Yücel Kemendi
Allah aşkına yeni yalanlarla, bizi aldatmayın
Başımızın belası Siyonizm uzun bir sure Kemalistleri kullanarak bizi uyuttu, şimdide siyasi iktidarı kullanarak bizi uyutuyor dersem kıyamet kopar, ne hainliğim kalır ne Müslümanlığım, vatanseverliğim bile tartışmaya açılır.
Kemalistler Kendilerine göre bir “resmî tarih” uydurdular bunca yıl bizlere birçok saçmalıkları ezberlettiler. Aksini söyleyen bu vatanın gerçek evlatlarına dünyayı zindan ettiler. Yalan mı?
Bu “resmî tarihe” karşı çıkanlarda ne yapacaklarını bilemedikleri için Kemalistlere küfretmeyi marifet saydılar, Yalan mı?
Buda yetmedi gerçekleri olduğu gibi söylemek yerine kendi kafalarına göre bir tarih uydurdular. Yani Kemalistlerin yaptığının aynısını bunlar yaptılar. Peki bu yazdığım doğru değil mi?
İkisi de, kendi taraflarının günahlarını, kusurlarını, sakladılar duygusal dürtülerden etkilendiler. Kemalistler, bir “diktatörlük” olan Atatürk dönemini aklamaya uğraşırken, diğer gurupta “halife” olan Osmanlı padişahlarını günahsız göstererek Osmanlının devlet yönetimi olan saltanat sistemini İslami devlet yönetimi yapıverdiler, şimdide cumhurbaşkanını günahsız gösterme gayretleri başladı. Cennetten Toprak satanlar türedi.
Yani Kemalistler bir şeyi yapmak isterken Mustafa Kemali ezdi. Diğerlerinin yaptığı da, İslama ve Müslümanlara fatura edildi. Şimdiki yapılanlarda mutlaka birilerine fatura edilecektir. Herkes kendi yazdığına inandı ve tarihi kendince yorumladı,
80 yıl Kemalistlerin yaptığını şimdide başkaları yapmaya başladı, Tarihin birçok yerine uyduruk bilgiler oluşturarak Kemalistlerin bunlara inanmasını istiyorlar. Belki de dayatıyorlar.
10 yıldır yapılan televizyon dizilerinin sadece iki tanesine bakalım. Muhteşem Yüzyıl birilerine göre rezalet, birilerine göre de tarihi gerçekler. .Diriliş Ertuğrul ise tam tersi, Her iki tarafta “tarih çarpıtılmaz” diye diye çarpıtmanın en kralını yapıyorlar.
Evet Osmanlı siyah beyaz gibi berrak bir tarih değildir, Osmanlı tarihini anlatanlarda anlatım bozukluğu nun olması, ve o günün olaylarını günümüzün mantığı ile yorumlamamız, daha büyük saçmalıkları ortaya çıkarmaktadır.
Bugün yaşadığımız olaylarda bunların sonucu olarak ortaya çıkmaktadır
Mesela birileri Fatih sultan Mehmet i evliya yaparken, bir başkası da Bizans”lı hanımları haremine dolduran her gece biriyle beraber olan beline düşkün, veziri Çandarlı’yı gözü önünde boğduracak kadar cani olduğunu yazabiliyorlar.
O günün olaylarını, günümüzün mantığı ile yorumlamamızın meydana getirdiği saçmalık olarak değerlendirebilirim.
Birileri “Fatih, kendi dönemindeki yedi değişik vezir-i âzamdan üçünü boğdurdu. Bir tanesini hapsetti. Sonuncusunu da yeniçeriler öldürdü.” diyerek olayları abartırken, birileri bunu hiç araştırmadı.
Fatih’in oğlu II. Bayezid, padişahlığı şerefine Edirne’de kurduğu içki meclisinde Gedik Ahmet Paşa’yı Boğduruyor. Bu olayı biri sarhoş hükümdar ın marifetleri diye anlatırken, birileri de bu olayı hiç sorgulamadan padişahın sadece sofu padişah olarak anılmasını isteyebiliyor.
Yavuz Selim, sekiz yıllık saltanatında üç vezir-i âzam öldürtüyor. Yunus Paşa’yı ise Mısır seferinden dönerken at üstünde güzel güzel sohbet ettikleri sırada bir lafına kızınca ani bir emirle oracıkta keyfi mi öldürttü, yoksa başka bir hainlik mi var bunları hiç ama hiç ayırt edemiyoruz
Evet, Osmanlı çok büyük bir imparatorluk, onun içinde birkaç kişinin can güvenliği olmayabilir. Bunu hiç kimsenin can güvenliğinin bulunmadığı bir imparatorluk olarak gösterilmesinin tarihe ihanet olduğunu düşünüyorum.
Bugün ABD de herkesin can güvenliği vardır demek neyse o gün Osmanlıda can güvenliği yoktur demekle aynıdır.
Osmanlıda bitmez tükenmez iktidar kavgaları... Hem de kanlı, karanlık ve kaypak kavgalar vardır, ancak İslam’ın emrini her şeyin üstünde tutan büyük bir mücadelede vardır.
Ben burada siyasilerin dürüst olmasını istiyorum, olaylarda çelişki istemiyorum. Bir televizyon dizisi başlarken bu dizi çekiminde hiç canlı öldürülmemiştir derken ardı ardına kafaların kesilmesi ni hiçbir zaman makul göremiyorum. Osmanlıyı yüceltmek için Selçuklu nun Aşağılandığı Diriliş Ertuğrul isimli diziyi seyretmek istemiyorum
Tarihi yazanlar, sinemacılar, televizyon dizileri çarpıtabilir, onları yorumlayabilir, isteyen bakar isteyen bakmaz mantığını da kesinlikle kabul etmiyorum.
Siyasetçiler tarihi çarpıtmamalı, çarpıttıkları tarihi “tek gerçekmiş” gibi zorla halka kabul ettirmemeli diye düşünüyorum
Yalanları gerçekmiş gibi bize zorla kim kabul ettirmeye, onu bunu yasaklamaya, çalışırsa bu ülke çok zarar görecektir diyorum
Seksen yıl Kemalistlerden yalanlarla dolu bir tarih dinledik,
Allah aşkına yeni “resmî” yalanlarla ne olur bizi aldatmayın.
Gerçeği sadece gerçeği yazın, yada dizilerini yapın. Biz kendimiz olayları çok iyi yorumlarız,
Bizi yönlendirmeye kalkarsanız seksen yıl çektiğimiz acıyı bundan sonra” da çekeriz.