20-25 Ekim tarihleri arasında Azerbaycan’da “Mevlana Günleri” adı altında Mevlana Celaleddin Rumi’yi anma programı gerçekleştirildi. Sergiler açıldı. Bilim adamları 2 günlük “Çağdaşımız Mevlana” sempozyumu gerçekleştirdi. 5 gün boyunca Türkiye adına Konya Büyükşehir Belediyesi  olmak üzere ayrıca İran ve Azerbaycan’dan çeşitli guruplar her akşam başka bir salonda olmak üzere gösteriler düzenlediler. Bunlar arasında sema gösterisi ki 4 ayrı şehirde Konya Büyükşehir Beledaiyesi’ne bağlı gurup tarafından icra edildi. İran’dan müzik ve kareografi gösterileri sunan guruplar ve  Azeri şairlerinin şiir dinletilerini sayabiliriz. İlk gün bir sergiden diğerinin açılışına koşuşturduk. Rumi ve Aşkın Terapi ve Konya ve Mevlana resimlerinden oluşan üç sergi açtı Konya Büyükşehir Belediyesi. Ben de gurubun bir üyesi olarak sempozyumda “Aşkın Terapi” başlıklı bir tebliğ sundum. Ayrıca bir üniversitede konuyla ilgili konferans verdim.

Azerbaycan yaklaşık 8 milyonluk bir ülke. Nüfusunun % 94’ü Müslüman ve önemli bir çoğunluğu Şii. Başkenti Baku. Tarihi çok eskilere dayanıyor. Baku söylenenlere göre “Rüzgar Şehri” anlamına geliyormuş. Hazar denizi kıyısına yaslanmış, eskiden beri önemli bir merkez. Kafkasların eteğinde sessiz, yaşlı ve eski görkemli günlerini hatırlatan zarafetiyle sizi ağırlıyor.  Nüfusu yaklaşık 3 milyon civarında. Sema gurubu sadece Baku’de değil ondan başka Hırdalan, Şamahı ve Sumgayıt’da da gösteri sundu. Baku dışındaki şehirler daha az gelişmiş ve bakımsız. Hala ülkede komünist dönemin izleri devam ediyor.

Ülkede güzel sanatlar ve özellikle şiir çok popüler. Hemen herkes şair desek abartmış olmayız. Ressamlık fakültesini de ziyaret ettik.

Ekonomik açıdan orta sınıf yok. Zengin ve mutlu azınlık ve geniş az bir parayla geçinmeye çalışan halk kitlesi. Son zamanlarda artan petrol gelirleriyle ülke imar edilmeye çalışılıyor.

Lehçe farklılığına rağmen rahatlıkla Türkçe anlaşabiliyoruz Azerilerle. Aradaki lehçe farkı da giderek kapanıyor. Yüksek katlı binalar giderek yükseliyor. Türkiye televizyonları yaygın oranda seyrediliyor. Özellikle dizi filmler büyük bir izlenme oranına sahip.

Mevlana Celaleddin Rumi ile gerçek anlamda yeni tanışmış oldular bu programla. Daha önceden Nizami, Fuzuli ve Nesimi’yi yakından tanıyorlar. Hz. Mevlana Azerbaycan, İran ve Türkiye arasında yeni ve güçlü bir köprü oldu adeta. Çok sayıda Azeri ve İran entellektüeli ile tanışma fırsatımız oldu. Özellikle yurt dışında yaşayan Azeri’ler bu vesileyle ülkelerinde toplanmışlar.

Türkiye Büyükelçiliği’ni de anmadan geçmek haksızlık olur. Hafta boyunca sayın Karslıoğlu (Türkiye’nin Azerbaycan Büyükelçisi) büyük bir gayretle yanımızda oldu ve son gün elçilikte bir yemek ikram etti katılımcılara. Kendisine sıcak ev sahipliği için teşekkür ediyoruz. Eşinin de Konya’lı olduğunu öğrendik yemekte.

Baku’de onca görkemli salona rağmen iki cami var ve bir de Türkiye Diyanet Vakfı’nın yaptırdığı Türk Camii. Hazar Denizi’ne bakan yüksekçe bir tepede. Şehrin tarihi birikimi iç şehir denilen kale içinde. Türk Camii’nin yanında şehitlik var. Hem Azerbaycan’ın bağımsızlığı sırasında Ruslar tarafından şehit edilenler hem de 1900’lerin başında Nuri Paşa komutasında Ermenilere karşı Azeriler’in yanında yer almak için gönderilen Osmanlı ordusuna bağlı askerler. İçlerinde çok sayıda Konyalı asker de var. Şehitlikte künyeleri not düşülmüş.

Baku İstanbul’dan uçakla 2.5 saat. Sizi zevkle ve büyük bir misafirperverlikle ağırlayacaktır emin olun.

www.pozitifdegisim.com