Seyit Küçükbezirci

Seyit Küçükbezirci

“Bayram”, tatil; “kurban”..

“Bayram”, tatil; “kurban”, etlik değildir…

 

   İki gün sonra “BAYRAM”. Elbette biliyorsunuz. “Hazaar, haberiniz vardır”. Birileri valizlerini hazırlıyorlarmış. “Benim kariyerim”e hafif gelen, “Beş yıldızlı/ Her şey dahil” yerlerden yer ayırtmışlar, aylar önce.

   Uğurlar olsun. Ben buradayım. “Kendi payıma” yetmiş yılımın bütün “Bayram”larında da buradaydım. “Kınık Boyu” olarak, Kayı olarak, Bayat olarak, Salur olarak, Çiğil olarak, Afşar olarak BİN YILDIR buradayım. Haçlılar’ın karşısında da, Moğollar’ın karşısında da “BAYRAMIM”ı unutmadım.

   Ben, “Bayramlar”da burda olmazsam; elimi öpecekleri beklemezsem; ellerini öpmem gerekenlerin ayağına gitmezsem utanırım. “Hecil düşerim”“Güçcük güçcük olurum”.

“ESGİ GONYA”DA DİLLERDİ Kİ…

   Benim çocukluğumun, benim gençliğimin Konya’sında, bayramlarda çalınan her kapı açılırdı. Büyüklerine, eşlerine, dostalarına “Bayram Gezmesi”ne, “Bayram Mübareği”ne gidenler, evde, mutlaka bir “Bayram Nöbetçisi” bırakırlardı. “Bayram Nöbetçisi” biraz mahcup, “Babamgil ziyaretlere çıktı. Ben nöbetçiyim” der; ikramını hizmetini yerine getirirdi. “Ağzı dualı”, “Tükrüğü koyulmuş, birinin geri dönmesinden korkarlardı.

   “Yüksek bir kültür bâbında” profesörden profesör, doçentten doçent, doktordan doktor “Gara Dakım Gonya Neneleri; “Guzum, Bayramlarda evi gapadıp gitmek olmaz. Biri bayramlaşmaya gelir de gapı açılmazsa, Bayram diye eve inen melekler mahsun olur” derlerdi.

EL ÖPECEKLERİN HARÇLIĞINI HAZIRLAYIN

   Ben, sizin varınızı yoğunuzu bilmem. Bulun, buluşturun, çocukların bayram harçlıklarını denkleştirin.

   Beşikten inen, eşikten göçen, önde tek dişi çıkan; çocukluğunu yaşayanlar şimdiden el çantaları aldırdılar, annelerine… Farkına varmadınız mı; geçen bayramlarda size gelen çocukların hepsinin gögüslerine bastırdıkları küçük çantaları vardı.

   Çocukların harçlığını unutmayın diye rica etmiyorum; “rica” etmeyi de pek sevmem. Harçlık vermek gönül borcunuz. Ben hatırlatıyorum.

   Bugünden başlayın bozuk para tedarik etmeye. Halinize vaktinize göre; el öpüp sevindirilmek için gelen çocuklara on liraları, beş liraları hazırlayın. Onlar gani gönüllü, bir liralar da olur.

“KURBAN” ALLAH RIZASI İÇİNDİR, FAKİRLER İÇİNDİR; “ETLİK” OLSUN DİYE KESİLMEZ

   “Allah rızası için” kesilen kurban etinin nasıl “taksim” edileceğini elbette bilirsiniz. Bilmeyenler için henüz vakit var. Girerler internetten öğrenirler; ararlar Müftülükleri öğrenirler. Bir bilene sorarlar; mahallenin imamına danışırlar. Benim diyeceğim o değil. Benim diyeceğim “Kurban eti”ni “etlik” sananlara.

   Bazıları kestiği kurbanın etini, dini kıstaslara göre paylaştırmayı bilmezden geliyor. Kurban keçiyse, koyunsa derin donduruculara poşet poşet dolduruluyor; kavurma yapılıp kalıplara basılıyor. Sığırsa, pastırmalar çıkarttırıyor; sucuklar dolduruluyor.

   Kurban kesiyor görüntüsü altında “Etlik” yapmak. Bir düşünseler; nereye sığar böyle yapmak.

   “Etlik yapmak” niyetiyle kurban kesmek için zahmet etmesinler. Daha Konya’nın “pastırma yazı” var; o zaman kessinler keseceklerini.

“KARDEŞLİK”LERİMİZİ BİR BİR HATIRLAYALIM MI?

   Hiç şüphem yok, aynı fikirdesiniz. Bayramlar “Kardeşlik Günü”dür; kardeşliklerin açıkça gösterildiği, pekiştirildiği günlerdir. “DİN KARDEŞLİĞİ” İslâmı kabul ettiğimiz günden beri yaşadığımız mübarek bir kardeşliktir.

   Âmenna. Ammâ…

   Bizim unuttuğumuz başka kardeşliklerimiz de var. Bir bayram öncesi hatırlatmak istiyorum, o unutulan kardeşliklerimizi.

   “Biz hangi kardeşlikleri unuttuk ki ?” diye hemen dürülmeyin. Unuttuğumuz kadeşlikleri, az sonra, saydığım zaman; “Yaa. Hakkaten unutmuşuz. Öyle ya, öyle kadeşliklerimiz de vardı” diyeceksiniz.

   Bakınız lütfen

   Süt kardeşliği.

   Kan kardeşliği.

   Ahiret kardeşliği

   Hatırladınız değil mi? Yaşınız ellinin üstündeyse, belki, sizin de “Süt kardeşi”niz, “Kan kardeşi”niz, “Ahiret kardeşi”niz vardı. Şimdi nerelerdeler acaba?

“DOSTLUK BABINDA” UNUTULAN ESKİ DAYANIŞMA, SEVGİ, SAYGI KAVRAMLARI

   Bilirsiniz, insan için “âidiyet” çok önemlidir; sevgi, saygı üstüne kurulan “dayanışma”lar çok önemlidir. İnsan için “olmazsa olmaz”lardır.

   Çok değil, bundan elli yıl önceye kadar şu kavramları yüzyıllar boyu yaşatmıştık:

   “Baba dostu”; “Ata dostu”: Babasının dostlarına, onlar yaşadıkları sürece sevgi göstermek, saygı göstermek evlâtların göreviydi. “Baba dostu”nun hatırı vardı; hürmette kusur edilmezdi, dar zamanda yanında olunurdu. “Baba dostu” için “Ata yarısı” denirdi.

   “Asker arkadaşlığı” : Çok özel bir arkadaşlık sayılır, ömür boyu unutulmazdı. Ömür boyu ziyaretler, hatır saymalar ihmal edilmezdi.

   “Tertip”lik: Aynı ayda, aynı asker kafilesinde birlikte olanlar birbirinin “Tertibi”dir. Özel önem verilen bir birliktelik sayılırdı.

   “Râfıklık”: Hac yolu arkadaşlığı özel, değerli, unutulmaz, sevgiyle saygıyla anılan bir arkadaşlıktı.

   Bayramda birde bunları hatırlayın. Kalmışlarsa, “Baba dostları”nızı, “Tertibinizi” “Asker arkadaşınızı”, “Râfığınızı” ziyaret edin. KUL HOŞNUT OLURSA ALLAH DA HOŞNUT OLUR.

YALNIZ “KONYA TÜRKÜLERİ”Nİ SEVENLER OKUYABİLİR

   Konya türküleri ile dolu iki CD çıktı; haberiniz olsun.

   KÖR AHMET’le, NURİ CENNET dinlemekte hasret kaldığınız türküleri çaldı, çağırdı.

   Konya Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz elli yılda, yapılmayanı yaptı; türkülerimizi yeniden ihya etti.

   Aşağıda, CD’leri alabileceğiniz adresleri vereceğim. Bayram günlerinizi Konya türküleri ile şenlendirmeniz için.

   KÖR AHMET, “Bülbül Konmuş Sarayına Konya’nın” CD’lerinde birine 17 türkü okuyor. Cezayir, Menteşeli, Kozandağı, Şu Sille’nin Sokakları sadece bir bölümü.

   NURİ CENNET, diğer bir “Bülbül Konmuş Sarayına Konya’nın” CD’sinde Saffet Efendi’yi, Şerif Hanım’ı, Fırın Üstünde Fırın’ı; ve, 14 Konya türküsünü sunuyor. Uzun yıllardır türkü söylemeyen Nuri Cennet’i ikna edip söyletmek başlı başına bir başarı.

   Kör Ahmet’in, Nuri Cennet’in hayat hikâyelerini de birer kitapçıkla sunan CD’lerin her biri 12,5 lira; ikisi birden 25 lira. Aldığınız zaman göreceksiniz, sudan ucuz. Dinlediğiniz zaman da Konya Büyükşehir Belediyesi’ne bir teşekkür çekeceksiniz.

   İsterseniz bir kendiniz için alın; bir de, eğer Konya türkülerini severlerle, çocuklarınız için alın.

   Şunu da söyleyeyim: Yurdun herhangi bir yerinde, dünyanın herhangi bir yerinde “Konya Türkülerinin Hastası” bir dostunuz varsa, hemen ona da kargoyla gönderin. Öyle memnun olacak ki, tahminlerin ötesinde.

KÜLTÜR A.Ş. CD VE KİTAP SATIŞ NOKTALARI:

Merkez: Mevlana Kültür Merkezi Karatay/Konya

Şube: Konya Büyükşehir Belediyesi Önü Alt geçidi içerisinde

Diğer Satış Noktaları: Komek satış noktalarında da yayınlara ulaşabilirsiniz. Örnek (Kule-Kültürpark vb.)

İnternet: www.konyakultur.com adresinden direkt sipariş verilebilir.

Bilgi için: 0332 352 81 11/ 12 93

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum