Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (5)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (5)

"OHAL laf olsun diye çıkmadı. AK Parti iktidarı tek başına iktidar, bazı şeylere gücü yetmiyor, bazı yasaları tek başına çıkaramıyor. Bunun için 'Hadi olağanüstü hali çıkarım da bunun arkasına sığınarak birtakım işleri yaparız' diye verilmiş bir karar değ

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, olağanüstü hal (OHAL) uygulamasına ilişkin, "OHAL laf olsun diye çıkmadı. AK Parti iktidarı tek başına iktidar, bazı şeylere gücü yetmiyor, bazı yasaları tek başına çıkaramıyor. Bunun için 'Hadi olağanüstü hali çıkarım da bunun arkasına sığınarak birtakım işleri yaparız' diye verilmiş bir karar değil. Olağanüstü hal, devlet çok acil bir tehlike durumuyla karşı karşıya kaldığı için ilan edilmiş bir karardır." dedi.

Kurtulmuş, Ordu'nun Ünye ilçesinde, doğduğu evde gerçekleştirilen Kanal 7 televizyonu canlı yayınında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Türkiye'nin normalleşmesi konusunda atılan adımlara ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin geçen yılın temmuz ayından itibaren terör örgütleri PKK, DAEŞ ve DHKP-C ile savaşan bir ülke olduğunu belirtti.

Türkiye'ye Suriye üzerinden çok sayıda tehdit olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şu anda Irak'ta yeni bir siyasi istikrarsızlığın ortada olduğuna işaret etti.

Bölgede önemli gerilimler yaşandığını ve bunların Türkiye'yi doğrudan etkilediğini dile getiren Kurtulmuş, "Üstüne üstlük bir de FETÖ'nün darbe teşebbüsü. İnanın dünyada başka hangi ülke olsa darmadağın olur giderdi. Allah'a çok şükür, binlerce şükür ki memleketimiz, milletin feraseti, Cumhurbaşkanımızın kararlılığı, dirayeti ve cesaretiyle istikrar içinde durmayı başarabiliyor." diye konuştu.

- "Yenikapı ruhu çok önemli"

Kurtulmuş, istikrarı sağlamlaştıracak adımlar atılacağını ifade etti.

OHAL uygulamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Olağanüstü hal, FETÖ'cülere karşı ilan edilmiş bir olağanüstü haldir. Devletin içindeki mikroplara karşı ilan edilmiş bir olağanüstü haldir. Vatandaşımızın çok büyük bir kısmı olağan hayatını sürdürmeye devam ediyor. Allah'a çok şükür bunu sürdürmek, istikrarın da çok ciddi şekilde kuvvetlenmesine katkıda bulunmaktır. Onun için normalleşme lafını söylüyorum. Bu kadar badirelerden çok az bir millet, böylesine güçlü bir şekilde ayakta durarak çıkmayı başarabilir. Onun için Yenikapı ruhu çok önemli. Birlik, beraberlik içinde, demokrasiyi tahkim ederek, hak ve özgürlükleri tahkim ederek yolumuza devam edersek Allah'ın izniyle bu süreci aşmış olacağız."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, OHAL'in 3 ay uzatılması kararına ilişkin soruyu da yanıtladı.

Bu uygulama ve süresinin uzatılmasının nedenlerine değinen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"OHAL laf olsun diye çıkmadı. AK Parti iktidarı tek başına iktidar, bazı şeylere gücü yetmiyor, bazı yasaları tek başına çıkaramıyor. Bunun için 'Hadi olağanüstü hali çıkarım da bunun arkasına sığınarak birtakım işleri yaparız' diye verilmiş bir karar değil. Olağanüstü hal, devlet çok acil bir tehlike durumuyla karşı karşıya kaldığı için ilan edilen bir karardır. En başta bunu çok hızlı bir şekilde yapabileceğimizi ümit ediyorduk fakat buradaki esas mesele, bu tehlikeden devletin tamamıyla arındırılmasıdır. 3 aylık süre yetmedi, çok büyük bir meseleyle karşı karşıyayız. 40 yıllık bir iş. Şimdi ikinci bir 3 ay yapmak zorunlu hale geldi. Bu, ihtiyaç dolayısıyla ortaya çıkmış olan bir şeydir. Kısa bir süre içinde bitirmeyi bizler de isterdik ama sonuçta olağanüstü halin vatandaşımızı etkileyen bir olağanüstü tarafı olmadığı için gerekli tedbirleri de çok etkin bir şekilde alabilmemiz için olağanüstü hali bir dönem daha uzatma kararı aldık."

- Teröre destek veren belediyeler

"Bazı belediyelere kayyum atandı. Hükümetin olağanüstü halden yararlanarak PKK terörüne dönük tehdide de mukabelede bulunma niyeti mi var?" sorusu üzerine Kurtulmuş, OHAL uygulamasının gerekçelerinden birinin de terör saldırılarından Türkiye'yi korumak olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, FETÖ'nün de bunun bir parçası olduğuna ve OHAL uygulamasına imkan tanıyan 4 gerekçeden birinin terör örgütü PKK'ya yönelik olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin uzun süredir PKK terörünün de tehdidi altında olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"Şimdi kusura bakmayın, bu belediyelere kayyum atanmış ama bu belediyelere herhangi bir yolsuzluk vesaire dolayısıyla kayyum atanmamış. Siz belediyenin imkanlarıyla belediyenin kamyonlarıyla makineleriyle çukurlar kazmışsınız, bombalar taşımışsınız, bunlar tespit edilmiş. Şimdi böyle bir belediyeye dünyanın neresinde, hangi demokratik devlet, 'Aferin, sen işine devam et' der. Burada, çok açık bir şekilde teröre destek veren belediyeler söz konusudur. Bunlarla ilgili devlet kendi güvenliğini sağlamak bakımından tedbir almak mecburiyetindedir. Bunlar, eğer olağanüstü hal olmasaydı dahi yapılacak olan uygulamalardı."

- Demirtaş'ın 6-7 Ekim olaylarını çağrıştıran açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 6-7 Ekim olaylarını çağrıştıran, "Milletvekillerimize dönük tutuklama niyetleri var. Bunu yaparlarsa talimat, çağrı beklemeden herkes bulunduğu yerde sokağa çıkmalı, geri adım atmadan sonuna kadar direnmeli." açıklamasının hatırlatılmasının ardından Kurtulmuş, Doğu ve Güneydoğu'da sayısız kez "serhildan" çağrısı yapıldığını anlattı.

Birtakım uygulamalara karşı basın açıklamaları yapılmasının istendiğini ve bunun ilan edildiğini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Doğu ve Güneydoğu Anadolumuzun büyük illerinde çok az sayıda insan sokağa çıktı. Bu, şunu gösteriyor; örgütün çağrılarına rağmen örgütün hatta baskılarına rağmen halkımız, HDP'nin yüzde 70-80 oy aldığı yerlerden bahsediyorum, destekleyip sokaklara çıkmıyor. Bu da bizim başından beri söylediğimiz noktayı ortaya koyuyor. Bu insanların yüzde 90, yüzde 85 oy verdiği yerler var. Oradaki halkımızın büyük çoğunluğu, Kürt kardeşlerimizin büyük çoğunluğu bunlara, çukurları kazsınlar, bombalarla kendi evlerinin önünde çoluk çocuğunu tehdit etsinler diye bu oyları vermedi. Dolayısıyla burada en büyük yanlışlığı maalesef HDP yapmıştır.

HDP, keşke başından itibaren PKK ile arasına mesafe koyabilse, terörün gölgesinden çıkabilse, 'Ne yapıyorsunuz, bu millet bu oyu, siz bombaları oraya yerleştirin diye vermedi' diyebilseydi, bugün belki Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da başka bir manzara ortaya çıkardı. HDP, bunu diyemediği için bu sefer HDP'ye oy vermiş olan kitle diyor ki 'Ben artık sizi desteklemeyeceğim. Ben size bunun için oy vermedim, bana hizmet edin diye oy verdim. Beni çukurlarla bombalarla silahlarla tehdit edin, hayatımı zehir edin diye oy vermedim' diyor. Dolayısıyla bu çağrıların hiçbirinden bir şey çıkmaz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki kardeşlerimiz bu çağrılara kulak vermez diye düşünüyoruz. Gördüğümüz manzara da bunu ortaya koyuyor."

- "Teröre destekçi olduğu anlaşılanlara kayyum atanmıştır"

"Biz demokrasilerde partilerin defterinin böyle işlerle değil halkın iradesiyle dürüleceğine inanırız." diyen Kurtulmuş, milletin sandıklarda cevabını vereceğini vurguladı.

Devlet olarak yapılacak şeyin teröre geçit vermemek olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Çok sayıda HDP'li belediye var, bunların bir kısmına hiçbir şekilde dokunulmamıştır. Sadece bir kısmına, teröre yakın, teröre müzahir, destekçi olduğu anlaşılanlara kayyum atanmıştır. Hatta AK Parti'li belediye olmasına rağmen FETÖ'ye müzahir olduğu ya da başka partilerden olduğu için görevinden alınmış, kayyum tayin edilmiş belediyeler var. Dolayısıyla burada bir ayrım gütmüyoruz. Terör örgütlerine destek olan ve bu açık olan belediyelere kayyum atanması meselesinden ibarettir bu karşılaştığımız süreç." değerlendirmesinde bulundu.

- Moody's'in Türkiye kararı

"Moody's'in Türkiye'ye yönelik not düşürme kararı ne kadar etkili oldu? Ciddi sermaye çıkışları oldu mu?" sorusu üzerine Kurtulmuş, bir miktar sermaye çıkışı olduğunu ancak bunun felaket tellallarının beklediği düzeyde gerçekleşmediğini bildirdi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in açıklamasının tamamen siyasi içerikli olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bunlar nihayetinde derecelendirme kuruluşlardır. Ülkelerin ekonomilerini, her biri kendi kriterlerine, ölçütlerine göre değerlendirir ve raporlar yayınlar. Bu raporlar çok iyi çıktı diye her şey güllük gülistanlık olmadığı gibi raporlarınızda birtakım eksi puanlarınız varsa ya da şimdi olduğu gibi Türkiye'nin ekonomik görünümünü 'durağan'a çevirmişse bu da dünyanın sonu değildir, kıyamet koptu demek değildir. Bir ekonominin gücü herhangi bir değerlendirme kuruluşunun yaptığı değerlendirmeyle değil, ekonominin gerçek gücüyle alakalıdır. Böyle baktığınız zaman nasıl 15 Temmuz'da meydanlarda demokrasi konusunda kahramanlık yazıldıysa... 15 Temmuz'dan sonra ne olur, böyle bir kriz ortamında ne beklersiniz? Herkes Türk parasını götürecek, döviz alacak. Tam tersi oldu. 12 milyar doları biraz aşkın bir miktar döviz gitti, bozduruldu ve Türk parasına çevrildi. Bu, bu milletin ekonomiye olan güvenini de gösteriyor. Bunların hepsinin grafikleri var. Bunların hepsini hazırladık."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 15-22 Temmuz tarihlerinde ekonominin kısmen etkilendiğini, döviz fiyatlarının biraz yükseldiğini ancak sonrasında gerilediğini anımsattı.

Darbe girişimi sonrası bir haftalık süreçte görülen negatif etkinin büyük oranda geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Moody's'in bu açıklamasına rağmen Türkiye ekonomisi beklenen istikamette devam ediyor. İnşallah reel ekonomiyi güçlendirmeye, yatırım ortamını iyileştirmeye devam ettikçe, dışarıdan ve içeriden yatırımcılarımızın Türkiye'ye güvenini gösteren yatırımları oldukça ve kamu yatırımları birer birer devreye sokuldukça Türkiye büyümeye devam edecek. Herhangi bir panik ortamında değiliz, paniğe hiçbir şekilde gerek yok. Zor dönemlerden geçtiğimiz aşikar yani başlı başlına 15 Temmuz, Suriye'deki çalkantı, Irak'taki çalkantı, iki senedir devam ettiğimiz terörle boğuşmamız, bütün bunların her biri tek başına büyük bir olaydır. Bunların hepsiyle birlikte mücadele eden, savaşan bir ülkeyiz ve çok şükür Allah'ın yardımıyla milletin dirayetiyle bu süreci iyi götürüyoruz."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı