Ölümsüz şanlı Tarihimizden esinlendiğimiz şekilde Saray sızıntılı büyük işlere  karışanların yanında yer alan yardımcı olan Konyalıların  gözleri kamaştıran  anıların  tanıtımına devam ediyoruz     

       Osmanlı Padişahlarından  SULTAN SELİM HAN  Osmanlı Tahtına oturduktan sonra ilk işi hakkaniyet esaslarından ayrılmamak kaydı ile Fitne fesat yuvalarındaki memleketi kana bulayan bazı bedbaht insanlarla uğraşmak olur. Allah’ın takdirine boyun eğmek suretiyle İLAHİ TESLİMİYETE SIĞINIR. Vatandaşların  her türlü ihtiyaçlarının  karşılanmabını sağlar.

• tarihlerde Matbaacılık tekniği  bilinmediğinden ESER ler elle yazıldığı için Sultan selim Han Mısırın fethinden dönünce ömrü boyunca devamlı  - TEHECCÜT – Namazı kılmakta olan Saray Hocası  MOLLA ŞEMSETTİN  Hocayı  MUSHAF-ı  ŞERİFİ  yazmakla görevlendirir.  Meşgul eden olmaması için Sarayda  tahsis edilen odanın pencereleri demir parmaklıkla kapatılır, içerde çalıştığı saatlerde  oda kapısı üzerine kilit vurulur.
•  Mushaf,ı Şerifin yazımı bittiği gün  MOLLA ŞEMSEDDİN  hazretleri aniden YANINDA BİR KİMSEYİ OTURUR GÖRÜR.Korkar ve heyecanlanır. Çok sürmez kendine gelir.RİCAL-ül  GAYB  OLAYI  yaşanmaktadır.
•  Bunun üzerine  o KİMSENİN  DİZİNE KAPANIR. Adeta yapışır…O kimse konuşur. KORKMA BİZDE SENİN GİBİ İNSANIZ…Seni ziyaret için geldim. Der Molla Şemseddin   döner kapı ve pencereleri kontrol eder  kilitli olduğunu görür, bu mubarek kimsenin  - RİCAL –ül GAYB   mensubu olduğunu anlar. Ve önündeki işi bırakıp  konuşmaya başlarlar, ilk önce su soru ile sohbete başlar Molla Şemseddin hazretleri.
• Arap diyarının tamamı fedh edilip Osmanlı topraklarına katılacak mı..yoksa  sonradan yine tekrar ellerine geçecek mi ? .. O zat cevap verir.YAVUZ SULTAN SELİM bu vazife ile manen vazifelendirilmiştir. Mubarek beldelerin Mekke ve Medine – nin  HİZMETİ  ona ve nesline  mübarek kılındı. SELİM HAN DAHİ  EVLİYANIN DIŞINDA DEĞLDİR. Dedi o mubarek zat.
• Molla şemseddin sordu,Sultan Selimin saltanat süresi  uzun mu ? aldığı cevap şöyle.Üç yıl vakti vardır.Molla  Şemseddin tekrar sorar, Konağında oturduğum Hilmi efendinin sonu nedir ? Şam,ı öteye geçemez. Şemseddin efendi der ki, Ya benim ki ? aldığı cevp şöyledir. Kişinin ölüm zamanını bilmek ALLAHI Talanın bilmesi ile sonuclanır.
• Konuşma bitince o zat Yavuz Sultan Selim Hana verilmek üzere koynundan çıkarttığı “ARAKİYYE “ Tiftikten ince başlık çıkarıp  Şemseddin efendiye verilmek üzere  teslim eder ve bu Selim Han,a  hediyemizdir.Buyurur. Bir daha çıkarır  bunu da  Hilmi Çelebiye veresin der. Şemsi efendi de bana hatıranız yok mu deyince de  sana bir şey hazırlamadın sana da başımdaki Arakiyye , yi verir
• O  zat son söz olarak yazdığın MUSHAF,ı  Şerife bakayam  göreyim der ve bakar beğenir hızla ortadan kaybolur.
• Devam edecek