Hafta sonu bir trafik kazasına şahit oldum. Hemen olay yerine koştuğumda bir arkadaşımızın boylu boyunca yerde uzandığını ve sağlık ekiplerinin gelmesini beklediğine şahit oldum. Çevresinde insanlar bir şeyler yapabilmenin telaşında olduklarını üzüntü ile izledim.

Orada sağlık ekiplerinin olması gerekmez miydi diye düşündüm.

Kazanın olması ve sonucunda ölümlü ve yaralama ile sonuçlaması çok doğaldır.

Ancak kaza sonrasında yaşanacak olumsuzluklar insanların tepkinse yol açabilir.

Karapınar da ki kaza da ölüm meydana gelmemiştir. Fakat bu olay, kaza sonrasında neler ile karşılaşabileceğimiz noktasında fikir yürütmemize sebep olmuştur.

Şimdi insanın aklına çok şey geliyor. O yaralı yerde 30 dakika yerde yatarken bir ambulans neden gelmedi? Ambulans kazada gelmeyecekse ne zaman gelecek? Ambulanslar ne işe yarar? Ambulansın gelmemesinin mantıklı bir sebebi var mı? Yaralıya kötü bir şey olsa sorumlusu kimdi yokta kaza zayiatımı denecekti?

Aklım almıyor, koskoca ilçede 112 de bulunan ambulans sayısı bir elin parmağına varmıyor.

Düşünün çok önemli yol güzergâhındayız. Sık sık kazaların yaşandığını biliyoruz. İlçede bulunan bir kaç tane ambulans kime hizmet edecek. Bu sayının en az beş tane olması gerekir diye düşünüyorum.

Bulunduğumuz konum ve doğu ile batı arasındaki ulaşımda köprü olmamız,  karayolundan çok fazla araç geçişinin olması, nüfusumuzun çok dağınık olması gibi sebepler bana göre sağlıkta çok ciddi atılımlar yapmamız gerektiğini fikrini gösteriyor.

Bu kaza sonrasında ambulansın gelmemesi karşısında yetkililerin ne yapacaklarını ve hangi mazereti ortaya atacaklarını merak ediyorum.

Kazada yaralan Abdullah Kardeş’e “Kardeşim niye o yoldan gittin, niye motosiklete bindin” derlerse şaşırmamak lazım.

Bu kaza bize ders olmalı. Ambulans sayısı ilçede artırılmalı. İnsana gibi değer verilmeli.

Bunun yanında ilçenin bazı noktalarına trafik ışıkları konulmalıdır. Atatürk anıtı, ziraat bankası ve Dörtyol mevki bu konuda öncelikli olarak düşünülmelidir.

NURDOĞAN OKUR ADAY MI?

Nurdoğan Okur’u tanımayan yok gibidir. Adam siyasette, sporda, ekonomide hep kendini ispatlamış bir kişi olarak karşımıza çıkıyor.

Nurdoğan Okur’un MHP’den aday adayı olacağını biliyordu. Konuyu kendisine açtığımda aday adalığını doğruladı.

Yani şu anda MHP, Okur ile aday aday sayısını 3’e çıkardı. Tatlı bir rekabet ile yarışacak olan aday adaylarının hepsinin aday olmak için iddialı olduklarını çok iyi biliyorum.

Okur’un tanınmış çevresi ve siyasetteki her türlü gelişmeler konusunda tecrübeli olması kendinse ne kazandıracak bilinmiyor. Ama Karapınar ve Konya siyaseti için kendisinin çok renkli bir sima olduğunu herkes biliyor.

Sohbet sırasında ortaya attığı projeler ise kendisinin adaylık konusunda ne kadar ısrarcı olduğunu bir kanıtı olsa gerek.