Fahri Kubilay
Aşağılık maymunlar olun!
İlkokula başladıktan bu yana duyarım insan-maymun hikâyesini. Bazıları hala atalarının maymun olduğu hikâyesini savunabiliyor. Maymun maymunsa bizde onu insan olarak görmeye çalışıyorsak hata bizde… Darvin’in evrimim teorisini rulo yapıp sunmak geliyor içimden. İnsan kılıklı okuyup yazan tıraş olan konuşan köşe yazarlığı yapan maymunlarda varmış demekti hiç itirazım yok. Yalnız onlardan ricamız şu; sadece kendi atalarının maymun olduğunu söylesinler bizde kendilerine Kur’an-ı Kerim’inde şu ilahi emri hatırlatırım. “De ki; “Allah katında, yeri bundan daha kötü olanı size söyleyeyim mi?.. Allah kime lânet etmiş, kimlerden maymunlar, domuzlar ve Tağut’a tapanlar yapmışsa, işte onların yeri daha kötüdür ve onlar düz yoldan daha çok sapmışlardır.”
Toplumsal bir travma yaşıyoruz.
Son günlerde akıl almaz olaylara şahit oluyoruz. Kardeşini öldürüp sandığa saklayan mı, elli YTL için anasını öldüren mi Kız kardeşinin Cep telefonuna gelen mesajdan dolayı 18 yaşında genci doğrayan mı, bir buçuk ve üç yaşındaki çocuğunu ve annesini bıçak darbeleri ile öldüren mi? Dersiniz… 60-70 yaşındaki insanların Cami çıkışı birbirlerini bıçaklamasını mı dersiniz? Bunun gibi yüzlerce mide bulandırıcı hadise medyaya yansıdı. Bu işlenen cinayetlerin çoğunu da yakınları tarafından yapılıyor. Düşünmeden edemiyor insan… Ne oluyoruz gidiş nereye…? İnsan hayatı bu kadar ucuz mu ne dersiniz?
Görünen o ki gidişat pek hayra alamet değil.
Esas mahalle baskısı kime
Her hassas dönemde ısıtılarak gündeme getirilen mahalle baskısı güncellenerek toplumun rahatsızlığı adına yeniden ısıtılmaya başlandı.
Mahalle baskısının birçok açıklamasını yaptılar sosyologlar, psikologlar, profesörler yazarlar, çizerler hepsi bu konuda kayda değer toplum gerçekleri ile bağdaşır çaba içerisindeler.
Ben şimdi sizlere bir mahalle baskısı örneği vereyim de kime mahalle baskısı yapılıyor görelim.. Anadolu’nun bağrından yetişmiş bir civan delikanlı bir şekilde tanıştığı akil insanlardan kitap okuması gerektiğinin farkına varır ve bir şekilde okumaya başlar.
Okur kendisine rehber olarak gönderilen kitabı okur ve okudukça yaşantısındaki kitaba göre değişmeler olur tabi’i ki de yaşam tarzı değişmeye başlar. Düşüncende dünyasındaki gerçekleştirdiği bu değişiklik hareketlerine ve yaşam tarzına da yansır.
Tabii sonuç ne hemen sıralayalım ne söylendiğini size. “Sapıtmış, örgüt üyesi olmuş. Bunun gibilerden hayır gelmez sapık bunlar bilmem neciymiş. Bunlar şundan emir alıyormuş… gibi aklınıza gelebilecek tüm olumsuzlukları buradan sayabiliriz. Bu mahalle baskısı değil de nedir efendim.
Şimdi birileri çıkıp ta mahalle baskısı bu guruba şu gruba yapılıyor diyor… Esas mahalle baskısı bu ülkede akledenlere, tefekkür edenlere yapılıyor..
Beyin Salatası
Bir temel fıkrasıyla konumuzu kapatalım isterseniz.
Şerefi, yanlış adreste arayanlar. Olmaması gereken varlıklardan, mevkilerden ve makamlardan şeref bekleyenler,' bilmelidirler ki; şeref ve kıymet insanın maddi cisminde değildir. Gerçek şeref, vicdanı süsleyen bir inanç cevheridir. Aklı yücelten, erdemli bir bilgidir.
îşte, bu ve benzeri yanlışlara, Temel'ce bir yaklaşım biçimi;
İdris'le Temel, lokantaya giderler. İdris garsona:
Uşağurn, pana peyin salatası geturur musun? der. Temel, şaşkın bir şekilde Dursun'na dünerek:
Uşağum sen karıştırıyorsun, Allah'tan isteyeceğim şeyi, garsondan istiirsun, der.