Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Bayramın mübarek olması için…

Bayramda hep dilek ve temennilerde bulunduk birbirimize: Ramazan bayramınız mübarek olsun, îdün mübarek diye. Elbette dua ve temennide bulunacağız. Ama tek başına dua ve temennide bulunmak yeterli değildir. Öncelikle duayı hak etmeliyiz, kul olarak yapmamız gerekenleri yapacağız, sonra da dua edeceğiz.

Nasıl ki Hayat Düsturumuz, 112 sureyle bizden kulluk yapmamızı istedikten sonra, son iki suresinde tüm şer odaklarının şerlerinden Allah’a sığınma dualarını/muavvizeteyni bizlere sunuyor. Evet, önce 112 surenin gereğini yerine getireceğiz, sonra Felak ve Nâs sureleriyle Rabbimize sığınacağız. Aksi takdirde, 112 sureyi görmeden, okumadan, anlamadan ve gereklerini yerine getirmeden tek başına Felak ve Nâs dualarını okumak yetmiyor. Nitekim bu duaları dilimizden düşürmüyoruz, ama insan ve cin şeytanları hiç yanımızdan gitmiyor. Zira bu duaları hak etmiyoruz, bu dualara müstehak olmuyoruz. Elimiz-halimiz şer odaklarıyla birlikte çalışıyor, dilimiz şer odaklarından Allah’a sığınıyor, bu da yetmiyor!

Tıpkı bunun gibi elbette bereket dileyeceğiz, bayramın mübarek olmasını temenni edeceğiz, ancak berekete ermek için yapılması gerekenleri de ihmal etmeyeceğiz. O zaman şimdi soralım, bayram nasıl mübarek olur, bayramda ve sonrasında nasıl berekete erilir?

Her şeyden önce bereket kaynağı olan Yüe Rabbimizle irtibatlı olmak gerekir. Tebarekte ya zel celal ve ikram diye andığımız Rabbimizin ölçüleri doğrultusunda hareket etmeli. Zamanın bereketlenmesi, onun Rabbin ölçüleri doğrultusunda değerlendirilmesiyle mümkün olacaktır. Mekanın bereketlenmesi, O’nun ölçülerine uygun kullanılmasıyla olacaktır. Kazancın bereketlenmesi, O’nun ölçüleri doğrultusunda kazanıp harcamakla mümkündür. Evlad ü ıyalin bereketlenmesi, O’nun ölçüleri doğrultusunda yetiştirilmesi ile gerçekleşecektir.

Bayramın mübarek olması, bereketlenmesi için de onun Yüce Rabbin ölçüleri doğrultusunda geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Bunun için bizim bayramlarımız, seher vakitlerinde getirilen tekbirlerle başlar, onların temeli mescidlerde atılır ve açılışları bayram namazlarıyla yapılır. Önemli olan ise, tekbir ve namazla açılışını yaptığımız bayram sonrasınıbu doğrultuda geçirebilmektir.

Yine bayramın bereketlenmesi için, kardeşliğimizin yenilenmesi gerekir. Unutulan ve ihmaledilen akrabalık, komşuluk ve kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi gerekir. Yüce Rabbbimizin birleştirmeyi emrettiği, bizim ise ihmalllerimizle zayıflattığımız hatta kopardığımız bağların yenilenmesi gerekir.

Küslerin barışması, kopan ziyaretlerin yeniden başlaması gerekir.

Bayramın mübarek olması için, gelmeyene gitmek gerekir.

Bayramları tatil fırsatı olarak görmeden dolu dolu yaşamak gerekir.

Bayramları uykuya kurban etmemek gerekir.

Bayramları günahlardan uzak tutmak gerekir.

Bayramları israf ve tüketim çılğınlığına alet etmemek gerekir.

Misafirden rahatsız olmamak, misafirden kaçmamak gerekir.

İnsanların arasına karışmak gerekir. Hangi konum ve seviyede olursa olsun, müslüman kardeşlerimizle kucaklaşmak gerekir.

Bayramlarda misafirlere ikram etmek, hediyeleşmek gerekir.

Büyüklerin ziyaret edilmesi, küçüklerin sevndirilmesi gerekir.

Bayramın mübarek olması için, bütün bunlardan sonra bayram tebriği, birbirimize huzur ve mutluluk dilekleri gelir.

Dahası da bayram sonrası hayatın Ramazan ve bayramının ruhuna uygun olarak yaşanması gerekir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.