Almanya'da NSU davası

Almanya'da NSU davası

NSU cinayetlerinde aile fertlerini kaybeden Yaşar ve Özüdoğru ailelerinin avukatı Daimagüler, devletin güvenlik birimlerini "yapısal ırkçılık" yapmakla suçladı

BERLİN (AA) - Almanya'da 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, banka soymak ve bombalı saldırılarında bulunmakla suçlanan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında müdahil avukatlardan Mehmet Daimagüler dün başladığı sunumuna bugün devam etti.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde devam eden davanın 388. duruşmasında, NSU tarafından öldürülen İsmail Yaşar ve Abdurrahim Özüdoğru'nun ailelerini temsil eden Daimagüler sunumunda, devletin güvenlik birimlerini "yapısal ırkçılık" yapmakla suçladı.

Bunun üzerine başsanık Beate Zschaepe’nin avukatları Daimagüler’in sunumunu keserek, avukatın siyasi bir konuşma yaptığı yönünde itirazda bulundu.

Zschepe’nin avukatlarından Wolfgang Heer, "Burada ceza davasındayız, siyasi bir etkinlikte değiliz." ifadesini kullandı. Diğer müdahil avukatlar ile Başsavcılık, Daimagüler'e destek verdi.

Mahkeme heyeti de söz konusu itirazları görüşmek üzerine bir süre duruşmaya ara verdi.

Heyetin itirazları reddetmesinin ardından Daimagüler sunumunu sürdürdü.

Daimagüler, NSU hakkında konuşulduğunda, ırkçılık konusunda susulmaması gerektiğini belirterek, 2006’da Kassel’de yapılan gösteride ırkçı cinayetlerin aydınlatılması yönündeki çağrıların da duyulmadığını kaydetti.

Toplumda bu cinayetlerin arka planının bilindiğini ancak buna kulak verilmediğini vurgulayan Daimagüler, NSU olayına bakıldığında yapısal ırkçılığın büyük bir ihtimalle insan hayatına mal olduğunu kabul etmek gerektiğini ifade etti.

Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV) muhbirlere para vermesini de eleştiren Daimagüler, Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın sadece aşırı sağcı yapıları görmezden gelmediğini onları koruduğu ve desteklediği suçlamasında bulundu.

Muhbirlerin neleri bilip bilmediğini ve NSU’nun ortaya çıkmasının ardından Anayasa Koruma Teşkilatı'nda muhbirlere ilişkin uygulamada değişiklik olup olmadığını soran Daimagüler, BfV'nin en önemli kaynaklarından olan eski muhbir Tino Brandt’ın aynı zamanda NSU üçlüsünü destekleyenlerin başında geldiğine dikkati çekti.

Daimagüler, muhbirlere yıllarca ülkede yaşayan vergi mükelleflerinin ödediği vergilerden elde edilen paraların ödendiğine işaret ederek, “Bu parayla ne yapıldı? Kira mı ödendi, yiyecek mi alındı. Silah mı alındı. Ceska silahı mı?” sorularını sordu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Manfred Götzl sunumun tamamlanmasının ardından davayı 21 Kasım'a erteledi.

Yaklaşık 4,5 yıldır devam eden NSU davasında, müdahil avukatlar dün sunumlarına başlamıştı.

Almanya'da, 2000-2007'de 8'i Türk 10 kişiyi öldürme, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunuyla suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. Cinayetlerde ceska marka silahın kullanıldığı bildirilmişti.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne sürülmüştü.

Mayıs 2013'ten bu yana Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde görülen davada NSU terör örgütü üyesi olmakla yargılanan Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.

Davada, aralarında NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı