Cumartesi günü Rida İnsani Yardım Derneği Başkanı Mehmet Şahin'i ve Başkan Yardımcısı Tamer Kalender'i dinledik...

1900’lü yılların başında Afrika kıtasında yaklaşık 10 milyon kadar Hıristiyan nüfus varmış.

1970’lerde 70 milyona çıkmış bu sayı..

Şu anda ise 400 milyonu geçmiş...

Dünyanın Yetim Çocukları, sadece açlık çekmiyor...

İçimiz nasıl acıdı...

***

Mustafa Armağan'dan dinlemiştik Özdemir Paşa'nın hikayesini...

O zaman da göğsümüz kabarmıştı...

Bir Memluk beyinin oğlu olarak 1500 yılında doğan Özdemir Paşa, uzun zaman Mısır Valisi Hadım Süleyman Paşa’nın hizmetinde subay olarak çalışıyor. Osmanlı’nın Hint Okyanusu’na açılmasını simgeleyen 1538 tarihli sefere katıldıktan sonra Süleyman Paşa’nın emriyle Sudan, Eritre, Somali, Etyopya (Habeşistan) topraklarında başarılı seferleri komuta ediyor.

Bu şu demek: Osmanlı, Doğu ve Orta Afrika’daki yayılmasının en büyük adımını böylece atmış oluyor. Kızıldeniz’in batı kıyıları Osmanlı topraklarına katılırken, Kızıldeniz Osmanlı gölü haline geliyor.  Henüz putperest bulunan milyonlarca Afrikalı, Özdemir Paşa'nın fethiyle İslam'la tanışıyor. Bugünkü Afrika Müslümanlığının temelleri o zaman atılıyor.

***

Şimdi de Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu'nun 3 Eylül 2013'te Afrika Stratejileri Sektörel Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmadan bir bölümü hatırlayalım.

Sayın Davutoğlu şöyle diyordu:

Diğer ülkeler daha Afrika kıtasıyla temasa geçmedikleri dönemde bizim Afrika’yla yakın ilişkilerimiz ve çok ciddi ortak perspektiflerimiz ve gönül bağımız vardı.

16. yy.’da Seydi Ali Reis Mangonsa’ya ulaştığında ya da Timbuktu’ya gittiğinizde Osmanlı yazma eserleri gördüğünüzde, Sudan’da, Somali’de köylerde dahi Osmanlı eserlerini ve Osmanlı hatırasını, Türk hatırasını canlandıran, canlı bir şekilde yaşayan topluluklarla karşılaştığınızda hep yakından hissedersiniz ki Türkiye, aslında - kısa bir kesinti hariç - Afrika tarihinin, Afrika coğrafyasının, Afrika siyasetinin ve Afrika ekonomisinin bir parçası haline gelmiştir. (...) Son on yıl içinde bakıldığında, Afrika’da en fazla bu anlamda varlığını gösteren ülkeler sıralaması yapıldığında Türkiye, Brezilya, Hindistan ve Çin ile birlikte ilk dört içinde yer almaktadır. Hatta diğer ülkelerin açılımları daha eskiye dayandığı için son 5 yıl içinde, 2008'den bu yana, Afrika’da en fazla mevcudiyet gösteren ülke Türkiye olmuştur ve bununla da gurur duymalıyız.

***

Bir kez daha anlıyoruz ki; büyüyen ve güçlenen Türkiye'den ciddi manada rahatsız olanlar var.

Bu da Türkiye'yi her türlü oyuna açık hale getiriyor...

On yıllardır ilgilenilmeyen topraklarla bugün ilgilenmeye başlarsanız, birilerini rahatsız edersiniz.

Bu böyle.

***

Osmanlı'nın İslamiyet'i götürdüğü topraklarda Hıristiyan nüfus 400 milyonu geçmişse  Özdemir Paşa ve şehitlerinin kemikleri sızlıyor demektir.

Birbirimizle didişerek umutla gözünü bize dikmiş olan insanlığı kimlerin eline terk ettiğimizi görebiliyor musunuz?

Bunu Allah bizlere elbette sorar.

Bugün; hem siyaseten hem de dini teşekküller olarak bütün kirlerden arınarak hareket etmemiz gereken nokta çoktur.

***

Bizlerin de omuzlarındaki yükü hafifleterek dünyanın 'Kara Kıta' dediği yerlere ışık saçan RİDADER'e  ve benzer kuruluşlara ne kadar teşekkür etsek az.

Allah hizmetlerini kabul etsin, muvaffak etsin.