Yazının başlığı, Bursa’lı fotoğraf sanatçısı arkadaşım Büşra Ekim ile Bursa As Sanat Merkezinde açtığımız ortak fotoğraf sergisinin adı.

Büşra ile geçtiğimiz yıl İl Halk Kütüphanesinde bir ortak sergi açmıştık. Bu yıl da Bursa As merkezde açmak kısmet oldu.

Serginin açılışını 1 şubat cumartesi günü yaptık, sergi 15 gün açık kalacak.

Sergiyi sorunsuz bir şekilde açabilmek için cuma günü ikindiye doğru Bursa’daydım. Fotoğraf tutkunları Büşra ile Maviş otogarda karşıladılar, birlikte As merkeze gittik. Sanat merkezinin yöneticilerinin de yardımıyla fotoğrafları yerleştirdik.

Cumartesi günü açılış saatine kadar hayli tedirgindi Büşra. Bütün korkusu sergiye kimse gelmeyecek, mahcup olacağım, diyeydi.

Böylesi etkinliklerde her zaman tedirgin olur insan. Kimse gelmeyecek mi, bir aksilik mi çıkıverecek, hazırlığım yeterince iyi değil mi ? gibisine.

Açılış mükemmeldi. Açılışı Büşra Ekim, eğitimci ve Atatürk’e çok benzerliğiyle tanıdığımız Necdet Bardak birlikte yaptık. Necdet hoca kısa bir açılış konuşması yaptı. Sergi kokteyli sırasında Necdet hocanın zeybek oyunu gösterisi gerçekten görmeye değerdi. Hele Necdet hocanın Atatürk’ün mareşal üniforması ile salona girmesi bütün izleyicileri coşturdu.

Eğitimci, müzik hocası Öznur Özarslan ile geçtiğimiz yıl Çeki köyünün şenliğinde tanışmıştım. Kemanı ile o güzel sesini dinlemiştik şenlikte. Sevgili Öznur sergi açılışında da yalnız bırakmadı bizleri.

Açılışta en büyük sürprizi ise Çeki köyünün güzel insanları, değerli dostlarım yaptılar. Kadınlı erkekli halk oyunları oynadılar, türküler söylediler. Cezayir Türküsü eşliğinde sergiledikleri oyun bütün katılımcılara coşkulu anlar yaşattı. Cezayir türküsü bölgemizin de severek söylediği bir türkü ama onların oyunları çok farklı ve güzeldi.

Serginin en duygulu anlarını çeki Köyünün gül yüzlü kadınları yaşattılar bana. Bu satırları yazarken bile o güzel anların etkisindeyim. Geçtiğimiz yaz Çeki şenliğine gittiğimde çadırlarda kadınlar gözleme ikram ediyorlardı. Yanlarına sokulup yağsız bir gözleme istedim. Sadece yağlı var, dediler. Almadım, sağolun, diyerek ayrıldım yanlarından.

Çekili kadınlarımız sergiye gelirken, halkımızın deyimiyle bi direk gözleme yapıp gelmişler. Biri bir tabak gözleme ile yanıma geldi, Zeki abi köyde yağsız gözleme ikram edememiştik sana, onun üzüntüsü içimizde kaldı, şimdi sadece senin için yağsız gözleme getirdik, diyerek tabağı uzattı. Ne diyeceğimi bilemedim.

İşte Anadolumun güzel insanları.

As merkezin yetkilileri Sedef ve Hülya açılışın güzel geçmesi için ellerinden geleni esirgemediler.

Üç gün boyunca Büşra Ekim’in ailesinin konuğu oldum. O güzel aileye ve sanat tutkunu Nurdan Maviş Baran’a teşekkür borçluyum.

Büşra daha yolun başında, genç, heyecanlı bir sanatçımız. Kültürümüz, sanatımız adına çok şey yapmak istiyor, yapacağına da inanıyorum.

Son söz Büşra Ekim’in.

Kıymetli yörük camiasının pek çok temsilcisiyle zaman zaman bir araya geldik. Büyük vaadler duyduk ... İnanmadık ancak umut ettik. Epeyce şölenlere katılmaya çalıştık.. Elbette yaşım gereği yapabildiklerim doğal olarak kısıtlı. Büyüklerimizle aşık atacak değilim. Biz şölen yapamıyoruz... Plaket dağıtamıyoruz... Kavurmalı - pilav dağıtamıyoruz ... ! Pop sanatçıları getirip milyarları döküp adam toplayamıyoruz... Bu yüzden derneklerimizin ilgisini çekemiyoruz ... Yıllarını bu uğurda harcamış değerli hocamla Oguz Zeki bir arada olmaktan gurur duyuyorum... Ne yazık ki kıymet bilmeyenler adına da böyle bir değeri hakettiği yere getiremedikleri adına üzülüyorum. Şanslıyım... Mutluyum... Katılan herkese tek tek, başta ailem, bütün bir Çeki Köyü ve Dağ-der Adına Sn.Mustafa Bay'a, sonsuz teşekkürler... Nejdet Bardak hocama ise minnettarım... Öznur Özarslan Canım sesine sağlık... Buse her anlamda yüreğine sağlık... Yıldız Baran Ekim Nurdan Maviş Baran size diyecek sözüm yok...