M. Ali Köseoğlu
Angı’nın kaybettiği...
Angı’nın kaybettiği, kimsenin kazanamadığı!
AK Parti’nin 3. Olağan Büyük Kongresi’ni herkes bir şekilde okuyor…
Angı’nın kaybettiği, İl Teşkilatı’nın Başbakan nazarında bir yerinin olmadığı falan söylenip duruyor…
İşte, İl Teşkilatı seçimlerinde Angı’nın, Başbakan Erdoğan’ın işaret ettiği listenin aksine hareket ederek Çevik’i ateşlemesi, MKYK’dan dışarıda kalmasına neden olarak gösteriliyor…
Bunlar doğru olmayan şeyler değil…
Ama…
Bu ‘ama’ya gelmeden önce başka şeyler diyeyim…
***
AK Parti Kongresi’nde Başbakan Erdoğan, 1362 oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçiliyor…
Şimdi… 1362 oyun ardından en çok oy alan iki ismin kim olduğuna dikkat edelim…
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç…
Kongreye katılan delegeler Başbakan Erdoğan’dan sonra MKYK listesinde aday olan isimler arasında en çok Davutoğlu ve Arınç’a oy veriyor…
İkisi de 1243 oy alıyorlar…
Mesela Başbakan’ın önemli adamlarından Ali Babacan bu iki ismin hemen ardından geliyor ve 1242 oy alıyor.
Hasan Ali Çelik, Lale Ersoy, Lokman Ayva, Mahir Ünal ve Necdet Budak da 1242 oy alıyorlar…
Aklımızda net şeyler oluşsun diye birkaç isimden daha örnek vereyim:
Beşir Atalay 1239, Cemil Çiçek 1231, Abdulkadir Aksu 1216 oy alıyorlar…
AK Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu ise 1220 oy alarak MKYK’da yer alıyor…
Bu sayı da partide bugüne kadar oldukça etkin olan Ayşe Böhürler’in aldığı 1217 oydan 3 daha fazla…
Ahmet Davutoğlu ile Ayşe Türkmenoğlu arasındaki oy farkı ise 23…
***
Ahmet Davutoğlu’nun milletvekili olmadığı halde Dışişleri Bakanı olması, onun AK Parti siyaseti için ne kadar önemli bir isim olduğunu zaten ortaya koyuyor…
MKYK üyesi olması Dışişleri Bakanı olmasından daha üst bir görev değil…
Ama parti içinde varlığını daha da hissettireceği, geçici olmadığı, gelecek seçimlerde milletvekili adayı olarak da listede yer alacağı öngörüsünde bulunmak için müneccim olmak gerekmiyor… (Bu öngörüden öte sağduyulu bir talep.)
Bir de AK Parti il teşkilatı üzerinde de etkisi artacak.
***
Ayşe Türkmenoğlu’nun sürpriz ilerleyişine elbette birkaç neden bulmak mümkün…
Doğum yerinin Cihanbeyli olması (demokratik açılım), avukat olması (yeni bir anayasa ve karşılaşılan hukuki sorunlar), kadın olması (parti vizyonu) gibi de parti için gerekli artıları bulunuyor…
Mesela… Karatay teşkilatıyla ve Karatay Belediye Başkanı’yla da hiçbir problemi olmadığı gibi, bunların da destek verdiği bir isim…
***
Hasan Angı’ya gelecek olursak…
Siyasetten bahsederken, Angı’nın kendine yontmasını, öne çıkmasını, etkin olmasını çok kötü bir şeymiş gibi görmek de bana tuhaf geliyor… Angı, oynanan bu satrançta hiç değilse hamle yapıyor… Kazanıyor veya kaybediyor…
Hâlbuki AK Parti’nin Konya Milletvekili sayısı 13’tür…
Bir önceki dönemde Konya’yı AK Parti MKYK’da Angı temsil etmiştir ama bu işlerde ismi hiç geçmeyen vekillerimiz de var…
Sami Güçlü, Mustafa Kabakçı ve Orhan Erdem de parti kurullarında bir şekilde yer almışlardır… Peki ama…
Abdullah Çetinkaya, Ali Öztürk, Ahmet Büyükakkaşlar, (Harun Tüfekçi, Muharrem Candan, Özkan Öksüz ve Hüsnü Tuna)’nın parti-yönetimin-deki yeri neresidir?
Misal Sami Güçlü Tarım Bakanlığı’ndan düşürülmüştür ama genel seçimlerde de 1. sıradan aday gösterilmiştir. Şimdi de geçen bu süreç içerisinde Disiplin Kurulu Üyeliği’ne getirilmiştir.
Yani Angı’nın MKYK’ya bu dönemde girmeyerek ‘herşeyi’ kaybettiğini düşünmek için çok erken… Akif Gülle, Egemen Bağış, Nazım Erken, Nihat Ergün gibi isimler de Angı gibi liste dışı kalmışken, Konya vekilleri arasında da o kadar etkisiz isim varken sadece Angı’nın partide vizyon kaybettiğine işaret etmek, biraz eksik kalıyor.
Angı’nın son seçimlerde kaybettiği üyeliği bugüne kadar hiç kazanamamış vekillerimizin Başbakan Erdoğan nazarındaki yeri neresidir?
Bunu da sorgulamamız gerekmiyor mu?
***
PARTİNİN 5 ATLISI: Ahmet Davutoğlu, Ayşe Türkmenoğlu, Orhan Erdem, Mustafa Kabakçı, Sami Güçlü isimlerinin bundan sonra da AK Parti’de ayrı bir yerinin olacağını söylemeye gerek var mı?