Derin bir sessizlik içinde olan muhalefet her nedense ses vermeye başladı. Bu sevindirici bir gelişme, çünkü demokratik rejimler muhalefetsiz olmuyor. Aslında iyi bir muhalefet ülke yönetiminde iktidardan daha etkin rol oynuyor.Dokunulmazlık yıllardır ülke gündemini meşgul eden bir kavram. Kavram olarak dokunulmazlık bir ihtiyaç ama ülkemizdeki tatbiki karanlık ve illegal işlerde bir zırh gibi kullanıldığı içinde ülkeye ve millete zarar veriyor.Her seçim dönemimde dokunulmazlık konusunu ele alan siyasiler iktidar koltuğuna oturduğundan dokunulmazlık zırhının kaldırılmasını unutuverirler.Cumhuriyet'in ellinci yılında, Osmanlı Bankası'nın bir reklam sloganı vardı:"Aslında yok birbirimizden farkımızAma biz Osmanlı Bankası’yız."Vaatler, vaatler….Yapılamayan ve her yapılamayan işin neticesinde erozyona uğrayan siyaset.Kırk yıldır yolsuzluk haberleri okurum, dinlerim. Birileri gelir biz yolsuzlukların üstüne gideceğiz der. Ama ne yazık ki onların döneminde de “yolsuzluk iddialarına” karışan işler ve şahıslar yer alır.Şair der ki:"Onlar ki verir laf ile dünyaya nizamatBin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde"Yazık hem de çok yazık ortaya atılan her iddiadan ülke kaybediyor, insanımız kaybediyor. Milletvekilinin parlamentoda söylediği sözler, ileri sürdüğü düşünceler ve kullandığı oydan dolayı, parlamento dışındaki bir makam tarafından sorumlu tutulmaması için konulan dokunulmazlık kavram gereği kullanılır ticarette ve sosyal yaşamda tatbiki kaldırılırsa bu değişikliği yapan iktidar “farklı olduğunu” ispatlar. Osmanlı Bankası’nın reklamını anımsatmıştık ya onunla bu fasıla ara vermek istiyorum. "Aslında yok birbirimizden farkımız, Ama biz Osmanlı Bankası’yız." * * *Keçecizade Fuat Paşa'ya sormuşlar: "Paşam, gerçek dostların kimler?"Paşa şöyle bir düşünmüş:"Şimdi iktidardayım, bilemem!"Bu bir kıssadan hissede olsa önemli. Şöyle bir bakıyorum başkanların etrafları maşallah dolu. Sahte gülücükler, el ovuşturmalar, “saygılar sunarım efendim” ile başlayan süslü methiyeler ve neticesinde kişisel hırs ve istekler.Ne siyasetçiler geldi geçti bu mekandan… Geçenlerde Konya’nın eski Belediye Başkanları’ndan Muhlis Koner anıldı. Kim bilir başkan koltuğunda otururken dost gibi görünen ne insanlar vardı etrafında, ama merhum için düzenlenen anma töreninde akrabayı taallukatından başka kimse yoktu.Keşke her iktidar sahibi Fuat Paşa gibi düşünse...* * *Bektaşi hamamdan çıkmış, biri sormuş:"Kalabalık mı?""İğne atsan yere düşmez!"Bir başkası lafa karışmış:"Çok adam mı var?""Yoo, kimse yok!"Adam kızmış:"Yahu hem iğne atsan yere düşmez diyorsun, hem de kimse yok, diyorsun!"Bektaşi gülmüş:"İçerisi kalabalık olmasına kalabalık da, sen adam sordun, ben de yok, dedim!"Kıssadan hisse...Şöyle etrafınıza bir bakın, ne kadar kalabalık değil mi? Ya o kalabalığın içinde kaç tane adam var?