Çanakkale de savaşan ecdadımızın Ne yiyecek ekmeği, ne giyecek çarığı, ne su içecek matarası vardı.

Ama onların bir tek şeyleri vardı iman dolu göğüsleri...

Bu Milletin evlatları Çanakkale de gözlerini kırpmadan ölümün üstüne yürüdüler.

Bu ümmetin evlatları şunu çok iyi biliyorlardı ki, boğaz geçilirse İstanbul düşer, İstanbul düşerse İslam ümmetinin başkentleri düşecek, dolayısı ile tüm mazlumların ümidi de düşecekti.

Bunu bilen ümmetin iki yüz elli bin evladı, küffarın donanmaları Boğaz’dan geçmesin diye gözünü kırpmadan şahadete yürüdü.

Çanakkale Savaşındaki o kahramanlıkların bir benzerini bu millet Barış Pınarı hareketinde gösteriyor.

Ülkemizi, milletimizi yok etmeye, parçalamaya, sokakları kan gölüne döndürmeye, iç savaş çıkarmaya, milletimizi bir daha bir araya gelemeyecek hale getirmeye çalışanlara karşı Milletimiz gösterdiği birlik ve beraberlik ruhu işte budur.

 Çanakkale  şuuru  budur..İşte bizi Millet  yapan ruh budur,Biz asla   bu ruhu   kaybetmemeliyiz…

 Şunu iyi bilmeliyiz ki biz bu Şuuru kaybettiğimiz anda Osmanlıyı yıkan zihniyet bizi de yıkacak parçalara ayıracak demektir.

Bu gün bize esas   ihtiyaç  olan Çanakkale de,  15 Temmuzda, Barış Pınarında  olan o  birlik beraberlik ruhudur..

 Onun   içindir ki  Millet olarak  güçlü  olmak  , bir   olmak , beraber olmak  zorundayız.. 

Ne zaman birliğimiz bozulur zayıflık gösterirsek o zaman o bize şirin görünen emperyalist sömürgeci batılar bir anda en azılı düşman olduğunu bugün dahi görmekteyiz.

Anadolu’nun işgaline karşı Çanakkale’de gösterilen kahramanlık örnekleri,  15Temmuzda, Barış pınarı hareketi için varını yoğunu seferber eden vatan sevgisi milletimizin yenilmez gücüdür.

Çanakkale’de neysek 15 Temmuz gecesi tankların önüne nasıl yattıysak Barış için Ülkemize saldırmak için fırsat kollayan hainlere zalimlere karşı Fırat’ın doğusuna başlatılan barış pınarı hareketi için millet olarak aynı birlik ve   beraberlik içindeyiz Elhamdülillah.

Ve biz hepsinde aynı şeyi savunuyoruz: Ülkeyi, coğrafyayı, tarihi, ortak kimliği, medeniyeti, şehirlerimizi, kutsallarımızı savunuyoruz.