-Orucunu bana satsana
-Olmaz
Rahmetli babaannem rahatsızlığından dolayı orucunu tutamaz, orucumu kıymetlendirmek için sorduğunu düşündüğüm bu isteğini her defasında yinelerdi. Şimdi buruk bir gülümsemeyle hatırladığım o karelere tutunan bir söz kaldı kulaklarımda: Aşkla tut. *Belki o zamanlar pek kavrayamadığım bu telkin, şimdilerde her anlamıyla katmerleşiyor gönlümde. On bir ayın sultanı Ramazan, aşka niyet günleri olarak beliriveriyor lügatimde. *Her ne kadar Diyanetin doğrultusunda bir tarih tayin edilmiş olsa da, gözlerim hilali aramakta.Teravih namazının muhabbetiyle dolan gönüller cami çıkışlarında hep aynı konudan bahsetmekteler, malum konu eski Ramazanlar
Yok, o sarmala hiç girmeyeceğim. Gün, bugündür. Ramazan 1, 1426. *Bir yıl boyunca tüm işkencelerimize rağmen yine bize sadık olan bedenlerimiz, sahibinin buyruğuyla dinlenmeye alınıyor. Mahyalardan bir söz geliyor aklımıza, Oruç tut, sıhhat bul. Uzmanlar yine uyarmaktalar, fazla kaçırmayın diye. Haklılarda, tek sevmediğim husus, niyet günlerini diyet günlerine çeviren araç-amaç kurnazları. Öyle ki, sadece bedenler değil, ruhlarda bakıma alınmalı bu ay. Rahmetin ulviyetiyle şenlenmeli ruhlarımız. *Öyle ya da böyle değil... Aşk bu, diyorum. Niyetimizi halisane bir şekilde alıp, tek makamımız duayla, aşka niyetimizin hayırlara erişmesini dilerim.