisesi’nin müdür ve müdür yardımcıları ile Okul Aile Birliği’nin yöneticileri müjdeli haberi paylaşmak üzere bir araya geldiler…

Sami Güçlü, kendisine aktarıldığı tarih açısından ilk baktığında, bu sorunun yakın bir sürede çözülmesinin mümkün olmadığını görmüş…

Yine de hadiseyi sumen altı etmeden Milli Eğitim Müsteşarı’nı arayarak görüşmüş…

Sonra Konyalı hemşerimiz Yatırımlar ve Tesisler Dairesi Başkanı Salih Altınay’a konuyu aktarıp yapılabilecek bir şey olup olmadığını sormuş…

Olay şu: Zaten hayli gecikmiş olan yurt binasını 2010 yılına nasıl yetiştiririz?

Bunun tek bir yolu var, ihalenin 2009’da yapılması…

İhale gelecek yıla kalırsa, işler de bir sonraki yıla sarkıyor…

Hemşerimiz Yatırımlar ve Tesisler Dairesi Başkanı Salih Altınay, olağanüstü durumlar için bakanlığın bütçesi olduğunu, ek ödenek çıkarılabileceğini anlatmış Güçlü’ye…

Bunun için Bakan Nimet Çubukçu’nun ikna edilmesi gerekiyormuş…

Sami Bey, Nimet Hanım’a durumu hem mektupla sonra da bizzat anlatmış.

Bakan Çubukçu, konuyu inceledikten sonra, eğitim yatırımlarında Konya’nın nüfus büyüklüğüne paralel olarak geride kaldığını, dolayısıyla bu problemin çözümü için ek ödenek tahsis edeceğini söylemiş…

Nimet Hanım, “Konya’nın eksik kalan kısımlarını telafi edeceğim” demiş Sami Bey’e… Bunun için önümüzdeki günlerde Konya milletvekilleriyle toplanmak istediğini de… 3 Aralık itibariyle Bakan Hanım bu işe olur vermiş ve ödenek tahsis edilmiş…

Dikkat edin, 26 Kasım’dan 3 Aralık’a kadar olup bitenler bunlar.

Sonrası düğün bayram…

Eee… Bürokrat Konyalı, bakan da Konyalı… Sonra, adaletli insanlar.

Zaten bürokratların yol göstermesi, işlerin yapılması anlamına geliyor…

Tabi ki takip edilmesini sağlama gayreti de iş bitirmek için gerekli…

Milletvekilimiz Sami Güçlü’nün bile olacağına ihtimal vermediği bir iş 8 günde böylece oluvermiş…

Bazılarının Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu milletvekili olmadığı için tabir yerindeyse ‘Konya’dan saymadığı’ bir dönemde, Başbakan Erdoğan’ın ‘İşte Konyalı bakan’ diyerek Konyalılara işaret ettiği Nimet Çubukçu’nun olaya sahip çıkması sizce de anlamlı değil mi?

Ankara’daki bürokratımız Salih Altınay’ı, Sami Güçlü’yü ve bakanımız Nimet Çubukçu’yu takdir ediyoruz… Salih Bey’i ayrıca alkışlıyoruz.

***

Bu arada öğrendiğime göre, Nimet Hanım’ın Konya’dan bir de danışmanı varmış…

Henüz ismine ulaşamadığım bu danışmanın da şehrimize olumlu katkılar sağlayacağını düşünebiliriz…

Bundan sonrası için de ‘eksikliklerin’ telafisini umuyoruz.

Bir takdir de bu danışmana olsun…

Konya, insanına sahip çıkmayı öğrenebildiği zaman her şey mümkün.